Normal doğumun daha sağlıklı olduğunu anlatan bir kamu spotu çekildi, ne olduysa ondan sonra oldu. Hormonlu bir tepki yaratıldı. Niye?

Normal doğumun daha sağlıklı olduğunu anlatan 90 saniyelik bir kamu spotu çekildi.

Anımsayacaksınız, başbakanlığı döneminde Erdoğan da, “Sezaryenle doğuma karşıyım,” demişti.

Önce sanatçı Demet Evgar’ın kamu spotuna karşı olduğunu, videonun anneleri incittiğini belirten bir açıklamasını okuduk.

Akşam saatlerinde Now TV’de Ozan Gündoğdu’da kamu spotunun ne denli incitici olduğunu belirten bir açıklama yaptıktan sonra, tezini sokaktaki bazı kadınlara doğrulattı.

Ki, kendi yaptıkları sokak röportajlarında bile bazı annelerden, “Daha sağlıklı olan, anne ve bebeğin faydasına olan tercih edilmeli” anlamına gelen açıklamalar vardı.

Yani, sokak röportajındaki kadınlar diyordu ki, “Bu işin uzmanı biz değiliz, bir uzmana danışın!..”

Halkı güç unsurlarının menfaatleri doğrultusunda yönlendirmek değil, bilimsel doğrularla koruma görevini unutmuş olmalıydılar…

Yorumlar ve sokak röportajlarıyla süslenmiş haber konuyu herkese sormuş, sadece, bilimi unutmuştu(!)

Ekranda, Sağlık Bakanlığı’na tıp doktorluğu geçmişinden sonra müsteşarlıktan gelme Kemal Memişoğlu’nun görseli eşliğinde, biraz da siyasi iktidara karşıysan, bu fikre de karşı çıkarsın algısının rahatlığında, 5N 1K’yı bile unutan bir haber izledik.

2000’DE BANKACININ İSYANI  

Yıl 2000. Bir bankanın genel müdürü ile bir davette aynı masadayım. Gelininin Amerika’da doğum yaptığını anlatıyor. “Türkiye’deki gibi sezaryen talebimizin dikkate alınacağını sanıyoruz. Ancak, zorunluluk yok ise burada sezaryenle doğum yapmak suç,” diye anlatıyor.

BATILI TOPLUMLAR ZORUNLULUK DIŞINDA NİYE SEZARYENİ SUÇ SAYMIŞ?

Tüm Batılı toplumlarda, zorunluluk olmadan uygulanan sezaryen operasyonu suç sayılmış.

Niye mi?

Annenin doğum yapmasının, başta kanser olmak üzere onu pek çok hastalıktan koruduğu biliniyor. Yine 9 ay 15 gün boyunca doğuma hazırlanan annenin, doğumla birlikte vücudundaki hazırlığı atması da beklenir. Değişen vücut kimyasının,  normale dönmesinin tek yolu, annenin normal doğum yapmasından geçiyor. Yani sezaryenle yapılan doğumda, vücut sanki annenin hamileliği devam ediyor gibi davranıyor. Bu da anneyi koruyan bariyerlerin ortadan kalkması anlamına geliyor!

SEZARYENLİ BEBEK 40’INDAN, SONRA HASTALIKLARA VE DEPRESYONA DAHA AÇIK

Bebeğe gelince, yaşama ilk adaptasyonunu vajinal –normal- doğumda verdiği mücadeleyle kazanıyor. Burada kusursuz işleyen bir mekanizma var. Zaten sezaryenle doğan bebeklerin bağışıklık sistemleri daha zayıf kalıyor. Bu bebekler 40’ından sonra depresyona yatkın hale geliyor. Hemen tüm hastalıklara daha açık ve hayata daha zayıf duruma düşüyorlar.

Soru şu: Hem anne, hem de bebek için sağlıklı olanı normal doğum olduğu halde, Türkiye özelinde sezaryenle doğum, neden ve nasıl bu kadar yaygın icra ediliyor?

SİHİRLİ TÜMCE:SEN BU ACIYA DAYANABİLECEK MİSİN?”

Yıl 2005. Bize önerilen ve adının önünde Prof. Dr. Olan jinekolog, doğuma bir ay kala yaptığı son muayenede, anneye şunu söylüyor, “Normal doğum bazı durumlarda çok uzun sürebiliyor, sen bu acıya dayanabilecek misin?”

Bu sihirli tümceyi duyan anneler, o ana kadar normal giden süreçte, doktora teslim oluyor ve yine yönlendirme ile çoğunda epidural sezaryen operasyonunu tercih etmeleri, resmen dayatılıyor!

Nedeni de çok basit.

Ücretlendirme ve zaman kontrolü…

Normal doğumun ne zaman başlayacağı belli değil. Doktorunuzun tatiline denk gelebilir. Öyle olmasa bile süreç, sezaryene göre çok daha uzun süreye yayılabilir. Ve sonunda alınan ücret, sezaryen gibi bir ameliyat parası değil, çok daha mütevazı normal doğum ücreti.

Diyeceksiniz ki, üç kuruş daha fazla para ve zaman kontrolü isteyen jinekologlar bu kadar mı güçlü.

Meclis’te iki konuyu aşamazsınız. Müteahhitlere ve tıp doktorlarına Avrupa’daki sorumluluğu yükleyemezsiniz…

Demet Evgar’ı sevmeme karşın, kanaat önderlerinin bu konuda daha bilinçli olmasına tüm toplumun ihtiyacı var. Ozan Gündoğdu’ya gelince, “Senin cahil olmak ya da başka bir nedenle, yaygın medyada yanlış bilgi verme lüksün yok.”

Sağlık Bakanı Memişoğlu kamu spotunda tamamen doğru bilgi vermektedir.

Bir zamanların başbakanı olan ve sezaryene karşı olduğunu duyuran Erdoğan’da, bu konuda doğru yerde durmaktadır.

Peki, yanlış ne? Diyeceksiniz.

SAMİMİ DEĞİLLER…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’da, Sağlık Bakanı Memişoğlu’da samimiyseler, gereksiz sezaryen operasyonunu Batı’da olduğu gibi suç ilan etmeliler!

Bunun yerine, konuyu elverişli kullanışlılara tartıştırarak, günü geldiğinde “Biz söylemiştik, ancak kamuoyundan tepki geldi,” ikliminin ellerinden alınmasına, bunun için de daha bilinçli kanaat önderlerine ve medyaya ihtiyacımız var.