100. yılında, İş Bankası sergisine gelen 3 milyon ziyaretçinin ilgisi, bir bankaya gösterilen teveccühün çok üzerinde!..

Daha önce Cumhuriyet’in 100. Yılını vurgulayan sergi nedeniyle gezdiğim Eminönü Şubesi’ndeki yeni sergi, bu kez İş Bankası’nın 100. Yılını ve geçmişini vurguluyor. Şimdiye kadar üç milyon kişinin ziyaret ettiği müzeye gösterilen bu ilgi, bir bankaya gösterilen ilginin çok ötesinde


 
Bir banka müzesini gezmek ne kadar ilginç olabilir? 
Her şey o bankanın tarihi geçmişi ve değerlerinin günümüz insanına uygun bir sergileme ve teknolojiyle sergilenmesi kadar, o bankanın önemine bağlı. 
İş Bankası’nın 100 yılı kutlamalarında gerçekleşen Eminönü’ndeki bugün müzeye dönüştürülmüş İstanbul Şubesi’ni gezerken duyduğum heyecan ve büyük keyfin anahtarı bunlar. Kazandığı askeri başarılardan sonra cumhuriyeti ilan eden Mustafa Kemal’in hedefinde şimdi ekonomi vardır, çünkü çok iyi bilmektedir ki yıllardır süren savaş ve iç karışıklıkların yıprattığı ülkede ekonomik kalkınma yaratılamazsa askeri başarının hiçbir değeri olmayacaktır. 


İzmir İktisat Kongresi’nde de bunu vurguladıktan sona ilk bankanın kurulması görevini Celal Bayar’a verir, “Bunun için mebusluk ve bakanlık görevlerinden vazgeçebilecek misin?” diye sorar öncesinde. Ve olumlu yanıt aldıktan sonra “Verilebilen sermayenin azlığı sizi ürkütmesin, asıl sermaye “ZEKÂ, DİKKAT Ve İFFETTİR” diyor. Bu da İş Bankası’nın vazgeçmediği ilkesi oluyor. İş Bankası’nın kuruluş tarihi 26 Ağustos olarak kabul ediliyor ve bu tarihte banka o gün çeşitli etkinlikler için kapalı tutuluyor.

İSTANBUL’DA İLK ŞUBE
Ekonominin kalbinin attığı İstanbul’daki şube ise Eminönü Bahçekapı’da Osmanlı Postanesi olarak yapılmış ve kullanılan binanın restorasyonu ile 1928 yılında açılıyor; 14 Kasım 2007’ye kadar şube olarak hizmet veren bina o tarihten sonra müze oluyor. Bugün İstanbul’da İş Bankası’nın müzeleri arasında ilki bu bina, son açılan İş Bankası Müzesi ise İstiklal Caddesi’ndeki Resim Heykel Müzesi.

YENİ SERGİ, BANKANIN TARİHİ
Daha önce Cumhuriyet’in 100. Yılı’nı vurgulayan sergi nedeniyle gezdiğim Eminönü Şubesi’ndeki yeni sergi, bu kez İş Bankası’nın 100. Yılı’nı ve geçmişini vurguluyor. İlk sergi daha önce geçenlerde yitirdiğimiz Zafer Toprak ve sevgili arkadaşım Uygur Kocabaşoğlu tarafından düzenlendiği için bu kez “Zekâ, Dikkat ve İffet, İş’in 100. Yılı” kitabının yazarı Doç. Dr. Y. Doğan Çetinkaya tarafından yenilenmesi daha kolay olmuş. Sergide ilk kez görülebilecek çok sayıda fotoğraf, belge ve düzenleme var. Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen’in de gururla açıkladığı gibi bu müze şimdiye kadar üç milyona yakın kişi tarafından gezilmiş! Bir banka müzesi için gerçekten beklenmeyecek kadar büyük bir ilgi.

