Trump'ın Inauguration töreninde söylediği  en çarpıcı  cümlelerinden biri şuydu:
“Benim için sadece iki cins vardır. Kadın ve erkek…”

Yeni öğrendim.

ABD’de seçilen başkanlar göreve geldikleri gün yapılan açılış töreninden sonra  bir baloya katılırlarmış.

Bu balonun adı “Başkomutan Balosu’ymuş.”

Dün ilk defa bu baloya  davet edilen misafirlere, salona girmeleri için verilen kartların bir  örneğini gördüm.

Ayrıca “Inauguration’a” katılan davetlilere gönderilen davetiyeleri de dün ilk defa gördüm.

Bunları sizinle paylaşıyorum.

MELANIE’NİN ŞAPKASI: SANKİ EŞİNİN

DUDAKLARI YANAĞINA DEĞMESİN İSTEMİŞ

Önceki gün yapılan açılış törenini baştan sona izledim.

Tabi herkes gibi Trump’ın eşi Melania’nın şapkası benim de dikkatimi çekti.

1930’lar Amerikasından fırlamış çok güzel bir şapkaydı.

Trump salona geldikten sonra onu yanağından ilk öpmek istediğinde  şapkanın kenarından dolayı dudaklarını  eşinin yanağına değdiremedi.

Neyse ki ikincisinde başardı da başlıktaki yorumlar havada kaldı.

 

‘BENİM İÇİN SADECE KADIN VE ERKEK

VARDIR’ DEDİĞİNİN GECESİ NELER OLDU

Inauguration töreninde söylediği  en çarpıcı  cümlelerinden biri şuydu:
“ Benim için sadece iki cins vardır. Kadın ve erkek…”

İşte kafamda bu cümleyle o akşam yapılan “başkomutanlık”  balosundan gelen görüntüleri tek tek izledim.

Trump çok neşeliydi.

Gündüz yapılan törendeki, bütün dünyaya  yukardan bakan  bakan aşırı kibirli konuşmasının  bir benzerini Başkomutan olarak da baloda  yaptı.

Sonra eşi ile dans etti. Öpüştü.

Ama en çok dikkatimi çeken pasta kesme anıydı.

Eminim orada çalan şarkı ile ilgili yorumları dün okumuşsunuzdur.

O sahneyi biraz uzun anlatacağım.

Bir de benim gözümle okuyun.

PASTAYI KESERKEN FONDA

ÇALAN MÜZİK BENİ ŞAŞIRTTI

Air Force 1 başkanlık uçağı şeklinde yapılmış  pastayı kesmek için kılıcı eline aldığında bir şarkı başladı.

İşte o an koptum…

Çünkü fonda 1978 yılının en hit şarkılarından biri olan ”Y.M.C.A” çalıyordu.

Daha da ilginci şarkı playback değildi. Onu meşhur eden Village People grubu salonda canlı  olarak çalıyordu şarkıyı.

Pop Müzik konusu ile çok ilgili bir değilseniz bilemeyebilirsiniz.

Ama bu bu şarkı 47 yıldır bütün dünyada tam anlamıyla bir “Gay” şarkısı olarak biliniyor.

 

O “HAYIR  BU HETEROSEKSÜEL BİR ŞARKI DİYOR

AMA GRUBUN BİR ÜYESİ AIDS’DEN ÖLDÜ

Gerçi şarkıyı yazan ve söyleyen kişi yıllardır bunun bir gay şarkısı olduğunu reddeder.

Sözlerini ve müziğini yazan Victor  Willis “Bunun tam anlamıyla bir heteroseksüel şarkı olduğunu” söyler durur.

Ama onun dışında herkes bunu bir gay  şarkısı olarak dinler.

Ayrıca şarkıyı meşhur eden ve dün başkomutanın balosunda bunu canlı  olarak çalan Village People  grubunun, Victor Willis hariç kurucu  üyelerinin hemen hepsi gay’di.

Hatta Morali adlı grup üyesi AIDS’den ölmüştü.

O AN GÖZÜMÜN ÖNÜNE TOM

OF FINLAND’IN ÇİZİMLERİ GELDİ

Village People üyelerini meşhur eden o fotoğrafı ne zaman görsem aklıma Tom Of Finland’ın çizdiği gay tipler gelir.

Tom Of Finland gay kültürünün en büyük çizerlerinden biridir.

Çizgilerinde gaylarin çoğu, resmi üniformalı polis, asker gibi tiplerdir.

O çizgilerde “Güç” dediğimiz kudretin, içinde gizli bir “Gay” duygusunu taşıdığı iddia edilir.

Finlandiya Hükümeti geçtiğimiz yıllarda Tom Of Finland adına resmi devlet pulu çıkardı.

