Dünya 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü kutlamaları ülkemizde de epeydir kutlanıyor. Kutlamak derken yanlış anlaşılmasın, kimisi kadınlar çiçektir edebiyatı yapıyor, kimisi kadını sadece ana ve eş olarak görüp ayağının altını öpmekten bahsediyor; kimisi de kadına şefkat ve sevgi göstermek için yapılması muhtemel bir yürüyüşü önlemek için bir gün öncesinden sokakları barikatlarla donatıp, metro duraklarını kapatıp, güvenlik güçlerine bol bol gaz tedarik edip hazırlık yapıyor!

Teşekkür ederiz İstanbul Valiliği, kadınları bu kadar düşündüğünüz için.

NEDEN SADECE KADIN GAZETECİLER…

Ya bir başka kurum olan belediye ne yapıyor? İBB’nin ne yaptığını dinlemek için Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Enif Yavuz ve Kadın ve Aile Hizmetleri Şube Müdürü Sinem Gülenç ile kadın gazeteciler olarak buluşup konuştuk. Aslında pek çok şeye karşı olduğum gibi bu sadece kadın gazetecileri çağırma jestine de karşıyım. Bu bilgi ve sorunları erkeklerin de dinlemesinde ve paylaşmasında yarar var, bu da bir ayrımcılık değil mi?

Enif Yavuz’un anlattıklarına gelince: Kentin çeperlerinde 10 yeni Kadın Dayanışma Birimi açılmış. İş hayatına katmak için 71 bin kadına iş bulunmuş.

 

KADIN DESTEK HATTI: 444 80 86

Bence en önemli işlerden biri 7/24 açık olan Kadın Destek Hattı, hemen numarayı da yazayım ve hepinizden de rica edeyim, sosyal medyalarınızda paylaşın ki daha çok kadın bilsin ve gerektiğinde arasın: 444 80 86, her tür soruya ve yardıma açık. Dört ayrı dilden yanıt verilebiliyor ve Türkiye’nin her yerinden aranıyormuş.

ŞOV YAPAMAYINCA VAZ GEÇİLMİŞ…

İlk kez İBB tarafından bir Kadın Sığınma evi açılmış ki bu konu en çok soru alanlardan biriydi, çünkü Enif Yavuz’un da ağzından kaçırıverdiği gibi, aslında nüfusu yüz binin üzerinde olan her ilçe belediyesinin de sığınma evi açma zorunluluğu var, 39 ilçe belediyesiyle toplantı yapmışlar, ama açmıyorlar.

Neden? 

Çünkü belediye başkanları kurdele kesmek istiyor! 

Balonlar uçurmak, yaptıkları yatırımı duyurmak, reklamını yapmak.

Ama güvenlik gereği sığınma evlerinin adresleri gizli, fotoğrafı çekilemiyor, videosu paylaşılamıyor, afişe edilemiyor, getirisi yok, sorunu çok! Dolayısıyla açmaktan kaçınıyorlar!

İBB’nin açtığı sığınma evi 40 kişilik, her biri ayrı bir odada kalıyor. Atölyesi, kreşi var, 12 yaşından büyük erkek çocukları da anneleriyle birlikte kalabiliyor.

Şiddet mağduru kadınlar burada ikinci bir hayata hazırlanıyor ve evden ayrıldıktan sonra da ayda 10 bin TL yardım alıyor. Çölde damla ama yararlı tabii ki.  

Açlıkla mücadele ediyoruz

Şiddetle, işsizlikle derken Enif Yavuz’un en çarpıcı açıklaması şuydu: “Açlıkla mücadele ediyoruz!” Artık şehrimizde de açlık çeken aileler var. 

Dört çocuktan biri aç! Hamileler var, aç! 9 bin çocuğa okul beslenme paketi, 13 bin haneye bin TL sosyal yardım veriliyor. 50 yeni yuva ve 50 kısa mola evi açılmış, ki bu mola evleri İstanbul’a gelen kadınlar için çok çok önemli. 10 çamaşırhane açılmış ki bu da çok yeni bir hizmet.

MOR OTOBÜSLERLE MAMOGRAFİYE

Hoşuma giden bir diğer uygulama da kentin çeperlerinden, örneğin, Şile’den Mor Otobüslerle mamografi çektirmeye götürülüyor kadınlar. Hayatlarında ilk kez göğüs kanserine karşı taramadan geçiriliyorlar. Mamografi hizmetine çok yeni olarak bir yine ücretsiz ultrason eklenmiş. Bu bir tür geziye giderken yanlarına çocuklarını da alabiliyorlar.

Cinsel Şiddetle Mücadele Merkezleri açılmış ki bunun için İstanbul Barosu ve Bakanlıkla birlikte çalışıp hukuki destek de alıyorlar. Yeni bir çalışma ise Regl Danışmanlık Birimi, ki bu merkez hijyen pedi desteği vermenin dışında regl konusunun ayıp ve gizli olmasının da anlamsızlığını öğretiyor.