DÖRT ANA BÖLÜM
Müzenin girişinde solda şubenin ilk hali canlandırılmış. İş Bankası görevlilerinin videolarının yanı sıra gişeler, masalar, aynı o günlerdeki gibi. Yanı sıra bankanın kuruluş emri ve felsefesi, Celal Bayar’ın fotoğrafları, kumbara kampanyasının yanı sıra en çok ilgimi çeken Anadolu’dan gelen büyük talep. Bir mitingde çekilmiş fotoğrafta kalabalığın elinde “İş Bankası İsteriz” pankartları dikkati çekiyor.
Bankanın kuruluşundan bugüne kadar geçen sürede kullanılan teknoloji de gençler için zamanda yolculuk gibi. Daktilo ve hesap makineleri birbirinden ilginç. O koca makinelerden sonra bilgisayara ve daha sonra bankamatiklere geçiş çok büyük bir değişim ve gelişim. İlk bankamatik Ankara Yenişehir’de Aralık 1982’de açılmış. İlk online şube ise 2000’li yılların başında. Bugün hepimizin cebinde banka şubemiz var ve hemen her işlemi online yapıyoruz ve inanın bankacılık sistemindeki bu kadar gelişmiş teknoloji ABD ve Avrupa ülkeleri ile yarışıp onları geçebilir!


TASARRUF VE İŞTİRAKLER
Giriş katının sağındaki bölümde İş Bankası’nın tasarruf ilkesi ile geliştirdiği İş kumbaraları ve İştiraklerine yer verilmiş. Bunların içinde Paşabahçe Şişe Cam, Şeker Fabrikası, madencilik dikkati çekiyor.
Devamında ise İş Bankası’nın bankacılık dışındaki etkinliklerine de yer verilmiş; Kültür Yayınları, sanat, tiyatro ve müzik gibi kültür etkinliklerine destek, İş müzeleri, 6 ayrı ören yerindeki kazılara destek, deniz dibindeki deniz çayırlarını koruma projesi, topraksız tarım gibi teknolojik gelişmelere katkı da yapılan işler arasında.


ATATÜRK’ÜN ODASI
Binanın ikinci katında bir oda var ki çok özel. Atatürk, İstanbul Şubesi’ne geliyor, bankayı ziyaret ediyor, yetkililerden bilgi alıyor, çalışanların hepsiyle iltifatlar ediyor, tek tek ellerini sıkıyor. Bu odada oturup dinleniyor ve kapıda kendisini görmek isteyen halkın izdihamı giderek arttığı için Şubeden ayrılıp onları selamlayarak Dolmabahçe Sarayı’na geri dönüyor. Bu oda, bu ziyaretin anısında Atatürk Odası olarak düzenlenmiş.


KASA DAİRESİ!
Bu gezide bir bankanın kalbini de gezdim: Kasa Dairesi! Kendisi de bir kasanın içinde olan kasa dairesinde özel kişilerin kasaları da var, bankanın kasası da. Yıllar önce paradan sıfır atıldığında toplanan banknotlar buraya yığılmış ve filmlerdeki gibi kasa dairesi tıka basa para ile dolmuş! Kasa dairesinin ana kapısı bankadan üç ayrı görevlinin eşliğinde açılıyor, bunun için şifreyi kurmak gerekiyor. Şimdi kazara kapı kapanır ve bir tatsızlığa neden olur diye kasa kapıları ardına kadar açık! Yolunuz bir dönemin bankacılığının kalbi Bahçekapı’ya düşerse demeyeceğim, özellikle gidin ve gezin, İş Bankası Müzesi, gerçekten çok ilginç! Dönemin fotoğrafları o zamanki yaşamı yansıtıyor, kadınların şapkaları, boyunlarındaki kürkler, erkeklerin şapkaya alışma çabası ve kadınların iş yaşamında tek tük yer alması. Nereden nereye geldik ve nereye geri dönüyoruz diye düşündürtüyor!