Amerika Birleşik Devletleri Olimpiyat takımının giyeceği elbiseler tanıtıldı.

Bu yıl takımın giyeceği kostümleri yine Ralph Lauren hazırladı.

New York Times’ın baş moda yazarı Vanessa Friedman dünkü yazısında bu kıyafetleri değerlendirdi.

KIYAFETLERİ GÖRDÜĞÜM AN

AĞZIMDAN İKİ KELİME ÇIKTI

O bir Amerikalı olarak bu kostümlere bakmış. Ben bir Türk olarak baktım ve yazıyı okumadan daha ilk görüşte içimden otomatik olarak iki kelime geldi.

“Aaa bu Ralph Lauren” dedim.

Ve çok ama çok beğendim.

Renkleri, modernitesi, anlattığı ülkeyi anlatma gücü gibi bir çok bakımdan mükemmel bir tasarım.

TANITIM FOTOĞRAFINDAKİ 5 KİŞİ

HANGİ AMERİKAYI TEMSİL EDİYOR

New York Times’ın, kostümleri tanıtmak için kullandığı fotoğraf çok ilginç.

Fotoğrafta 4 erkek bir kadın oyuncu kullanılmış.

En önde Afrika kökenli siyah bir oyuncu görünüyor.

Üçü Afrika kökenli siyah Amerikan vatandaşları.

Anladığım kadarı ile karedeki tek kız daha çok Latin kökenli gibi görünüyor.

Yani beyaz Amerika’yı temsilen tek oyuncu var karede.

BLUCİN İLK DEFA DEVLETİN

RESMİ KIYAFETİNİN PARÇASI

Resmi kostümlerde en dikkat çekici parça tabii ki “Navy Blazer” adı verilen ceket.

Altında mavi çizgili beyaz gömlek var…

Ama kostümün en devrimci parçası bana göre alttaki blucin pantolon.

Amerika’da bazı restoran ve kulüpler blucin pantolonla girmeyi yasaklarken, ABD milli takımı onu devletin resmi forması haline getirmiş.

RESTORAN VE KULÜPLER DE

BLUCİN YASAĞINI KALDIRIR MI?

Herhalde bundan sonra restoran ve kulüpler de blucin yasağını kaldırır.

Normal değil mi…

Bir elbisede Amerika’yı en fazla temsil edecek parça ne olabilir?

Amerika’nın, Levi’s le işçilerin üzerinde amele kıyafeti olarak başlayıp bütün dünyanın günlük kostümü haline getirdiği en milli ve yerli giyeceği bu değil mi…

Ve çok da zarif durmuş ceketin altında.

KRONŞTAD BAHRİYESİ KIYAFETİNDEN

AMERİKAN MÜESSES NİZAMINA GEÇİŞ

Bu, Ralph Lauren’in beşinci defa ABD takımının resmi tasarımcısı oluşu.

Daha önceki tasarımlarda da blazer ceketin farklı uygulamalarını kullanmıştı.

2008’de Bejing Olimpiyatlarındaki tasarımı daha askerimsiydi.

Altlarında beyaz pantolon vardı.

2016’da da daha basit bir ceket ve beyaz pantolon tercih edilmişti.

Ayrıca kravat yoktu.

Kıyafet biraz Sovyet dönemi Kronstadt bahriyelilerini andırıyordu.

NYT YAZARI: BİRAZ KOLEJ

ÇOCUĞU BİRAZ WASP FANTEZİSİ

Bu yılki kıyafet bana göre Ralph Lauren’in öteki dört Olimpiyat için yaptıklarından çok daha elegan, çok daha modern çok daha Amerikan, çok daha şık.

Bu kostüme bakarken bir kere daha anlıyorum ki, Ralph Lauren “Amerikan Kültürel Varlığı”  olarak kabul edilmesi gereken bir marka.

Ancak New York Times yazarı Friedman, bir Amerikalı olarak benimle aynı fikirde değil.

Elbiseyi biraz “Yat kulüp üyesi”, daha çok “Özel kolej çocuğu” kıyafeti olarak değerlendirmiş.

Bunu biraz da “WASP Fantezisi üniforması” olarak görüyor.

Yani, bir zamanlar müesses Amerikan elitinin sembolü olan  “White Anglo Saxon, Protestan” (Beyaz Anglosakson protestan) çizgisinde bir kostüm olarak değerlendiriyor.