KADIN EMEĞİ SATIŞI

Kadın Emeği Üretim Atölyeleri ve kadınların kendilerinin ürettikleri mallar ise Kadın Dayanışma Pazarı ve Süleymaniye Camii önündeki Sıra Dükkanlarda satışa sunuluyor. Kadın Dayanışma Pazarları, sıkça rastladığınız gibi, Beşiktaş, Kadıköy, Yenikapı gibi alanlarda açılıyor.

İLHAM VEREN KADINLAR!

Bu bilgilendirmelerden sonra katıldığımız Dilek İmamoğlu’nun projesi Büyüt Hayallerini toplantısında öyle İlham Veren Kadınlarla karşılaştık ki hikayelerini dinlemeye doyamadık!

Dilek İmamoğlu’nun üç yıl önce 300 burslu öğrenciyle başlayan projesi bugün 3 bin burslu kız öğrenciye ulaşmış, çoğu İBB yurtlarında kalan bu genç kızlar İBB etkinliklerine katılıyor, iştiraklerde staj yapıyor, İBB’nin kızları olmuş, her tür desteği buluyor.

İlham Veren Kadınlar ise İpek Ongun, gençler için masal diliyle kişisel gelişim yazan bir yazar; 8 yaşından beri satranç oynayarak Türkiye’ye ilk kez “Kadın Büyük Usta” ünvanını getirmiş bir satranç oyuncusu olan Kübra Öztürk; Hataylı, defne yaprağını işleyen bir ailenin kızı olarak defne sapları ve tahtasından ekolojik yakıt üretmeyi başarmış Ayşegül Taşkıran; Bill Gates’i ikna edip ortak etmiş bilgisayar mühendisi Dilek Duman ve İtfaiye eri değil, kadını Hilal Nur Kulu, “KPSS sınavımdan sonra her işe başvurdum ama yanıt bile alamadım, içimdeki öfkeyi ancak itfaiye hortumu söndürür, dedim ve başvurdum, bugün itfaiyeci olarak çalışan bir kadın olarak yangına da gidiyorum, kedi kurtarmaya da ve benim itfaiyeci olduğuma inanamıyorlar” diyor.

BİLGİSAYAR GÖRMEDEN SEÇMİŞ

Hepsinin hikâyesi çok çarpıcıydı ama Dilek Duman’ı biraz daha anlatacağım. Samsun’da lise bitirip hayatında bilgisayar görmeden üniversitede okumak için Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünü seçiyor. Başarıyla bitiriyor. Basamakları hızla çıkıyor ve yazılımcı bir firmada genel müdür oluyor. Bir banka için yeni bir yazılım talebi geldiğinde Mikrosoft sistemini kullanmak istiyor ama bankacılık sektöründe şimdiye kadar kullanılmamış diye aşması gereken zorluklar var. Önce talep eden Denizbank’ı ikna ediyor, sonra da Mikrosoft’u ikna etmesi gerekiyor. Buna karar verecek tek kişi Bill Gates’dir diyorlar. Pes etmiyor, randevu talep ediyor. Gates’in Prag’da katıldığı bir seminer sırasında Hakan Ateş’le birlikte gidip projeyi anlatıyorlar. Eğer sistem yürümezse mikrosoft’un itibarı zedelenebilir. Ama Bill Gates, Dilek Duman’a “Ben size inandım. Bu projeye sadece izin vermiyorum, sponsoru olacağım, 7/24 bana ulaşın” diyor. Süreç içinde mikrosoft onları eğitiyor, onlar eksik fonksiyonları bulup mikrosoft’u düzeltiyor. Sonunda sistem sadece Denizbank’ta değil, 12 ülkede 60’a yakın bankada kullanılıyor! Dilek Duman da Bill Gates’i ikna etmiş mühendis diye anılıyor!

HER KADIN BİR DEĞİL

Doğrusu beni çok etkiledi bu öykü. Zaten Türk bankacılık sisteminin dünyanın birçok gelişmiş bankacılığına nal toplattığına inanıyorum! Kadınların başaramayacağı iş yok. Yeter ki engel olunmasın,, yeter ki inanılsın. Tabii hep söylediğim gibi, kadın var, kadın var. Her kadına açık çek yok. Güvenilir, doğru, adil kadından bahsediyoruz. Biz bu ülkede özellikle siyasetteki kadınlardan çok çektik, hala da çekiyoruz. Mahkemelere düşmemek için isimlerini anmıyorum, siz onları biliyorsunuz, kadının da fenası çok fena oluyor, akrep gibi sokuyor!

Kötü sözle bitirmeyeyim! Kadınlar Vardır, Kadınlar Çiçek değil, İnsandır! Annedir, Eştir, Sevgilidir, Çocuktur! Ama Güçlüdür, Çalışkandır, Akıllıdır, Duygusaldır, Sevin ki sevilesiniz. Kıymetini bilin ki Kıymetinizi bilsin! Kadınlar eve kapatılmak için değil, Dünyayı paylaşmak ve daha güzelleştirmek için var. Ve ne kadar ezerseniz ezin, “Bahar” gibi bir gün aydınlanıveriyorlar!