Siyasi partiler, yerel yönetimlerde başkan adaylarını açıkladılar.

Bununla birlikte stratejik öneme sahip bölgeleri ötelediler.

Söz gelimi kalesi olarak gösterilen İzmir Büyükşehir için CHP adayı nihayet dün Cemil Tugay olarak açıklandı.

Aralık ayında İzmir’deydim, burada yaşayan insanların yerel yönetimle ilgili sözleri aynen şöyle.

“CHP, kimi aday gösterse oy vereceğimizi biliyor. Ve bunun rehavetini bize hissettiriyor. Bu seçimde istemeye istemeye CHP’ye oy vereceğiz!”

Bu eleştiriler genel merkeze kadar ulaşmış olacak ki, yeni bir isim, taze kan düşünüldü.

İzmir gibi stratejik bir noktayı bile dün açıklayan CHP İstanbul’da henüz Sarıyer belediye başkanlığını açıklamadı.

CHP SARIYER’İ NİYE AÇIKLAMIYOR?

Niye mi?

 CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel’den sonra, adaylık sürecinde de, “Kim beni, kim Kılıçdaroğlu’nu destekledi?!” diye bakıldı.

Ve adaylarını belirlerken de, CHP bunu kendine reçete yaptı.

Bununla birlikte, Başak Demirtaş’ın DEM Parti adına İBB Başkanlığına adaylığını açıklaması bekleniyor. Anketler Demirtaş’ın İstanbul’da en az 5,6 puan oy alacağını söylüyor.

Bu da, Ekrem İmamoğlu ile Murat Kurum arasındaki İBB yarışının bıçak sırtında geçeceğini gösteriyor.

Başka bir deyişle CHP’nin İstanbul’da kazanılmış tek bir ilçeyi kaybetme lüksü yok!

Sarıyer, üzerinde araştırma yapıp, kitap çalıştığım bir bölge.

(*) Sarıyer’in belediye kaza ve nahiyeleri

Sarıyer’de sevgili dostum Volkan Erkoca ile birlikte, mahalle bazlı seçim anketi yaptık. Günümüzde anketler telefonla yapılırken, biz her bir görüşmemizi videoya kaydettik.

Sarıyer’in demografik yapısına baktığınızda Karadenizliler ağır basıyor.

Sarıyer’in Rumeli Feneri gibi “Reisçi” bölgeleri var.

Sarıyer halkı, Baltalimanı (Armutlu) dışında, öyle çok sol görüşlü de değil!

Oyunuz kime diye sorduğumuz örneklemler, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘Reis’e, Sarıyer’de Şükrü Genç’e” diyordu.

Oyunu CHP’ye değil, balık sezonu açılışında ekmek arası balık yediği, Cem evinde, camide cenazede birlikte saf tuttuğu, Ramazan’da Hıristiyan aile ve STK’larla iftar yediği, Giresunlu Şükrü Genç’e veriyor, Sarıyerli!

SARIYER’DE MACERAYA GEREK YOK!..

Şükrü Genç hatasız bir belediye başkanı mı?

Değil!

Benim de eleştirdiğim noktalar var.

Bununla birlikte, Sarıyer’i kazanan CHP değil, Şükrü Genç’tir!

Şimdi bu noktadan sonra, salt yeni genel merkeze biat ettiği için bir isim aday gösterilirse, yeni adaya Genç’in 15 yılda nüfuz ettiği Sarıyer’in kılcallarına, 60 günde ulaş, imkansız komutu mu verilecek?q

İşte bu soru üzerine, CHP yönetiminin de, “Sarıyer’de Şükrü Genç dışında bir isimle maceraya girmeye gerek yok!” dediği biliniyor!

HATAY BÜYÜKŞEHİR ADAYINA TEREDDÜTLE YAKLAŞILDI!

Yine Hatay Büyükşehir’de CHP adayının Lütfü Savaş olacağını bilgisini duyurduktan sonra, acaba mı, diyerek, bu isme gölge düşürdü!..

Sağ partiden gelen bir isim olarak, Savaş’a, Özgür Özel’in baştan sıcak bakmadığı biliniyor. Üstüne, Kemal Kılıçdaroğlu’nu da destekleyen bir isim olması hesabıyla, CHP genel merkezi yaşadığı tereddütü, adaylığını açıkladıktan sonra asylında itiraf etmiş oldu.

ÖĞRETMENLER ODASI

Öğretmenler Odası, İlker Çatak’ın Almanya adına yaptığı çok başarılı bir film. Basın gösterimini henüz izledim. Sanırım 2 Şubat Cuma günü vizyona girecek.

Film, disiplinli bir okulda genel kurallar çizgisi ve bu kurallara göre bir öğrencinin cezalandırılması, üzerinden anlatılıyor. Öğrenci (Oscar) yaşadıklarının dayanılmaz baskısı ve annesini koruma refleksi ile okul yönetiminin sıfır tolerans politikasıyla uyguladığı kuralların dışında hareket etmiş.

Ve okuldan atılması gündemde!..

İdealist öğretmen Novak,

“Burada doğru ne?” diye soruyor.

Yanıtı yine Novak’ın öğrencilerle beden eğitimi çalışmasında görüyoruz!

“NE YAPARSAK HERKES SEHPAYA ÇIKABİLİR?”

Novak, öğrencilerin küçük bir sehpaya çıkmasını ister. Sadece tek ayaklarının sığacağı kadar küçük sehpaya çıkmayı deneseler de, altı öğrenci de her defasında geriye düşmektedir.

 Bayan Novak, Oscar’a, “Ne yaparsak tüm arkadaşların sehpaya çıkabilir!” diye sorar!

Ve Oscar’ın önerisi ile altı öğrenci her biri karşısındakinin elini tutarak sehpaya çıkmayı başarırlar.

 

CHP’DE BİRBİRİNİZİN ELİNİ TUTMA ZAMANI

 CHP’de de kavganın değil, tarafların birbirinin elini tutma zamanı. Aksi halde, hepiniz o sehpadan düşeceksiniz!