4 metrekarede yaşayan gizli kahramanlarla 4 gün geçirdik. Ama biz toplumca, onları unutunca, bunun bedelini tüm Türkiye olarak ödüyoruz...

Sefer Kaptan ile İstanbul’dan başladığımız tır yolculuğu, İzmit, Trabzon, Rize, Hopa duraklarından sonra, Sarp sınır kapısı, Dilucu ve nihayet Gürbulak sınır kapısında son buldu.

Sefer Kaptan, 29 yaşında ama sürekli yüzüne vuran güneşle, yaptığı işin meşakkatini taşıyor.

15 hertz titreşimi hayatının normuna alan tüm şoförler gibi, Sefer Kaptan da bel fıtığı olmuş. Yine 4 metrekarede geçen ömrü, onu sevdiklerinin özel günlerinden bile uzak tutarken, “sanı” hastalığını da getirmiş.

(*) Kendini farklı bir yerde hissetmek

“Kızım Fadime’nin doğum gününde yanında olduğumu sanıyordum. Oysa, son 4 yıldır yokmuşum”

 TIRLARDA ORGANİZE KAÇAKÇILIK ORANI BİNDE 1

İstatistiklere göre, organize kaçakçılığa karışma oranı binde 1’in bile altında kalan tırlar, Kurtlar Vadisi gibi diziler ve yaratılan algıyla kaçakçılığın merkezinde gibi gösteriliyor ve öyle muamele ediliyor.

Sarp sınır kapısına gelen tırlar ortalama 4 günlük bir bekleyişin ardından Türkiye’den çıkarken, Almanya’ya iki günde ulaşıyorlar.

 

Sefer Kaptan, geçmişte iki şoförle çıkılan uzun yolun, özellikle beklemeler nedeniyle teke indiğini anlatıyor. Uluslararası kurallara göre bir şoför günde 9 saatlik sürüş yaptıktan sonra dinlenmek zorunda.

Bununla birlikte, söz gelimi 6 Şubat’taki Türkiye’nin depremi gibi özel durumlarda, hiç uyumadan stratejik ürünlerini yetiştirmiş, uzun yol şoförleri…

 “YURT DIŞINDA TIRDA YATIN AMA DENETİME TAKILMAYIN”

Dinlenme süreci, Türkiye sınırlarında 4 metrekarelik tırın içindeyken, Batı’da aynı duruma para cezası kesiliyor. Bu aşamada Batılı toplumlar, tır parkında parkalanan tırlar ile otelde dinlenen şoförleri görmek istiyor. Buna karşılık bazı firma yetkilileri şoförlerin otelde yatmasına karşı.

“Tırda yatın, denetimlerde yakalanmayın.”

Tırların tekerleri, gereksiz beklemeler nedeniyle ayda ortalama 15 günün altında dönebiliyor.

 TIRLAR 50 GÜNDE İRAN’DAN, TÜRKİYE’YE DÖNÜYOR!

Hatta Gürbulak sınır kapısında, gümrük memurlarının sürgündeyiz modunda keyfi iş yavaşlatmaları nedeniyle Türkiye’nin 15 kilometrelik tır kuyruklarına, İran’da aynısıyla yanıt verince, İran tarafında da 10-15 kilometrelik kuyruklar oluşmuş.

Türkiye’den İran’a gidip gelmek bir tır için 50 günü buluyor.

“İstanbul’dan gelen müdür, sürgüne geldiğini düşünüyor. Burada en küçük memur işe 10’da gelip kahvaltı ediyor. 11’de birkaç evrak bakıp, saat 16’da ise hava erken kararıyor diye paydos ediyor.”

Gürbulak’ta, tır şoförlerinin yüzde 90’ı X Ray’e gönderilip, burada da ayrı kuyruk oluştururken, bu oran Türkiye dışında yüzde 2 -3 civarında.

 HİJYEN YOK, TÜM YAKIT ISINMAYA GİDİYOR!

Şehir içinde parklanmaları halinde ciddi cezalara muhatap olurken, yollardaki kuyruklarda parklanan tır şoförlerinin tuvalet ve banyo imkânları bulunmuyor.

Hatta ısınmak için araçta mazot yaktıkları için, 25 günlük bekleme süresinde yakıtlarının bitmesi içten bile değil.

-kimi durumlarda, yolda yakılan ateş etrafında oturuyor, yanımızdaki erzakı yiyip, ateşin sönmesiyle buz gibi tırın içinde bir battaniye ile ısınmaya çalışıyoruz-

SARP SINIR KAPISI YOLUNDA TIRLAR KAĞIT GİBİ EZİLMİŞ

Hopa-Kemalpaşa-Sarp Sınır Kapısı güzergahında tırların dağın eteklerinde bekleyişi ciddi tehlike de arz ediyor. Heyelanla düşen kayalar, geçtiğimiz haftalarda birkaç minibüse ve iki tıra da isabet etmiş.

 TÜRKİYE’DE TIR ŞOFÖRÜ OLMAK…

ABD yapımı The Ice Road’ta, tır şoförünü canlandıran Liam Nesson, dünyayı kurtarırken, gerçek dünyada, Irak’ta, Suriye’de ölen Türk tır şoförleri; 6 Şubat’ta, Türkiye’nin depreminde hiç dinlenmeden 13 saatte erzak taşıyan gerçek kahramanlar onlar.

Öte yandan, Türkiye’de tır şoförü olmak, haksız rekabete ses çıkaramamak, başkalarının sorumluluğunu üstlenmek, sigorta şirketlerinin sürekli kaza yapan çimento kamyonlarıyla aynı risk grubuna almasıyla ve hep daha azına razı olmakla anılıyor…

 Dünyadan negatif ayrışarak, yükle ilgili tek beyan verip, tek sorumluluğu, Türkiye’den uluslararası taşımacılar alıyor. Yani İran’daki üründe bir yasadışılık var ise tek sorumlu taşıyıcı.

Dünya, bu noktada yük sahibini sorumlu tutup, ondan sevk irsaliyesi alırken, bu iş gümrük mevzuatı gereği, “Yabancılara ceza kesemem, kessem, alamam” mantığı ile taşıyanın sırtına yüklenmiş.

 TIR ŞOFÖRLERİMİZ YALNIZLAR

Söz gelimi Rus bir tır şoförü vizesiz Türkiye’ye gelerek, haksız rekabetle, yerli tır şoförünün önüne geçebiliyor. Buna karşın, Türk şoförler vizeyle dışarı çıkmak için, hem bürokrasiyle meşgul olup, hem de ödeme yapmak zorundalar. Yabancı rakipler, ülkelerinin ve meslek örgütlerinin desteği ve Türk tarafında olmayan imtiyazlarıyla hareket ederken, bizim şoförlerimiz tamamen yalnızlar!

Bu tablo içinde, Türkiye kara yolundan yapabileceği ihracatın daha azına razı olurken, giderek uluslararası tır şoförlüğü mesleği yok oluyor.