Psikolojik temeli: Neden insanlar çocukluklarıyla konuşma ihtiyacı hissediyor? Çocukluğumuzla konuşmak geçmişi onarmaya yeter mi?
Bu tür akımların temelinde nostalji, duygusal bütünleşme ve kendini anlama isteği yatıyor. İnsan zihni, özellikle travmatik veya eksik kalan deneyimleri kapatmaya çalışır. Çocukluk dönemi, kimliğimizin ve duygusal dünyamızın şekillendiği kritik bir süreçtir. O dönemde hissedilen hayal kırıklıkları, korkular veya umutlar yetişkinlikte bile içimizde yaşamaya devam eder.
Bilişsel psikolojiye göre, insanlar bazen geçmiş benlikleriyle konuşarak bir bilişsel çelişkiyi çözmeye çalışırlar. “Bugünkü benliğimle geçmişteki benliğim karşılaşsaydı, ona ne söylerdim?” sorusu, geçmişi onarma ve anlamlandırma çabasıdır.
AKIMI NEDEN HIZLA YAYILIYOR?
1. Kolay erişilebilir bir duygusal deneyim:
Terapiye gitmek, üzerine düşünmek ve iç dünyayla derinlemesine yüzleşmek zorlayıcı olabilir. Bu tür akımlar, zahmetsiz ve hızlı bir duygusal tatmin sağlıyor.
2. Sosyal medyanın duygusal içerik tercihi:
Algoritmalar, insanları duygusal olarak etkileyen içerikleri öne çıkarıyor. Özellikle samimi, nostaljik ve empati uyandıran videolar viral olmaya daha yatkın.
3. Kolektif duygusal paylaşım:
Kişiler, geçmişlerini paylaştıkça yalnız olmadıklarını hissediyorlar. “Ben de aynı şeyleri yaşadım” diyen yorumlar, bireyin deneyimini daha anlamlı hale getiriyor.
Peki, bu sağlıklı mı?
Bu akım kişisel farkındalık açısından destekleyici olabilir ama bir şifa yöntemi olarak görülmemelidir. Bazı insanlar için yüzleşme sağlıklı bir süreç başlatırken, bazıları için tetikleyici olabilir. Kendi çocukluk travmalarıyla yüzleşen biri, bunu bir sosyal medya videosu aracılığıyla değil, profesyonel destek alarak yaparsa daha derin ve kalıcı sonuçlar alabilir.
TERAPİ YERİNE NEDEN BÖYLE YÖNTEMLER TERCİH EDİLİYOR?
• Duygusal yükü hafifletmenin kolay bir yolu olduğu için.
• Toplumsal kabul görme isteği. (insanlar, iç dünyalarını paylaşarak anlaşılmak istiyor)
• Psikolojik destek almak hâlâ bazıları için ulaşılabilir değil! (zaman, maliyet, damgalanma korkusu vb.)
GEÇMİŞLE YÜZLEŞİP BOŞLUKLARI DOLDURMAK…
Sonuç olarak bu akımın psikolojik kökleri güçlü ancak sürdürülebilir bir iyileşme yöntemi olarak görülmesi yanıltıcı olur. Gerçek iyileşme, yalnızca geçmiş benliklerimizle konuşmakla değil, o dönemde eksik kalan duyguları tamamlamak ve bilinçli bir şekilde süreci işlemekle mümkündür.