Adamın biri, çok reklamı yapılan, yeni açılan bir hipermarkete gitmiş ve gömlek almak istiyorum, demiş.

Sade beyaz mı, desenli mi demişler.

Beyaz demiş.

Büyük bir hipermarket, dedik ya. 17. Kata çıkacaksın demişler.

17. Kata çıkmış ve beyaz renkli bir gömlek, demiş, bu pantolona beyaz gömlek veremeyiz, 24. Kata çıkın ve oradan ürün kodunu yazdığımız pantolonu alın demişler.

Almış ve tekrar 17. Kata inmiş. Bu kez atletini beğenmeyip 32. Kattan atlet, 7. Kattan ayakkabı ve 9. Kattan çorap satmışlar.

Ama gömleği almak ne mümkün, bu kez de adamın fazla kilosu olduğunu belirterek, “Bu göbekle gömleğimizi de kötü gösterirsin, zayıfla da gel” demişler. Adam gömlekten vazgeçmiş asansör de bozuk ya, merdivenden iniyor.

11. Kata gelince alt tarafı tamamen çıplak bir adamı görmüş, eli dolu. Müşteri, ağlamaklı bir sesle satıcıya feveran ediyor: “Bu klozetimin kapağı, bu iç çamaşırım ve bu da popom artık tuvalet kâğıdımı verin!”

E-TİCARET KÜLTÜRÜ HANGİ DÜZEYDE?

Daha önce, Türkiye’nin en büyük e- ticaret şirketlerinin küçük tedarikçileri vasıtası ile ürün göndermelerini eleştirmiş, bu iş modeli sorunlu, demiştim. Çünkü ikinci el cep telefonu gönderilen müşteri, paketi açtığı anda hiçbir hak iddia edemiyor.

Açıkçası sorunlar ortadayken maceraya girdim!..

Ne yaptım?..

Elektrikli süpürgeyi A 101’den almak için hangi mağazaya gitmem gerektiğini sordum. Lütfen onu dijital ortamdan alın, dediler.

 

UNUTTUĞUNUZ GARANTİ BELGESİNİ VERİR MİSİNİZ?

10 gün sonra da olsa, ürünü aldım. Faturaya birkaç gün sonra dijital ortamda ulaştım, ama garanti belgesi yoktu. Bunun için müşteri hizmetlerine ulaştım. Önce beni garanti belgesi almaktan vazgeçirmeye çalıştılar.

 

ÖNCE FATURANI GÖNDER!

Olmayınca, fatura istediler. E-posta ile faturayı ilettim. Gelen yanıtta, Kolinin üzerindeki bandrollü etiketteki seri numarasını iletmemi söylediler. Ancak etikette sadece sipariş numarası vardı, ilettim olmaz, Seri No, dediler.

SERİ NUMARASINI GÖNDERİN!

Ardından bir müşteri hizmetleri temsilcisinin yardımı ile cihazın altında küçük puntolarla ve S/N kodu ile yazılan yazı, rakam kombinasyonunu telefonda paylaştım. Müşteri hizmetleri temsilcisi “Not aldım ama bunu bir de e- posta ile iletin” dedi. Ve onlardan gelen bir e-postaya yanıt olarak “seri numarasını ilettim.”

Ancak yine sonuç alamadım.

KONU BAŞLIĞINA SERİ NO YAZMADIĞINIZ İÇİN DİKKATE ALMADIK!

Ve birkaç gün sonra aradığımda, “Konu başlığı kısmına ‘seri numarası’ yazmazsanız dikkate almayız”, yanıtı verildi. İstediklerini yaptım ve başlığa da seri numarası ibaresini ekleyerek, yine dosyaya faturayı, sipariş no ve seri no görselleri de olduğu halde ikinci kez ilettim. Birkaç gün sonra “İstediğimiz belgeler gelmediği için talebinizi kapatıyoruz” dediler.

BİZ KONUYU KAPATTIĞIMIZ İÇİN 2. MESAJINIZI DA DİKKATE ALMADIK!

Aradığımda bu kez, “Evet gönderdiğiniz iki seri numarasını da görüntülüyoruz. İlkinde başlıkta olmadığı için, ikincisini ilettiğinizde ise aradan iki gün geçtiği için talebinizi kapattığımızdan, talebinizi dikkate almadık” denildi.

Özetle, 19 günlük mücadele ile aslında bir kurumun vermekle mükellef olduğu ve kendi hatası ile vermediği hizmet nedeniyle, yine vermediği garanti belgesini almak mümkün olmadı!..

Sonuç olarak, Türkiye’de iki ya da üç tane e-ticaret sitesi dışında ki onlarda bile sorunlar yaşanıyor, alış-veriş kültürünün oturmadığını vurgulamak isterim.

REAL: ÖNEMLİ OLAN BELGELER DEĞİL SİZSİNİZ!

Alman orijinli bir hipermarket Real, henüz kapatılmadığı yıllarda iade etmek üzere geldiğim oyuncak bebeği, fiş, fatura, hatta ambalajı olmadığı halde aldı. Ve ödemeyi yaptı. Af edersiniz ama ne ambalaj ne de fişim yoktu, neden geri aldınız, diye sordum. Yanıt ders başlığı gibi: “Önemli olan ambalaj ya da fiş değil, Sizsiniz!..”