Hamile bir kadını hastaneye götürüyorum. 20 km. hızla her bir kasisin üzerinde öyle bir sıçrıyoruz ki, canı yanıyor. Zeynep Kamil Hastanesi, sırf bu kasisler nedeniyle pek çok hamilenin çocuğunu düşürdüğünü anlatıyor.

2024 yerel seçimlerine 6 aydan az bir süre kaldı.

Yerel yönetimler, siyasi partilerin adeta dere beylikleri, her biri bir krallıktır!

O kadar çok yetkileri ve sanılanın üzerinde güçleri vardır ki, başta büyükşehirler olmak üzere her bir belediye partisine önemli güç katar.

Söz gelimi yerel seçimlerde, “İstanbul’u kazanan, Türkiye’yi kazanır” sözü bile telaffuz edilmiştir!

39 ilçesi ile zaman zaman İstanbul’un her bir belediyesine yönelik eleştirilerimiz mutlaka olacak.

Bununla birlikte önce her birinin, sınırsızca yaptığı bir hatadan, kasislerden söz etmek gerek.

İstanbul’un 39 belediyesinin yollarındaki kasislerde standardizasyon hak getire!

Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Avukat Bülent Deniz bu konudaki standart dışılığı tespit ederek, gerekli girişimlerde bulunmuşsa da, hiçbir sonuç alamamış.

KASİSLER TAŞERONLARA YAPTIRILIYOR!

Nedense, hiçbir kasisi belediye kendi kadroları ile yapmamış, taşeronlara bırakmış. Bu durum, onlara, “Aa haberimiz yok!” yanıtını verme hakkını veriyor.

Resmen sorduğumda ise kasisle ilgili kararı Ulaşım Koordinasyon Kurulu veriyormuş.

ad826x90
Oysa, taşeron firma, ne Ulaşım Koordinasyon Kurulu’nu, ne de kasis standartlarını bilmiyor. Zaten Kurul da, taşeronları!..

Kasis standartları, uzunluğu 3.60 ile 3.80 yüksekliği ise 7,5 cm ile 10 cm bandında olmalı.

Buna karşılık İstanbul’da uzunluğu 20, yüksekliği 25 cm’lik kasisler mevcut.

İşler bazen şöyle dönüyor. Mahalledeki Zeki Amca, taşerona öyle bir kasis yapın ki, buradan hiçbir araç geçmesin, diyor.

Böylece, 3.60’tan çok daha kısa, 10 cm’den çok daha yüksek kasislerimiz oluyor.

Zeki Amcanın başarısı ile cesaretlenen otomobil tamircileri de, günümüzde taşeronlara standart dışı kasis yapmaları için çaydan büyük ödüller verebiliyor.

YÜKSEKLİĞİ ORANINDA LASTİKLERİ İNDİRİYOR

Standart dışı kasislerin, maddi hasarlı kazalardan, araçların mekanik aksamında ciddi hasarlara varan mağduriyetler oluşturduğu tespit edilmiş. Bununla birlikte, standart dışı kasislerin otomobil lastiklerinin havasını indirerek, fazla yakıt tüketimine de neden olduğu saptanmış.

Standart dışı kasislere gerekçe olarak, halen Bağdat Caddesi’nde, bir polisi öldürüp, diğerini sakat bırakan olay anlatılıyor.

Peki cezalar caydırıcı değil mi, diye sorduğunuzda ise yanıt manidar.

Trafikte, EDS kırmızı ışığa odaklı çalışırken, market önünde aracınızda beklerken, emniyet kemeri takılmadığı gerekçesi ile adresinize fotoğraflı bir ceza salabiliyor. Buna karşılık aynı hassasiyet süratli araçlara gösterilmiyor.

CEZA GELİRE GÖRE UYGULANMALI!

Ceza uygulansa bile kasis yüksekliğinde gösterilmeyen standartlar, cezada uygulanınca caydırıcı olmuyor.

Sakıp Sabancı, Londra’daki kiralık araçlarının 172 mil öteye niye çekildiğini sorduğunda, cezanın, ceza sahibinin gelirine göre belirlendiği söylenmiş.

Türkiye’de ise bin liralık ceza, dar gelirlinin o ay nefesini keserken, belli bir kesim bu rakamı ceza olarak hissetmiyor bile!

KASİSİN FAZLA YAKIT TÜKETİM MALİYETİ 840 MİLYAR TL

Sonuçta hava basıncı her gün düşen lastiklerle, araçların en az yüzde 35 daha fazla yakıt tükettiği hesaplanmış.

Yani insan canını ve maddi hasarlı kazaları saymazsak, yılda 2,4 trilyonluk yakıt tüketiminin, 840 milyar lirasını standart dışı kasisler nedeniyle ödüyoruz!

Bir gün toplum, standardın üstünde kendisine çıkarılan engellerin, ödetilen faturaların hesabını sorabilir!..