New York’daki MOMA, yani modern  sanat müzesi onun 8 eserini devamlı sergiliyor.

Ayrıca Los Angeles’deki evi müze haline getirildi.

 

İLGİNÇ BİR SAHNE: ELDE KILIÇ GAY ŞARKISI İLE

DANS EDEN LGBT DÜŞMANI GÜÇLÜ TEK ADAM

İşte bu nedenle o sahnenin videosunu dikkatle izledim.

Çünkü sahne ilginçti.

“Gündüz, ‘benim  için kadın ve erkekten başka cinsiyet yoktur” diyen Trump, gece bu gay grubun gay şarkısı  ile, elde kılıç dan ediyordu…

Gay grubun çaldığı bir gay şarkı ile elde kılıç dans eden başkomutan…

Bana 1930’lar Almanyasının underground eğlence gecelerini hatırlattı nedense…

Hani “Kabare” filmindeki gibi…

 

MAGA ŞARKISINI SPOTİFY’DA SADECE

42 BİN KERE DİNLENMİŞ BİR SÖYLEDİ

Trump’ın seçim kazanan sloganı “MAGA” idi.

Yani “Make  America Great Again” kelimelerinin baş harfleri…

“AMerika’yı yeniden büyük yap…

Tören içeri alındığı için fazla sanatçı yoktu…

Veya bulamamışlardı.

Düşünün “Oh! America” şarkısını Christopher Maccio söyledi.

“New York Tenorları” denilen bir grubun üyesi.

Yani bir anlamda MAGA şarkısı…

Ama Spotify’a bakarsanız, en çok dinlenilen şarkısı Nessun  Dorma…

Sadece 41 bin kişi dinlemiş.

Pavarotti’nin söylediği Nessun Dorma’yı  102 milyon kişinin dinlediğini söylersem, Trump’ın bulduğu tenorun gradosunu da anlayabilirsiniz.

 

AMERİKAN MİLLİ MARŞINI SÖYLEYEN

SANATÇININ EN MEŞHUR ŞARKISI NEYDİ

Amerikan milli marşını ise Carrie Underwood söyledi.

“O Ses Amerika” yarışmasında meşhur olmuş bir şarkıcı.

En çok dinlenilen şarkısı “Before He Cheats”..

Yani “Aldatmadan önce…”

Bence Trump’ın açılış törenine tam uyan bir şarkıcı olmuş…

 

CLINTON’UN AÇILIŞINDA

CAZ EFSANELERİ  VARDI

Tabi bu zayıf sanatçı tablosuna bakınca ister istemez demokrat başkanların törenindeki sanatçılara bakıyorsunuz.

Mesela Clinton’un göreve başlama töreninde…

Cazın devleri ağırlıkta_

Harbie Hanckok, Wynton Marsalis, Al Grey, Ron  Carter,Grover Washington Jr., Monk…

O açılışta Latin  Amerika’nın en büyük şairlerinden biri,  Maya Angelou şiir okumuştu.

Ayrıca İzak Perlman, Gabriela Montero, Yo-Yo Ma gibi devlet  sahneye çıkmıştı.

OBAMA’NIN AÇILIŞINDA NEREDEYSE

BÜTÜN AMERİKA SAHNEDEYDİ

Obama’ya gelince…

O Inauguration efsaneydi.

Katılan şu ses sanatçılara bakar mısınız…

Beyoncé, Mary J. Blige, Jon Bon Jovi, Garth Brooks, Mariah Carey, Sheryl Crow, Renée Fleming, Caleb Green, Josh Groban, Herbie Hancock, Heather Headley, Bettye LaVette, John Legend, John Mellencamp, Jennifer Nettles, Pete Seeger, Shakira, Bruce Springsteen, James Taylor, U2, Usher, will.i.am  ve Stevie Wonder.

Sinema sanatçıları da şunlardı:

 Jack Black, Steve Carell, Rosario Dawson, Jamie Foxx, Tom Hanks, Samuel L. Jackson, Ashley Judd, Martin Luther King III, Queen Latifah, Laura Linney, George Lopez, Kal Penn, Marisa Tomei, Denzel Washington, Forest Whitaker…

 

GECENİN KISSADAN HİSSESİ: POPÜLİSTLER

 İKTİDARA GELMEYİ BİLİYOR AMA SANATTA

Bütün bunları seyredince şu sonuca varıyorum.

Populist liderler, iktidarı ele geçirme ve otoriterleşme sanatını  biliyorlar…

Ama sanatçıları ve sanatı; Yazarları ve edebiyatı ele geçirmeyi başaramıyorlar..

 Öyle  olunca acısını  Ayşe Barım’lardan çıkarmaya çalışıyorlar.