8 km tren çalıştıracak diye yaygara koparırken; 65 km metro yapan İmamoğlu’nu toplu taşımada hiçbir şey yapmamakla suçluyor!

Diyor ki “Son 5 yılda yattı, hiçbir şey yapmadı!” 

Bunu zaten yer üzerinde hattı var olan tren yolunda 8 km tren çalıştıracak diye yaygara koparırken söylüyor; 65 km metro yapan İmamoğlu’nu toplu taşımada hiçbir şey yapmamakla suçluyor!

Aslında ne seçim yazacaktım, ne siyaset. Ama Sayın Cumhurbaşkanının doğum günü şerefine Sirkeci Kazlıçeşme’de var olan tren hattını yeniden işletmeye açtı, diye yapılan törenin polemiği ayyuka çıkınca kendime bir eziyet süresi biçip açılış törenini ve konuşmasını izledim. Bu törene Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, İBB Başkanı İmamoğlu’nu davet etmiş, İmamoğlu, buna teşekkür edince de seçimdeki rakibi Murat Kurum, onu yalancılıkla suçlamıştı. İmamoğlu, davetin mailini gösterip davet tekrarlanırsa gideceğini söyleyince bu açılışın önemi arttı.

Tören, Sirkeci’de bir çadırda gerçekleşiyor. Bu kadar küçük alanda İmamoğlu, sadece kitap tanıtımı yapıyor. Erdoğan konuşmasında davet tartışmasına girmedi ama İmamoğlu’nu yerden yere vurdu. Elbette hayatta en çok kızdığı kişiye övgüler düzmesini beklemiyordum da, bu kadar da mı haksızlık olur?

20 yıldır yönettikleri İstanbul’u “bir yanlışlık olmuş, malum şahıs almış.” O “yanlışlığı” saymadınız, da ikinci defa seçim yapıldı, yeniden aldı, demek ki yanlışlık değilmiş. İstanbul RTE için vazgeçilmez, bir tutku. Buradan doğdu, buradan iktidarını perçinledi. Para burada, rant burada, alem burada! Nasıl kaptırır? Kaptırdı işte! İstanbul’un 7 tepesine değil, ekonomisine, önemine vurgun aslında.

İmamoğlu yatmış...

 Diyor ki “Son 5 yılda yattı, hiçbir şey yapmadı!”  Bunu zaten yer üzerinde hattı var olan tren yolunda 8 km, 8 duraklık bir tren çalıştıracak diye yaygara koparırken söylüyor; İmamoğlu’nu toplu taşımada hiçbir şey yapmamakla suçluyor!

“İSTANBUL METRO YAPIMINDA DÜNYA BİRİNCİSİ”
El insaf. Daha bu sabah Halk TV’de dinledik: İstanbul metro yapımında dünya birincisi, aynı anda, yerin altında üstelik, tam 10 metro inşaatı birden yapılıyor. Bunların bir kısmının projesi vardı ama ellenmemişti, durmuştu, yapılmıyordu, ilerlemiyordu! Doç. Dr. Pelin Alpkökin, Japonya’dan gelip işin başına geçti ve arı gibi çalışarak, finansmanından tutun da projesine kadar bizzat bularak, yaparak İstanbul’a kilometrelerce metro kazandırdı. 

İSTANBUL’DA, 65 KM RAYLI SİSTEM, 62 İSTASYON AÇILDI

Mart ayı sonuna kadar İstanbul’da tam 65 km raylı sistem hattı ve 62 istasyon açmış olacaklar.  Günde 3,5 milyon İstanbullu artık pek çok yere metroyla gidip geliyor, sizin sayenizde değil, İmamoğlu ve ekibinin sayesinde. Finansman vermediniz, finansmanını buldukları projeleri engellediniz. Pelin Hanım, sürekli “Projelerimiz kamu yatırım programına alınmıyor” diye şikâyet etti. 

İmza atmayıp sümen alttı ettiğiniz ekspres metro hızray projesine izin verseydiniz, çok daha fazlasını yapacaklardı ama öylesine engel çıkardınız ki; kredi aldırtmadınız, onay vermediniz…

Açık ve net söylediniz, “Bize oy vermezseniz size hizmet vermeyiz, hizmet verdirmeyiz” diye tehdit ettiniz seçmeni. Ulaştırma Bakanlığı’nın da yaptığı metrolar oldu, üzerine koydukları!

