Müzik ruhun gıdasıdır. Siz müziğe dokunamazsınız ama o size dokunabilir. Kimi zaman hüzünlendirir kimi zaman eğlendirir. Günümüzde gençler Batı tarzı müziğe ilgi duyarlar. Ancak ülkemizde geçmişten günümüze müzik çok fazla dönüşüme uğradı.

Her dönemin kendine has müzik tarzı vardır. Ülkemizde müzik; Osmanlı döneminden, Cumhuriyet’in ilk yıllarına, 20. Yüzyılın son yıllarından günümüze çok fazla değişikliğe uğradı. Uygarlıklar değiştikçe, teknoloji ve imkanlar arttıkça müziğin de değişime uğraması kaçınılmaz oldu.

OSMANLI DÖNEMİNDE MUSİKİ:

3. Selim, musiki’ye olan ilgisiyle bilinir. Kendisi ney ve tanbur gibi aletleri ustalıkla çalabilirdi. Osmanlı döneminde müzik dinsel ve din dışı olarak ayrılırdı. Dinsel müzik, “tasavvuf” ve “cami müziği” olarak ayrılır. Din dışı müzik ise şarkı, aranağme, taksim, gazel, semai ve peşrev gibi türlere ayrılır. Anadolu bölgesinde Pir Sultan Abdal gibi halk ozanları da çıkmıştır. Halk ozanları bağlama çalarak kendi besteledikleri türküleri seslendirir. Çoğu zaman doğa, sevgi, toplum, memleket konularında türküler söylerlerdi. Bunun haricinde Anadolu da insanlar kaybettiği kişiler için arkasından ağıt okurlardı. Bazı ağıtlar da dilden dile söylenerek günümüze kadar geldi.

Kısacası Osmanlı döneminde dini tasavvufi müzikler, halk türküleri yaygındı.

CUMHURİYET DÖNEMİ:

Cumhuriyet’in ilanı ile birçok yenilik yapıldı. Soyadı kanunu, şapka devrimi, kadınlara boşanma hakkı ve benzeri yeniliklerin yanı sıra müzik alanında da değişimler yaşandı.

Bu dönemde eğitimden kültüre çoğu alanda batılılaşma yaşandı. Çağdaş eğitim, çağdaş kültürler oluştu. Müzik alanında ise Batı müziğinin güçlü yanları Türk müziğine de uygulandı. Milli müzik oluşturma konusunda Ziya Gökalp da müzik konusunda tecrübesi olmamasına rağmen dönemin müzik politikalarını benimsedi. Bu dönemde bir diğer müzik anlayışı ise yerli müziği tamamen tasfiye ederek Batı müziklerinin ülkemize uyarlanmasıdır. Bir diğer anlayış ise Türk müziğini özünden uzaklaştırmadan geliştirmek ve uluslarası kaliteye ulaştırmaktır. Atatürk’de bu anlayışı desteklemiştir.

Cumhuriyet’in ilanından sonra Osmanlı’dan kalan Saray Bandosu’nun adı Devlet Orkestrası olarak değiştirilir ve merkezi Ankara’ya taşınır. Çağdaş müzik eğitimini yaygınlaştırmak için Ankara’da Musiki Muallim mektebi kurulur. Bu okulda yetişen yetenekli öğrenciler Avrupa’ya gönderilip orada eğitim alırlar.

Ülke savaşlardan yeni çıktığı için o dönemlerde halk arasında yine ağıtlar, kahramanlık türküleri söylenirdi. Şehirlerde ise Batı tarzı müzikler, vals müziğinin yanı sıra zeybek oyunları oynandı.

ARABESK MÜZİK DÖNEMİ:

Arabesk müzik ülkemize özgü bir müzik türüdür. Hayatın acı yönlerini konu alan, dert ve kederlerin anlatıldığı duygulandırıcı bir türdür. Arabesk müzik, 1940’lı yıllarda ülkemizde ortaya çıkmıştır. 70’li ve 80’li yıllarda arabesk müzik daha çok dinlenmeye başladı. Pek çok arabesk şarkıcı ortaya çıktı. Hakkı Bulut, Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay ve Bergen gibi isimler arabesk türünün temsilcileri oldular. Arabesk müzik meyhanelerde de sıklıkla söylenmeye başladı. Halk tarafından da büyük ilgi gördü.

ANADOLU ROCK:

Arabesk müzikle birlikte ülkemizde Anadolu rock şarkıları da popülerleşmeye başladı. En bilindik örnekleri Erkin Koray, Cem Karaca ve Barış Manço gibi isimlerdir. Anadolu rock, geleneksel Türk halk müziğini rock tarzı ile birleştirir. Anadolu rock için, bas gitarlar ve bağlamanın tek müzikte birleşmiş hali denebilir. 2000’li yıllarda Anadolu rock türünü Barış Akarsu ve Haluk Levent gibi isimler temsil etmiştir. Haluk Levent günümüzde de Anadolu rock müziğini temsil etmeye devam ediyor.

KARADENİZ MÜZİĞİ:

Ülkemizin kuzey bölgesine yönelik bir müzik türüdür. Karadeniz de yaygın olan kemençe, tulum gibi müzik aletleri eşliğinde Karadeniz şivesi ile söylenir. Genelde doğa sevgisi ve aşk bu müzik türüne konu olur. Kazım Koyuncu, Volkan Konak ve Şevval Sam bu türde eserler vermişlerdir. Günümüzde Volkan Konak ve Şevval Sam’ın yanı sıra daha genç isimler de Karadeniz müziğini temsil ediyorlar. Resul Dindar, Koray Avcı ve Selçuk Balcı bu isimlerden bazılarıdır.

Pop müzik ABD ve İngiltere’de ortaya çıkmıştır. Kimi zaman dans etmeye yönelik, kimi zaman hüzünlendiren bir müzik türüdür. Ülkemizde Tarkan, Hadise, Murat Boz gibi isimler bu türde eserler verirler. Özellikle genç kitlenin daha çok tercih ettiği bir türdür. 2000’lı yılların başından günümüze kadar yaygınlığını korumuştur. Ancak son dönemlerde rap müzik de genç kitleyi kendisine çekmeyi başarmıştır.

Geçmişte daha çok ağıtlar, türküler, doğa konuları popülerdi ve müzik klipleri genelde manzaralı ve halka hitap eden yerlerde çekilirdi. Ancak günümüzde aşk konusunun yanı sıra lüks yaşam tarzları ön plana çıkmıştır. Kliplerde lüks oteller, lüks araçlar, havuzlu villalar yer almıştır. Bu durum müzik tarzımızın ne kadar Batılılaştığını gösterir.