Seçim sonrası beni en çok güldüren paylaşımlardan biri şu oldu.

Eşeğin üzerine ters oturtulmuş bir adam şehirden gidiyor.

Hani İyi Partinin Bodrum adayının bütün şehri kaplamış pano ilanları vardı:

“Bir Adam geliyor…”

Ben de “ti”ye almıştım;  “Yahu Bodrum kadınlar beldesi, oraya bula bula bir ‘Bir adam mı’ buldunuz” demiştim.

Gerçi bütün adaylar erkekti ama içlerinde bir tek o “Bir adam geliyor” diye propaganda yapmıştı.

O BİR ADAM YÜZDE 1.55 OY ALDI

 YANİ SADECE 1702 KİŞİ

“Bir adam” bir oy alabildi. Yani yüzde 1.55…

Yine de bravo…

Bodrum’a gelmesini isteyen 1702 kişi bulmuş.

Ama ona gelme diyen kadın ve erkeklerin aldığı oy yüzde 57 olunca “Adam” da eşeğin üzerinde gerisin geri gönderildi.

O gidince ben de bayram için Bodrum’a geldim.

İki gündür hava harika…

Paris’in yağmuru üzerine iyi geldi.

Böylece Bodrum konusunda “Gözlem” mevsimimi açıyorum.

BODRUM’DA İNSANLAR “HER ŞEY

GÜZEL OLDU” DİYEREK GEZİYOR

Gelen adam gidince ve öteki adamlar da gelemeyince Bodrum’da rastladığım insanların çoğu “Her şey güzel oldu” diyerek geziyor.

Keyifli bir yaz olacak gibi…

Ama önce kendi memleketim İzmir’e bir kıyak yapıp Alaçatı’dan başlayayım.

CHP bu seçimde kadrolarını baya gençleştirdi.

Bunlardan biri de Çeşme Belediye Başkanı seçilen Lal Denizli oldu.

LAL DENİZLİ FESTİVAL MEVSİMİNİ

18 NİSAN’DA ALAÇATI”DA AÇIYOR

Çeşme’de Selin Denizli “Bahar kutlamalarına” 18 Nisan günü Alaçatı’da “Ot Festivali ile başlıyor.”

19’u akşamı kasabada büyük bir kortej düzenleniyor.

Lal Denizli beni de davet etti. Ne yazık ki o gün bir Almanya ziyaretim var. Yoksa kesin katılırdım.

Eminim bu yıl festival çok daha keyifli ve neşeli olacak.

URLA’DA KAYYIMIN TOZLANDIRDIĞI

ENGİNAR BAYRAMI DA DÖNECEK Mİ?

Urla’nın enginar bayramı da kayyım geldikten sonra adeta ölmüştü.

Eminim o da canlanacaktır.

Uluslararası sanatçımız Ahmet Güneştekin de Urla’daki müze evini tamamladı ve orada yaşamaya başladı.

Lucien Arkas ve onun müze evleri eminim Urla’ya gastronomi yanında büyük bir sanat ivmesi de kazandıracak.

Bence Urla’nın yeni belediye başkanı Selçuk Balkan,  Urla’nın kazanmağa başladığı bu yeni kültürel özelliğe özel bir önem vermeli.

“MİLLİ KÜLTÜR MUHAFIZLARININ” FONLARI

VE MAMALARI KESİLİNCE BAKALIM NE OLACAK

Sonra sıra yaz konserlerine ve müzik festivallerine gelecek.

Bütün dünyada konser ve festival rüzgârları esiyor.

Tabi ki o rüzgârlar buralara da gelecek.

Ege’de bir çok belediye el değiştirdi. Özellikle iki belediye, Denizli ve Balıkesir müzik festivali ve konserlerini yasaklamıştı.

Oralarda Belediye fonlarından çöplenen güya “Milliyetçi ve İslamcı kültür muhafızları” türemişti.

Hani şu “Halkımızın milli değer ve hassasiyetleri” diye dilekçe verip konser ve festival yasaklatan sözde dernekler.

Seçimde onlar da unutamayacakları bir “Milli Hassasiyet” dersi aldılar.

Tahmin ediyorum fonları kesilince sesleri de kısılır artık.

