Yaklaşık 16 yıldır tip 2 diyabetin cerrahi tedavisine çalışıyorum. On binlerce insanı tedavi ederken, yine on binlercesini de ameliyat ettim.

Ve bir şeyi fark ettim. Biz tip 2 diyabetin tedavisiyle ilgili ciddi bir hata yapmaktaydık. Ve halen bu hatayı yapmaya da devam ediyoruz. Diyabet hastalarının yüzde 99,9’u üç spektrumun birinde.

Bunlardan birisi tip 1 diyabet. Yani vücudunuz hiç insülin üretmiyor. Ve bu hep tip 1 olarak kalıyor.

TİP 1,5 DİYABET!..

İkincisi tip 1,5 diyabet. Bu çok kısa süre ne idüğü belirsiz bir hastalık olarak seyrediyor. Ve bir iki yıl içinde, en fazla üç, dört yıl içinde tip 1’e dönüyor.

Üçüncüsü ise tip 2 diyabet.

Ki diyabet hastalığının yüzde 95’lik kısmı tip 2’dir. Yani vücudu insülin üreten ama ürettiği insülini kullanamayan insan. Ve bu insanların şeker hastalığı tanısı konduktan sonra 14-15 yıl vücutlarında insülin üretimi devam ediyor.  Şöyle istisnai durumlar oluyor:

İSTİSNALAR DA VAR!..

50 yaşında bakıyorum, insülin depoları bomboş.

“Ne zaman tanı aldınız?” diye soruyorum. Geçen sene, diyor.

Başka bir vakada, “Kaç yıldır şeker hastasısınız?” diyorum. “33 yıldır,” diyor, bakıyorum depolarının yarısı duruyor.

Ciddi bir varyasyon var, fakat tek karar verici mekanizma şekerin ne kadar yüksek olduğu.

Bu bireyin vücudunda ne kadar insülin var?

İnsülin depoları ne durumda?

Ürettiği insülinde mi bir sorun var, ürettiği insülinü kullanmakta mı sorun var?

Bu olasılıkların hiçbiri kriter dahilinde değil!

Tek kriter, şekerin ne kadar yüksek?

Bir de kilo fazlası var mı?

İnsülin üretimine kimsenin dönüp baktığı yok!

“BOŞ YERE İNSÜLİN KULLANILIYOR!”

Ve ne yazık ki, 5. yılını tamamlamış diyabet hastalarının yarısı insülin kullanıyor. Ve boş yere kullanıyor!

Çünkü hiçbir işe yaramıyor. Tip 2 diyabet tedavisinde, bedeninizdeki insülin depoları yüzde 10’un altına indiğinde mutlak insülin ihtiyacınız başlıyor. Çoğu dâhiliye ve diyabet doktoru, bireyin vücudundaki insülin depoları azalmaya başladığında, o kişinin vücudundaki insülin üretimi bitmesin, depolar sonlanmasın diye, koruyucu olarak insülin verebiliyor.

Özellikle gece insülini. Bu mantıklı ve kabul edilebilir bir şey!

4-5 YILLIK DİYABETLİYE İNSÜLİN VERMEK!

Ama daha 4-5 yıllık diyabet hastası olup, ciddi kilo sorunu olan ve sırf şekeri yüksek diye günde 4-5 defa insülin yazılan yüzde 50’lik bir hasta grubu var!

Ve bu insanlar; bir, insülinden fayda görmüyorlar. İki, insülin bu insanları acıktırıp, daha fazla kilo aldırıyor ve bir kısır döngüye itiyor.

Yani tedavi etmediği gibi, durumu daha da kötüleştiriyor. Artı karaciğer yağlanması yapıyor.

Ancak metabolik cerrahi ameliyatlarının yaygınlaşmasıyla birlikte tıp camiası bir şeyi fark etti.

İLAÇ LOBİSİYLE İNSÜLİN VERMEK!

Asıl hedefin insülin hormonu değil, ince bağırsak hormonu olduğunu fark ettiler. Ve şimdi, insanlara şeker hapından sonra, ikinci sıraya ince bağırsak hormonları yazmaya başladılar. Yani bir doğruya dönüş başladı. Ama sormak istediğim iki şey var.

Bir, bu doğruya dönüş niye hızlandırılmıyor?

Niye insanlara insülin yazılmaya devam ediliyor?

Niye kılavuzlardan insülin kaldırılmıyor? İki, şimdiye kadar insülin yazılmış ve bu işten zarar görmüş hastalara kim pardon diyecek?

İlaç firmaları çok güçlü!

Yıllardır bu işlerle uğraşıyorum. Herkes benim duruşumu biliyor. Öyle tahmin ediyorum ki, ilaç firmasındaki yöneticilerde benim bu duruşuma artık saygı duymaya başlamıştır. Çünkü bizim 15-16 yıl önce söylediklerimize, onlar yeni yeni gelmeye başladılar. Asıl sorunun ince bağırsaklarda olduğunu, bunun temelde bir ince bağırsak ve göbekte biriken yağ sorunu olduğunu, uzun yıllar pankreasın aslında çalışmaya devam ettiğini ama zaman zarfında o zincire eklenen bir halkanın da pankreas olduğunu anladılar. Başlangıçta pankreas bu insanlarda gayet güzel çalışıyor. Belki 10; belki 12; belki de 15. yılda pankreas bozulmaya başlıyor. Çünkü ne yazık ki diyabet bütün vücudu etkiliyor!

Nasıl gözlerimizi, ayaklarımızı, sinir uçlarımızı, böbreklerimizi bozuyorsa pankreası da bozuyor. Ama bu ne zaman oluyor?

Sıklıkla 10. yıldan sonra!

Maalesef bu insanların çoğuna 5. yıldan sonra insülin veriliyor. Ve bu insanlar çoğunlukla, 5 ile 10 yıl arasındaki 4- 5 yıl boş yere insülin kullanıyorlar.

İki sorum var. Bir, niye insülini tip 2 diyabetin algoritmasından çıkartıp, sadece şu insanlara insülin yazılmalıdır, demiyoruz?

İki, bu tedaviyi görüp durumu kötüleşen insanlara kim pardon diyecek?

Muhtemelen hiç kimse pardon demeyecek!

Umarım bir an önce ince bazlı bağırsak tedavileri yaygınlaşır. Metabolik cerrahi hak ettiği değeri görür! Ve tip 2 diyabetli hastalarda şifa bulurlar!