Ülkemizde kitap okuma oranı çok düşük seviyelerde, televizyon seyredip, sosyal medyada zaman öldürmek varken kim kitap okur ki? Teknoloji geliştikçe insanlar geleneksel okuma yöntemlerinden uzaklaşıyor. Basılı gazete okumak yerine, internetten video haber izlemek veya internet üzerinden okuma yapmak. Kitap okumak yerine telefon üzerinden okuma yapmak. Bu şekilde okuyacaksak kitap okumanın ne anlamı kalır ki? Eline kitabı alıp sayfalarını çevirmeden, sevdiğin sözlerin altını çizmeden veya bir gazeteyi alıp hışırtısını duymadan okuma yapmak yeterli mi? Okumak zihnini başka diyarlara götürmektir. Başka kişilerin dertlerine ortak olmak başka bir yerde yaşamaktır. Somut dünyadan uzaklaşıp bambaşka diyarlarda kaybolmaktır.

YOĞUN HAYAT TEMPOSU

Aslında okumayı seven kişiler de azımsanacak bir sayıda değiller. Ancak yoğun hayat temposundan fırsat bulamıyorlar. Kimisi bir işte çalışıp eve yorgun gelirken, kimisi gün boyu derslere girip eve gelince dinlenmeyi tercih ediyor. Eğitim yerleri çocuklara kitap okumayı aşılmayacaksa günde 7-8 saat ders görmenin ne anlamı var ki? Örneğin günde 4 saat ders ver. Çocukların kendilerine zamanı kalsın. Bu süreçte oyun da oynasınlar, sosyal medyaya da girsinler, kitap da okusunlar. 7-8 saat aynı yerde durmak eve gitmek için saat saymak insanı yoruyor. Günün yarısı gitmiş oluyor, haliyle kalan zamanda da kimsenin kitap okuyası gelmiyor. Eee nasıl olacak böyle?

İnsan okuduğunda merak etmeyi, araştırmayı öğrenir, okudukça okuyası gelir.

KİTAP HAYAL DÜNYASINA AÇILAN KAPIDIR

Aslında kitap okumak da televizyon izlemek gibidir. Ancak ekrandan değil de zihninden izlersin. Hayal gücünle karakterleri kafanda canlandırır, hareket ettirirsin. Tıpkı bir film izlermiş gibi olaylar kafanda canlanıverir. Okumayana kitap okumak zor gelir, onun yerine televizyon izlemek daha kolaydır. Ancak okudukça zihin buna alışır. Bir süre sonra televizyonda film izlermiş gibi kitap okumaya başlarsınız.

Tabi bunun için kitap seçimi de çok önemlidir. Okuma alışkınlığı olmayan birisi ağır bir dille yazılmış bir kitabı seçerse bir daha asla eline kitap almaz. Önce hafif romanlar, öyküler ile alıştırıldıktan sonra daha ağır kitaplara geçilebilir. Zaten bir süre sonra fark edeceksiniz. Okuduğunuz hafif romanlar size yetmeyecek.

Aslında bu yazı okuma alışkanlığı olmayanlar için bu sebeple fazla uzatıp okumaktan soğutmayalım.