 

BODRUM”DA YENİ SEZONUN İLK SÜRPRİZİ:

22 YAŞINDAKİ TRABZONLU SUŞİ ŞEFİ

Şimdi Bodrum’a döneyim.

Uzun süredir suşi yemiyorum.

Çünkü benim gözümde çok sıradanlaştırılmış bir Japon yemeği artık.

Nedense iyi suşi bulamıyordum.

Dün nihayet buldum.

Hem de çok genç bir şeften…

Hem de Japon değil, çok genç bir Türk şef…

Adı Can Turhan.

Henüz 22 yaşında.

Trabzonlu bir genç.

SUŞİ YAPMAYI TAYLAND’LI

ŞEFLERDEN ÖĞRENMİŞ

Suşi yapmayı Bodrum’da Tayland’lı aşçılardan öğrenmiş.

Bu kalitede bir suşiyi yıllar unce Londra Zuma’nın genç bir Japon şefinden yemiştim.

Ilık pirinçle yapılmış.

Özellikle füme yılanbalığı ile yaptığı unagi suşi türleri harika.

Pirinç birbirine yapışmamış.

Balık harika fümelenmiş.

Acaba ben mi abartıyorum diye düşündüm ama geçenlerde “Her şeyi bilen adam” İsmet Berkan’la birlikte de yedik.

O da aynı fikirde.

Marina’daki “Nama” restoranda…

Terastan harika bir Marina ve Bodrum Kalesi görüntüsü var…

Teşekkürler Cem…

Beni suşi ile barıştırdın.

“GELEN ADAM”  GİTTİKTEN SONRA

FORBES DERGİSİNİN HABERİ GELDİ

Ben ki bu Ege sahillerinde kuş uçsa bilirim, Gediz nehrinin kenarındaki koyun benden sorulur…

Önümüzdeki ay Bodrum’da yapılacak olan bir festivalin haberini dün Forbes dergisinden okudum.

Yok, yok Türk Forbes’i değil…

İngilizce orijinalinden.

Daha başlığından vuruldum.

Aynen çeviriyorum:

“Yiyecek, müzik ve yeşil hayat festivali…”

Ohh dedim. Festival kelimesini yeniden duymaya başladık.

FESTİVALİN SLOGANI 70’LERDEN

KALMA GİBİ: PEACE AND LOVE

Adı “MedBodrum Festivali…”

Festivalin sloganı da tam 702’lerden kalma gibi:

“Peace and Love…”

Barış ve Aşk…

Yazıyı okuduktan sonra hemen Maçakızı’nın yöneticisi Sahir Erozan’ı arayıp bilgi aldım.

O, “Yiyecek, müzik ve yeşil halat” kelimelerine bir de “Sürdürülebilirlik” kavramını ekledi.

Birçok yabancı şef geliyor ama tabi ki başta benim Türkiye’den çok sevdiğim iki şef geliyor:

Aret Sahakyan ve Carlo Bernardini…

 

YILIN EN İLGNİÇ GASTRONOMİ DENEYİMİ:

ASLAN BALIĞI YEMEKLERİ TADIMI

Bu arada göçmen bir balık olduğu için özellikle Gökova’da yerli balıkların yumurtalarını yiyip bitiren Aslan Balığı ile ilgili ilginç bir de deneyim var.

“Akdeniz Koruma Derneği” ile birlikte Aslan Balıklarından yapılmış yeni yemekler tadımı olacak.

Daha önce Aslan Balığı’ndan yapılmış Seviçe yemiştim. Ama başka neler yapılabiliyor merak ettim.

YAZ SAMBA’SININ KRALİÇESİ

BEBEL GILBERTO GELİYOR

Müziğe gelince…

Brezilya’nın ünlüsü Bebel Gilberto geliyor.

Samba’nın en yumuşak seslerinden biridir.

Özellikle “Yaz Sambası” olarak bilinen “So Nice” yorumu tam benim aylaklık ritmimin fon müziğidir.

Allegro ma non troppo… Hızlı ama o kadar değil…

 

LÜBNANLI SARIŞIN ŞARKISI EMİNİM

YAZ BAŞI İÇİN ÇOK İYİ GİDECEK

Bir de 70-80’li yılların ünlü topluluğu Thievery Corporation’ın iki üyesi Natalie Clavier ile Lou Lou da bu festivale katılacak.

