Üç gündür piyasalarda köpürtülen sahte 50 ve 100 dolarlık 1 milyar dolar operasyonu, fırtınanın habercisi… Peki aslında ne oldu?
Sahte dolar spekülasyonları, piyasalarda alım-satım işlemlerini durma noktasına getirdi. Peki, aslında ne oldu?
Piyasada sahte 50 ve 100 dolarlık kâğıt paraların dolaşımda olduğu iddiaları piyasaları derinden sarstı.
İddialar vahimdi!
Piyasada 600 milyon ile 1 milyar dolar arasında sahte doların dolaşımda olduğu belirtiliyordu. Dr. Osman Sirkeci, gibi isimler çıkmış sahte paranın gerçeğinden ayrıt edilemediğini de iddia ediyordu.
“50 ve 100 dolarlık banknotlar piyasada bir dolar krizi yarattı. Yazılımı güncellenmemiş ATM'ler, para sayma makineleri de bu sahte kâğıt parayı tespit edemiyor.”
Oysa, 2. Dünya Savaşı’nda Hitler’in Almanya milli darphanesinde bastırdığı sahte sterlin dışında, tarihte hiçbir kalpazan, gerçeğinden ayrıt edilemeyecek para basmaya cesaret etmemiştir, edemezde…
YASTIK ALTIYLA DÖVİZ BÜROSUNA KOŞTULAR
Yatırım yelpazesinde, faiz gelirinin altında kalsa da dövizini bozmayan vatandaş, ilk kez bir panikle yastık altı dolarıyla döviz bürolarına koştu.
BEYAZ DOLARLAR SAHTEDİR YALANI
Banka ve döviz büroları, duvarlarına da astıkları afişlerle, eski basım beyaz doların alınmadığı gibi mevzuatta karşılığı olmayan bir yanıtla vatandaşın paniğini arttırdılar.
ŞİMŞEK DE, KARAHAN DA BAŞINI KUMA GÖMDÜ
Sahte dolar haberlerinde üçüncü güne girilirken, ne Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten, ne de Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’dan ses çıkmamıştı.
Ziraat Bankası’ndan aldığı dolarına, döviz bürosunun “Bu sahte” dediğini anlatan vatandaştan, döviz bürosundan aldığı doların sahte olduğu gerekçesi ile geri çeviren bankalarla, döviz paniği üç günde krize çevrildi.
Bazı vakalarda sahte denilen doları, ATM’den yatırmak mümkündü, bazı durumlarda ise gerçek olduğu belirtilen banknotu reddeden ATM ve bankalara kadar, tüm bir keşmekeş hâkimdi.
Bununla birlikte, bu tabloda, eşyanın tabiatına aykırı bir durum göze çarpıyordu.
“SAHTE” DENİLEN DOLARLAR ALIKONMADI
Bankalar, “Bu sahte” dedikleri dolarları, taşıyan kişiyle birlikte yasaya göre tutanak ile alıkoymaları gerekirken, vatandaşı da sahte olduğunu belirttikleri dövizi de, sadece geri çeviriyorlardı.
Ve aslında bankalar, tek bir doları alıkoysa, işin rengi çözülecek ve bu iş bu kadar uzamayacaktı.
ALTIN VE DOLARLARA GÖZ DİKTİLER
Dolarla yıllık yüzde 50 faizle Türkiye’ye gelen çoğu İngiliz yabancı yatırımcı, pozisyonlarının yarısını kapatıp gitti. Zaten, yabancının gitmekte olduğu son iki haftada, dolarda gözle görülür bir hareket de başlamış, 12 Kasım’da 34.36’dan satılan dolar, bugün yüzde 1’e yakın primle 34.67 seviyesine çıkmıştı.
İşte tam bu aşamada, “Yarın öbür gün, elinizdeki dolarları da geçersiz sayacaklar” şayiası ile vatandaşın dövizini panikle satmasının iklimini tesis ettiler. Ve bu dolar tuzağının içinde maalesef bazı bankalar da vardı!
DOLAR TUZAĞININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Bankalar, 50 dolar ve beyaz 100 doları niye almıyor? Sahte dolar iddialarına, Hazine ve Merkez Bankası neden bu kadar uzun sessiz kaldı?
Çünkü, üç günlük sahte dolar balonu ile nakit döviz, tam da ihtiyaç duyulduğu anda ucuza toplandı.
Düasyonun ayak sesleri duyulurken, TL ile alınabilecek en ucuz yatırım aracı dolarda, fiziki alımın önü kesildi!
ÜÇ GÜN SONRA AÇIKLAMA GELDİ
Üç gün boyunca konuyu büyük bir sessizlikle izleyen ekonomi kurmayları, hadi artık konuşalım, diyerek, 28 Kasım’da önce savcılığın konuyla ilgili soruşturma başlattığını, akabinde de Merkez Bankası’nın konuyu araştırdığını belirten bir açıklama yaptığını gördük.
2 ADET SAHTE 50 DOLAR VAR
Döviz bürolarının bağlı olduğu, Türkiye Yetkili Müesseseler Derneği basın toplantısı ile “Bugüne kadar, elimize ulaşan iki adet sahte 50 dolar var” dedi.
Yani, sahte 100 doları, sahte 1 milyar dolar piyasada dolaşımda, diye üç gün boyunca uydurmuşlardı.
Her vatandaşın, elindeki dövizi götürüp Merkez Bankası’nda bozdurma hakkı olduğu halde, “Biraz daha beklerseniz, döviziniz yok hükmüne düşecek” dedikoduları yayılmıştı.
BEYAZ SAHTEDİR YALANI
Fed, bastığı yeni seri dolarda güvenlik nedeniyle mavi renkli fligran çektiğinde, o’na mavi dolar denmiş, öncekinin adı ise beyaz dolar kalmıştı. Beyaz doları kabul etmiyoruz, diyen bankalar, suç işlemişti. Çünkü ne Merkez Bankası kanununda ne de kambiyo rejiminde, “Beyaz dolar hükümsüzdür” şeklinde bir değişiklik yoktu.
Buna karşılık, olası bir düasyonda, vatandaşın elindeki dövizi, Merkez Bankası’nın, bozduramama korkusu vardı.
YASTIK ALTI NİYE YAPILIYOR?
Yastık altında 315 milyar dolar değerinde, altın, gümüş ve pırlanta olduğu hesaplanıyor. Diğer tarafta ise en az 150 milyar dolar değerinde fiziki döviz tutuyor vatandaş. Bozdurmuyor, çünkü siyasi iktidara güvenmiyor.
2021 Aralığında, doların 11 liradan sadece birkaç günde 18 liraya çıktığını ve sonra birden KKM ilanı ile doların 10 lira 30 kuruşa kadar nasıl indiğini biliyor. Yine vatandaş, 17-18 liradan döviz alımına nasıl teşvik edilerek, aldatıldığını biliyor.
KKM İLE KURU TUTTULAR.
Ardından Şimşek, faiz artırımları ile birlikte enflasyonun kontrol altına alındığını belirtse de, halen, Kur Korumalı Mevduat’ta (KKM) 1,2 trilyon lira bulunuyor. Yani Merkez Bankası, halen KKM ile döviz piyasasını kontrol ediyor. Çünkü sadece faiz artışıyla, enflasyonun düşmeyeceği görüldü.
ARALIK’TA FAİZ İNDİRİMİ GELİYOR
Bu son sahte dolar krizi de göstermiştir ki, aralık ayında Merkez faiz indirimine gidecek. Ve olası bir düasyonda vatandaşın, fiziki dolar almasının da önüne geçmek için operasyon yürütülüyor.