Deniz Zeyrek, son beş, altı yıldır görünmez bir elin parlattığı kulis gazetecisi!

O ne diyeceksiniz?

Türk medya tarihinin, her sözü belgeli ve derin analizlere dayalı Uğur Mumcu gazeteciliğine, kısaca, “araştırmacı gazetecilik” diyoruz.

Batılı toplumlarda aldığınız eğitimin üzerine koyarak ve ihtisaslaşarak sürdürürsünüz muhabirliğinizi.

Söz gelimi, ekonomi eğitimi alıp, ekonomi gazeteciliğinde, siyasal bilimler okuyup, parlamento muhabirliğinde uzmanlaşabilirsiniz. Bazı kurumlar da ise vasıfsız isimlere adliye haberleri ya da magazin alanı verilir.

Aslında paparazzilik Batılı toplumlarda gazeteci anlamında değildir, ama bu konumuz da değil.

MUHALİF MEDYA, NE KADAR MUHALİF, NE KADAR SARI?
Bir de, merkez sağcı iş adamlarının çantacılığını yaparken, bir anda “sol bir medya” kurumunun sahibi ya da sol görünümlü bir TV’nin en bir solcu anchormanı ve yorumcusu yapılan medya baronları var.

-aynı süreçte, solcu gibi görünen medya kurumlarının, belgelerle haber yapan az sayıdaki gazeteciden kaçtığını gözlemledik. KRT bile geçtiğimiz haftalarda muhalif diye, Yaşar Gürsoy’un yerine Beyaz TV’den bir isimle anlaşmamış mıydı-

Şimdi konumuza gelelim!

“VARANK HAVUZLU TRİPLEKS VİLLA ALDI”

Konumuz Deniz Zeyrek, hani Sözcü Gazetesi yazarı, Now gibi pek çok kanalın da yorumcusu. ODTÜ Biyoloji mezunu olan Zeyrek kendisi gibi ODTÜ’lü bir başka ismi (ki aralarında bir arkadaşlık da var) Mustafa Varank’ı diline doladı.

Ez cümle dedi ki, “Sayın Varank, elimde havuzlu tripleks bir villa yaptırdığınıza dair görüntüler ve belgeler var. Ben Sizi üniversite yıllarından yoksulluğunuzla tanırım. Ne iş?”

Varank bu iddiayı yalanlarken, elinde belge var ise hemen ortaya koy, tüm görevlerimden istifa edeyim, dedi. Ancak, Zeyrek bu meydan okumaya karşı sessiz kaldı.

SUÇLADI MI, MEDYANIN BAŞINA GELSİN DİYE REKLAMINI MI YAPTI?

İki gün bekleyen Varank, bu kez daha sert sözlerle yüklendi. Bu arada, Varank’ın adının AK Parti Medya ve Tanıtım Başkanlığı için, İzmir Belediye Başkanlığı adaylığı nedeniyle bu görevinden ayrılan Hamza Dağ’ın yerine anıldığını öğrendik. Ve Varank’ın, AK Parti çevrelerinde, haksız yere suçlanarak gündeme gelen bir isim olarak bu pozisyon için birinci maddeye yükseldiğini öğrendik.

Medya kulislerinde Deniz Zeyrek’in Varank için ODTÜ dayanışması yaptığı belirtilse de, aslında burada bir dizi medya etiğinin çiğnendiğini, aptal yerine konan izleyiciyi de görüyoruz.

Diyeceksiniz ki, Zeyrek insandır hata yapamaz mı?

Uğur Mumcu’nun bana söylediği bir sözünü burada anmak istiyorum. Gazeteci, tarihe tanıklık etme misyonu içerisinde, tanıklığını belgelerle ortaya koyan, güç odaklarına karşı haber yapan kişidir. Bunun dışındakiler halkla ilişkilercidir. Bırakın hatalı bir haberi, bir gazeteci, arkadaşına bile yanlış bilgi vermişse, doğrusunu öğrenir, öğrenmez acilen hatasını düzeltmek zorundadır.

“HATAY’DA PLAKAM KİRLENDİ, SİZ NE BİÇİM BAŞKANSINIZ(!)”

31 Mart yerel seçimleri öncesi, canlı yayına aldığı Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’a, protestoları soran Deniz Zeyrek şu yanıtı almıştı. “Gökhan Zan, daha önce birlikte çalışıp, işine son verdiğim bir isimdir. Bindirilmiş kıtalarla yaptığı protesto Hatay için değil, şahsi çıkarları içindir!”

Zeyrek, Başkan Savaş’a bu tür sağcı reflekslerini bırakmasını belirterek, suçu kabul etmesi gerektiğini söylerken, “Otomobilimle Hatay’a geldim. Plakam çamur içinde kaldı. Siz ne biçim başkansınız!” sözleriyle itiraz edecekti.

İstanbul’daki rahat koltuğundan kalkıp, lüks otomobili ile Hatay’a kadar zahmet eden Zeyrek, deprem sonrası “Hatay'da kota doldu” diye sağlam evine dönemeyen Hataylıyı sormuyordu; 11 ilde 50 bin kayıp var denilen depremlerde, sadece Hatay’da 200 bin insanın kayıp olduğuyla da ilgilenmiyordu. Deniz Zeyrek, Hatay’a deprem sonrası yerleştirildiği iddia edilen 50 bin Suriyeli’yi, Afgan’ı da sormuyordu.

Nedense tüm bu konular, ilgi alanına aracının çamur olan plakası kadar bile girmiyordu!

GÖKHAN ZAN'DA YANILDI AMA 'YANILDIM' DİYEMEDİ

Seçime giderken, Gökhan Zan’ın oyları bölmek için güç unsurlarıyla para ilişkisine girdiği ortaya çıkınca, TİP, “Gökhan Zan artık adayımız değildir” demişse de, bu olay da Zeyrek’in ilgisini çekmeye yetmedi.

31 Mart yerel seçimlerinde, Hatay’ın CHP Belediye Başkanı adayı Savaş, Zeyrek’in o ilgilenmediği ölülere oy kullandırıldığını, binlerce oy çuvalının tek kişilerin sırtında seçim kuruluna getirildiğini iddia ederken,  50 bin Suriyeli ve Afgan sığınmacının Hatay’a yerleştirildiğini anlatıyor, seçimin bir dizi yolsuzlukla elinden alındığını söylüyordu.

Ancak tüm bunlar, Zeyrek’in ilgi alanına, otomobilinin çamur olan plakası kadar giremedi!

Diyeceksiniz ki, 16 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de anket şirketleri on puanın üzerinde yanılıp, sonrasında bırakın özür dilemeyi, hiçbir sorumluluk almamıştı. O’na da ses çıkarmadık…

Sözümüzün sorumluluğunu almaktan vazgeçtiğimizde, kimse hesap sormuyorsa, ne yazık ki iyi ile kötü de birbirine karışıyor!.