“Lebanese Blonde” şarkıları eminim Bodrum’un yaz başı ritmine çok uyacak.

Türkiye’den de İlhan Erşahin ve Mercan Dede yer alacak.

Kısaca Bodrum, “Bir Adam Geliyor” seçim şarkısı ile Bodrum’da herhalde yılın en çok dinlenilen müziğini yaratan adam gelemese de onun bıraktığı  boşluğunu gelecek olan bu sanatçı ve şefler dolduracak.

Bence “Bir adam geliyor” adlı kült haline gelen seçim şarkısı da çalınabilir.

Ne de olsa bu şarkı şimdiden Bodrum tarihinin vintage kültürüne girdi.

Adam gitti ama şarkısı kaldı.

SİMİ’NİN MANOS’UNUN BODRUM ÇIKARTMASI

GELECEK YAZA KALDI, MİKONOS’UN SCORPİOS’U GELİYOR

Bu kış Bodrum’la ilgili en çok konuşulan konulardan biri Simi’nin ünlü Manos’unun Bodrum’a geleceğiydi.

Bayram öncesi Manos’u İstanbul’da gördüm.

Yaza göre kilo vermiş, iyi görünüyordu.

Oğlu da yanındaydı.

Bu yaz açılacak olan Maxx Royal’le anlaştığı söylentisi vardı.

Görüşmeler olmuş.

Ancak son anda Manos’a verilecek yer konusunda bir anlaşmazlık çıkmış.

Böylece Manos’un Bodrum çıkarması gelecek sezona kaldı gibi görünüyor.

MAXX ÖZELLİKLE MEKSİKA

MUTFAĞINDA İDİDALI GELİYOR

Maxx Royal özellikle Meksika mutfağı konusunda çok iddialı geliyor.

Buna karşılık Mikonos’un Namos’dan sonraki en büyük beach club işletmecisi Scorpios Maxx’da bu sezon başlıyor.

Bodrum her yıl yeni dev markalarla Doğu Akdeniz’in yeni cazibe merkezi haline geliyor.

Yakında dünya jet setinin Cannes, ST Tropez, Nice kadar büyük bir markası olursa kimse şaşırmasın.

Dana şimdiden oralardan çok daha fazla luxury otel markaları burada.

Maxx da Mandarin, Banyan, Aman gibi lüksün zirve otelleri arasına bir Türk markası olarak girdi.

 

CUMHURBAŞKANI OKLUK KOYUNA

GELİNCE BEN SEVİNİYORUM

Bodrum’da öğrendiğim bir habere çok sevindim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesi Bayram tatilini Okluk Koyu’nda geçirecekmiş.

Siyasetçilerin tatil yapmasına her zaman çok sevindim.

Hele hele” Gökova’da geçirmeleri beni umutlandırıyor.

Çünkü buraların havası insana daha rahatça düşünme imkânı veriyor.

Akdeniz neşesi kasveti alıyor ve insan rahat ve özgürce düşünüyor, hatta kendi esaretinden kurtuluyor.

O nedenle kendi kendime diyorum ki keşke Cumhurbaşkanı Okluk’a, Urla’daki evine daha çok gelse…

Eminim şu son seçimden sonra bütün Türkiye’ye hâkim olan rahatlama, kutuplaşmayı da ortadan kaldıracak bir iklimdir. Cumhurbaşkanı da bu  havayı daha iyi okursa, eminim o da rahatlar, Türkiye rahatlar.

Cumhurbaşkanı nereden bakarsanız bakın, gerisinde 20 yıllık bir siyasi başarı hikâyesi yazdı.

Bu 20 yıldan başarı ile çıktığını hisseden insanlar gelecek yıllar için kendilerine daha güzel planlar da yaparlar.

MUTLU YAZ AYLAKLARINA

ŞİMDİDEN DUYURURUM

Kısaca 3-13 Mayıs tarihleri arasında yapılacak olan “MedBodrum” aynı zamanda kaybettiğimiz festival duygusu ve Akdeniz neşesinin yurdumuza dönüşü olarak kabul edilebilir.

Mutlu “Yaz aylaklarına” şimdiden duyururum.