Sanki onları başka ülkenin insanları yapmış gibi. 

Parasını belediye vergilerinden kesin, işletmesini METRO A.Ş yapsın ama üzerinde U yazsın. Halkı böldüğünüz yetmedi bir de metroları böldünüz.

İstanbul Havaalanını yaptınız, metrosu yoktu. Metro yaptınız, havaalanına gelmeden bitiyordu. Sabiha Gökçen’in havaalanını daha yeni yaptınız!

DEPREM YERİNE KANAL İSTANBUL

Seçim gelene kadar bizim sizden duyduğumuz sadece Kanal İstanbul çılgın projesiydi! Koskoca Trakya bölgesini satırla keser gibi kesip ada haline getirdiğiniz bölümdeki verimli tarım arazilerini Arap ülkelerindeki televizyonlarda reklamlar yaparak olmayan villa projelerini sattınız, Katar’dan, Kuveyt’ten gelip arazi satın aldılar! İstanbullular yağmur altında sıraya girdi, imza verdi Kanal İstanbul’u istemiyoruz diye! Bu tam bir çevre felaketi olacak diye bilim insanları günlerce anlattı. Oradan çıkarılacak toprak ne olacaktı? Kanaldan hangi gemiler geçebilecekti? Uzmanlar buradan gemi geçemeyeceğini, üstelik Montreux Antlaşması’nın getirdiği avantajları da kaybedebileceğimizi, bunun diplomatik sorunlar doğuracağını da anlattı. Sonunda Danıştay projeyi tümden iptal etti!

MÜTEAHHİTLERE YARADI

İstanbul, İmamoğlu döneminde çöp, çamur, çukur olmuş! Trafik Arapsaçıymış. 

Taksi meselesini kim çözdürmedi? UKOME’nin yapısını kim bozdu? 

İçine ilgisiz bürokratları kim doldurdu? Eskiden belediyenin karar alabildiği yapıda şimdi devlet karar veriyor, taksi sayısının arttırılmasına!

Ve İstanbulluya bir türlü taksi sağlanamadı, hükümet engellediği için! 

İstanbul’a gelen turistler taksi sorunu yüzünden bir daha gelmeyeceklerini söylüyor!  

İBB bu sorunu da hattını kaldırdığı minibüsleri taksiye çevirerek çözmeye çalıştı. Yine de taksicileri ikna edip binmek çok zor. Taksimetre çok yüksekten açılmaya başladığı için binenler azaldı, Arap turistler gitti de, az çok taksi bulunabilir oldu!

DENİZYOLLARI

İstanbul’da hizmet arttırılan bir yer de Şehir Hatları AŞ oldu. Yine bir kadın, Sinem Dedetaş ve ekibinin çalışmaları sayesinde tersane yeniden hayata geçti, deniz taksiler yapıldı, yeni hatlar kondu, Kadıköy’den Eyüp Sultan’a kadar gidilebiliyor!

Hiçbir şey yapılmadı dediği İstanbul’da İBB Miras ve Kültür AŞ sayesinde İstanbul kültür sanat alanında çağ atladı. Art İstanbul Feshane, Gazhane, Casa Bottero, Sarnıç, Yedikule, vb pek çok yer restore edilerek kültür sanat merkezi haline dönüştürüldü.

Her birinde ücretli ücretsiz etkinlikler dolup taşıyor. Her semtte açılan Kütüphanelerde gençler ders çalışıyor, tarikat yurtları yerine İBB yurtlarında kalıyor, açılan kreş sayısı yüze çıktı. Bel Tur’ların önünde kuyruk bitmiyor, makul fiyatlı lüks yemeklere İstanbullular kadar turistler de rağbet ediyor. Sosyal yardımları saymayacağım, alan biliyor. Halk Ekmek ve çiçek büfeleriyle alışveriş keyfi de var. İBB, engel olunsa da İstanbulluları mutlu ediyor, yeşil alanlar arttı. Her ne kadar Taksim Meydanı’nı düzeltmeye izin verilmediyse de Beyazıt, Üsküdar, Beşiktaş, güzel oldu. Gölge etmeyin başka ihsan istemez. Haksızlık da yapmayın. Trafoya kedi girmez, imzasız tutanaklar sayılmazsa Eko Başkan bu seçimi alır. Murat Kurum da zaten yönetmeyip emir kulu olacağı yere seçilmemiş olur!