Eğer bir gün…
Bir fili uçarken görürseniz, yapmamanız gereken üç şey…
Ve yapmanız gereken tek şey var…
Bu soruyu bir size, bir de gazetecilere soruyorum.
Ve ben kendi payıma gazeteci olarak cevap veriyorum:
BİR GAZETECİ OLARAK
UÇAN FİL CEVABIM ŞU
“Benim gazetecilikte demir kanunum şudur: Eğer bir fili uçarken görürsem;
(1) Gülmem
(2) Şüphelenmem…
(3) Alay etmem…”
Bunu söyleyen gazeteci, ben değilim.
New York Times’ın yazarı Thomas L. Friedman dünkü yazısında şu tavsiyede bulunuyor:
“Bu üç şeyi yapmak yerine sadece not alın. Çünkü gördüğünüz şey anlamanız gereken yepyeni bir şey olabilir…”
YA FİL KADAR BÜYÜK UÇAN
BİR SENATÖR GÖRÜRSENİZ
Friedman yazısına şöyle devam ediyor:
“Çünkü ben geçen gün böyle uçan bir fili gördüm…”
Fil kadar büyük bir senatördü gördüğü uçan fil.
Senato çoğunluk lideri Chuck Schummer…
Demokrat bir senatör.
İsrail’in Amerikan Kongresi’ndeki en büyük savunucularından biri…
UÇAN FİL SENATÖR
ŞUNLARI SÖYLEDİ
Schummer geçen hafta yaptığı bir açıklamada, “İsraillileri en kısa zamanda seçime giderek Netanyahu’yu ve onun aşırı sağ kabinesini indirmeye” davet etti.
Tabi beklenenler oldu.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Yahudi diasporasının sağ kanadı Schummer’i anında “Hainlikle” damgaladı.
İsrail’de Netanyahu ise her faşist liderin verdiği en ilkel tepkiyi gösterdi:
“Burası muz cumhuriyeti değil…”
Kişilik göstermek isteyen popülist ve faşist liderlerin en sevdiği cümledir.
New York Times yazarı Friedman, “Schummer doğru bir şey yaptı” diyor.
Burada bir parantez açıp söyleyeyim.
Bu yazıyı yazan Thomas L. Friedman da Yahudi asıllı bir Amerikalıdır.
MUZ CUMHURİYETİ Mİ?
AYVA CUMHURİYETİ Mİ?
İyi de bütün dünyanın bu kadar tepkisine, hatta nefretine yol açan, İsrail’in imajını yerle bir eden bu katliamı şuursuzca sürdüren bir lidere ne nedir?
Ülkesini “Muz” değil de “Ayva yemiş cumhuriyetine” çeviren siyasetçi değil mi?
O şuursuz Netanyahu böyle saçma sapan konuşacağına çıkıp, önce şunu kendine sorsaydı:
“Yahu biz ne yanlış yaptık da, hayatı boyunca bizi bütün gücüyle destekleyen bir Amerikalı senatör çıkıp bunları söyledi?”
NETANYAHU HALKININ VE İSRAİL‘İN
AKILLI DOSTLARINA KULAK VERSEYDİ
Eğer ülkesinin halkının duygularına kulak verseydi, aynı sorunun, insanlık duygusunu kaybetmeyen bütün İsrail vatandaşlarınca ve Yahudiler tarafından da sorulduğunu anlar ve bir an önce ateşkese giderdi.
Ama artık kendisi de çok iyi biliyor ki;
Bu savaşı bitirdiği an, ülkesinde gözler kendisine dönecek, işaret parmakları ona çevrilecek…
Bütün dünyanın gözünde, İsrail’i sonuna kadar haklı gösteren acımasız bir terörist saldırısından sonra dünyanın çok büyük bir bölümünün gözünde haksız hale düşürmenin tek sorumlusu kendisi çünkü.
UÇAN FİLİN HORTUMU BİR DE TUZU
KURU YAHUDİ DİASPORASINI İŞARET EDİYOR
Ancak “Uçan filin hortumu” bize başka bir şeyi daha işaret ediyor.
Bugün dünyanın başında çok ciddi bir “Diasporalar” sorunu var.
ABD’deki zengin Yahudi lobisinin bu olayın başından beri yaptığı saçmalıklar bugün Amerikan “Ivy Leage’i” denilen en kaliteli üniversitelerinin şöhretini yerle bir ediyor.
Ellerindeki para gücünü akılsızca bir “Loose Canon”, yani “başıboş mitralyöz” haline getirmeleri sonunda ateş ettikleri hedefin dışında bütün Amerikan toplumunun en itibarlı kurumlarını vuruyor.
ARTIK AÇIKÇA SÖYLEYEYİM DÜNYA
BARIŞINI DİASPORALAR ENGELLİYOR
Açıkça söyleme zamanı geldi artık.
Amerika’da oturup, büyük paralar kazanan, ellerindeki parayı insafsızca ve şımarıkça bir silah haline getiren bu Yahudi Diasporası en büyük zararı İsrail’de barışa ve İsrail halkına veriyor.
Barışın en büyük engelleyicisi onlar.
ERMENİSTAN’IN KAPALI BİR ÜLKE
OLARAK KALMASI ONLARIN YÜZÜNDEN
Keza ABD’deki Ermeni diasporası.
Orada iyi hayat şartlarında yaşayan Ermeni diasporası, bugün Ermenistan’a en büyük zararı veren lobi haline geldi.
Ermenistan’ın Türkiye’ye açılımını yıllardır, tarihsel saplantıları ile şımarıkça engelliyorlar.
Ermenistan’ın bugün, hala Türkiye ve Azerbaycan’a kapalı bir ülke olarak, Kafkasların en geri ülkesi halinde kalmasının birinci nedeni onlar.
ATATÜRK’E BİLE TAHAMMÜL
EDEMEYEN ERMENİ DİASPORASI
Yazdıklarım bazılarınıza ters gelebilir.
Ama bir düşünün…
ABD’de Disney’in bir Atatürk filmine bile tahammül edemeyen bir Ermeni diasporası, Türkiye ile Ermenistan’ın ilişkilerinin düzelmesine katkıda bulunabilir mi.
Allah’tan Ermenistan’da yaşayan Ermeniler diasporadakiler kadar fanatik ve mantıksız değiller.
GÖRDÜĞÜNÜZ HER UÇAN
FİLİ DUMBO SANMAYIN
İzmir’de çocukluk günlerimde Disney’in “Dumbo” adlı bir uçan fil yavrusu karakteri vardı.
Çok severdim Dumbo’yu.
Onun etkisiyle 1964 yılında İzmir Fuarına gelen fil Pak Bahadır’ı da çok severdim.
Dumbo’yu hala çok sempatik buluyorum.
Artık büyüdüm ve ben de Friedman gibi yapıyorum.
Uçan büyük bir fil görünce not alıp, anlamaya çalışıyorum.