Yukarıdaki soru, direkt söylenemese de, Türkiye’de sporda, en çok tartışılan sorudur… Futbol dünyasının en çok konuşulan sorusu için inanılmaz bir fırsat doğdu.

Türkiye’nin en önemli futbol takımlarından Galatasaray, bugünlerde en çok eleştiri alan kulüp durumunda.

The Special One lakabıyla tanınan Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, “Türkiye’de GS dışında tüm takımlar kart görüyor,” derken, işadamı ve yorumcu Kaya Çilingiroğlu’nun yorumu daha sert oldu.

“Ayağında top tutamayan GS’yi, Young Boys anasının evine gönderdi.”

Yorumcuların en çok eleştirdiği konu, hakemlerin GS’ye iltimas tanıdığı yönünde birleşiyor. Bu konu MHK’nin tasarrufunda olduğu için bu yazının konusu değil.

 GS AYAĞINDA TOP TUTAMIYOR

2000 yılında UEFA şampiyonluğunu ve UEFA Süper Kupası’nı kazanan GS, Hagi’nin kaptanlığında, aldatma sürüşleri ve topu özel bir savunmayla ayağında tutarken, tüm Avrupa’da birebir marke edilemeyen bir takım olarak anılıyordu. –üç futbolcu topu bir üçgen çizecek şekilde paslaşırken, top çalmaya kalkan rakibi koşturup, aktif dinlenme yapıyorlardı-

Yani, bir zamanlar ayağında en iyi top tutan takım GS, şimdilerde en iyi yaptığı şeyi mi unuttu?

Evet, bu doğru bir tespit. Ve cılız bir iki kelime dışında hiç kimse bu konuyu ağzına almıyor.

Söz gelimi iyi bir forvet olan Barış Alper Yılmaz, topu ayağında tutma konusunda o denli basiretsiz ki, iddia ediyorum Trendyol Süper Lig’de her futbolcu ondan top çalabilir. Aslında ortalama GS takımı oyuncularının genel durumu da bu. Zaten bu nedenle kendi yarı alanlarından zor çıkarken, hemen her rakip GS kalesine hızla gelebilmektedir. Hücum odaklı oynayan GS bu sezona kadar, ayağında top tutma konusunu göz ardı ediyordu.

Niye mi?

SACHA BOEY FAKTÖRÜ

2024-25 sezonuna girerken satılan stoperi Sacha Boey, bu alanda Türkiye’nin açık ara en iyisiydi. Ve takıma, Icardi’den daha fazla katkı sağlıyordu. Takım her sıkıştığında topu Sacha’ya verip nefes alıyordu. Şimdilerde ise söz gelimi Barış Alper Yılmaz’ın kendi yarı alanında kaptırdığı bir top için takım oyuncuları ya gol yiyor, ya kart görüyor, ya da gereksiz bir eforla enerjilerini, çalınan toplara tüketiyor.

GS’nin en az Sacha düzeyinde yeni bir stoper almadan geçen yıl ki performansını yakalaması çok zor görünüyor.

FB- GS’DEN İYİ Mİ?

Erdal Mavişler gibi yorumcular, cim bomun tüm başarısının hakemlerin imtiyazından kaynaklandığını ifade edip, Fenerbahçe’nin GS’den daha iyi bir takım olduğu iddiasındalar. Bu tezlerine de, geçtiğimiz sezon sonunda evinde Fenerbahçe’nin Galatasaray’ı üstelik bir oyuncu eksik olarak yenmesini gösteriyorlar. Hakemlerin iltimas konusu tartışma konusu olabilir. Ama öyle bile olsa bu durum tek başına FB’nin daha iyi bir takım olduğunu ispatlamaya yetmiyor.

Ama bu soru için inanılmaz bir fırsat doğdu.

36 MAÇLIK YENİ UEFA SİSTEMİ!

UEFA’nın 36 maçlık yeni sisteminde, takımlar ilk etapta dördü içerde, dördü deplasmanda sekiz maç oynuyorlar. Ve ardından yeni bir eşlendirme sistemi devreye giriyor. Özetle eleme sistemi yerine, ligde olduğu gibi bir puan sistemi uygulanıyor. Hakemlerin de yabancı olduğunu göz önüne alırsak, gerçek iyinin kim olduğunu sezon sonunda hep birlikte göreceğiz!

KUTU: TÜRKİYE’NİN İLK FUTBOL TAKIMI GALATASARAY

Türkiye’nin ilk futbol takımı (1905) Galatasaray, spor tarihine geçen başarılara imza atmıştır. 2000 yılında takım değerinin üç katından fazla maddi değere sahip Arsenal’i,  yine Süper Kupa’da dünya futbolunun zirve takımlarından Real Madrid’u 2-1 yenerek UEFA süper kupayı kazandı.

Galatasaray’ın başarıları Türkiye’nin marka değerini arttırdı.