Ülkemizde hemen hemen yerli üretimin kalmadığı ve her alanda yabancı menşeli ürünlerin kullanıldığı şu günlerde sonunda yabancı hakem, “VAR hakemi” geldi. Çok uzun süre önce gelmesi gerekliydi. Türk hakemlerine güvenmiyor musunuz, diyenlere, “Yabancı hoca oluyor yabancı futbolcu oluyor, neden yabancı hakem olmasın?” yanıtı veriliyordu.

Türkiye’de insanların belki de aynı fikirde olduğu nadir konulardan biridir hakemler. Her takım hakem hatalarıyla ilgili açıklama yapıyor yenmiş olsa bile çünkü başarısız yöneticilerin bir nevi kaçma sığınağı hakemler oldu.

Maalesef bazı hakemlerimiz verdikleri kararlar ile de buna fırsat verdi.
Üstelik maçları izlediğimizde bir maçta yapılan faule sarı kart verirken aynı şiddet ve şekildeki faule başka maçta kırmızı kart çıkabiliyor ya da hiç kart çıkmayabiliyordu. Yani kartların bir standardı kalmamıştı.
Yabancı hakem konuşulan bir mevzuydu.  Özellikle son yıllarda Türk futbolunda, hakemden başka bir şey konuşulmaz olmuştu. 

Yabancı hakemin tarihinin en tartışmalı federasyon yönetimi kapsamında gelmesi ayrı bir ironiydi. Büyükekşi yönetimi giderayak ilk ve tek doğru işlerini yaptılar.
Aslında yabancı hakem gelmesi bizi biraz sahaya döndürebilir. Böylelikle taktik-teknik işleri daha çok konuşabiliriz.

Yabancı hakem gelmesi gidişatı değiştirmeyecek de olabilir. Özellikle Premier Lig maçlarını izleyen bilir,  en üst düzey hakemler bile fahiş hatalar yapabiliyor.  Maçlarda gelecek hakemler genellikle B seviyesi olacaktır. 
Artık yapılması gereken VAR konuşmalarının tamamının yayınlanması, hatta hakemlerin maçtan sonra tartışmaları verdikleri kararlarını açıklaması, olacaktır.

TFF, 18 Temmuz’da seçime gidecek ve yüzde 99,99 tek adaylı bir seçim göreceğiz. Gelecek adayın önceki yönetimden kötü olması mümkün değil. Mevcut yönetimden kötü olmak için özel bir çaba sarf etmek gerekiyor çünkü.