AMERİKA BUNDAN DAHA KARMAŞIK

BİR YER NİYE BU BANALLİK SEÇİLDİ

“2020’deki kostümü de ‘New Port’ta tatile çıkmış insanlar gibiydi” diyor ve soruyor:

“Amerika artık kasaba kulüplerindekinden çok daha karmaşık bir yer. Neden bu kadar banalliğe düşülüyor…”

BİZDEN AMERİKANIN ELÇİSİ

OLACAK BİR TASARIM İSTENDİ

Ancak Ralph Lauren’in, marka başkanı  oğlu David Lauren de şunu söylüyor:

“Bize verilen talimat şuydu: Sporcularımız Amerika’nın elçileri gibi görünsün…”

Direktif buysa, bundan daha milli ve yerli tasarım olabilir mi?

Tekrar ediyorum, bir Türk olarak ben çok beğendim, çok estetik buldum.

Üstelik bu milli ve yerli karaktere bonus olarak bir de harika bir küresel boyut vermiş.

Milli, yerli ve küresel denilebilecek daha harika bir terkip olabilir mi…

BUGÜNKÜ AMERİKAYI KİM TEMSİL

EDER? AİR JORDAN’LI HİPHOPÇU MU

Tabi bugünkü Amerika’yı yansıtsın diye bir çözüm istiyorsanız, uzun bir bermuda şort, en basitinden bir tişört ve Air Jordan sneaker’dan ibaret bir Hip Hop’çu kıyafeti de seçilebilirdi…

Ama hemen belirteyim o hiphopçu çizgi artık  Amerika’yı değil, Mumbai’den, Mogadisu’ya, Rio de Jenerio’ya kadar uçsuz buçsuz bir  dünya ‘Varoşistan’ın’ kıyafeti.

Diyeceğim bu hala Amerikalı kalmış çok şık bir kıyafet.

Ralph Lauren bunu başarmış.

1200 AYRI SIZE, AYRI YAPIDA

BEDENE NASIL UYDURULACAK

Tabii iş burada bitmiyor.

Şu anda Ralph Lauren’in terzileri harıl harıl çalışıyor.

Çünkü bu elbiseler, beden ölçüleri ve yapıları birbirinden çok farklı 1200 sporcu tarafından giyilecek.

Bunlar içinde dev yüzücüler de var, paralimpik takımın sporcuları da var.

Her oyuncunun üzerine oturması için rötuşların yapılması gerekiyor.

Bu arada eskrim takımı için de özel kıyafet tasarlamışlar.

Özellikle ceketini ve yakalarını çok sevdim.

 

CHRISTIE’S’DE 25 HAZİRAN‘DA MİLLİ

VE YERLİ ÇOK ÖZEL BİR GARDROP

Konu, elbise tasarımının ulusal kültürel varlık haline dönüşmesine gelmişken, meraklılarına önemli bir haberi duyurayım.

Christie’s müzayede şirketi 25 Haziran günü ünlü tasarımcı Vivienne Westwood’un şahsi gardrobunu sergilemeye başlıyor.

Koleksiyondaki 200 parça ayrıca online olarak satışa sunulacak.

Satıştan elde edilen gelir “Uluslararası Af Örgütü”, “Sınır Tanımayan Doktorlar” ve “Greenpeace” kuruluşlarına gidecek.

 

HEM SARAY ELİTİNİN HEM SOKAK

FAHİŞELERİNİN ORTAK ÇİZGİSİ

Christie’s’in sitesine girip bu parçaları seyrettim.

Kendi tasarımı olup kendi dikip, giydiği elbiseler bunlar.

Tam anlamıyla bir “Anti Ralph Lauren” tarzı bu.

Ama dikkatle incelediğiniz zaman altında İngiltere’nin Victorian dönemde sokakta büyük mücadele veren kadınların giydiği elbiselerin belirgin çizgilerini görüyorsunuz.

Hem Saray elitinin, hem sokak fahişelerinin ortak çizgilerini yansıtan olağanüstü estetik bir “Kitsch” koleksiyon.

SANAYİ DEVRİMİ KIZININ

KÜRESEL PUNK DEVRİMİ

Vivienne Westwood Sanayi Devrimi geleneğinden gelen bir işçi ailenin kızı.

Victoria dönemi İngiltere sokağının kadına acımasız karakteri ve şiddetini bu elbiselerde bütün açıklığı ile görüyorsunuz.

“Sex Pistols” grubunu giydiren kadındı.

Punk kültürün önce tamamıyla Carnaby Street’in  “Milli ve Yerli” İngiliz tarzı olarak doğmasında ve sonra küresel bir tasarım haline gelmesinde onun çok büyük katkısı vardı.

 

MİLLİ VE YERLİ KAVRAMI

KIFAYETSİZLİĞİN ADI MI?

Diyeceğim “Milli ve Yerli” kavramını, kifayetsizliğin, vasatlığın zırhı haline getirmek isteyen mahalli anlayışa bir  çift sözüm var.

Milli ve yerli, sadece bize ait, “Bon pour l’Orient” bir kavram değildir.

Yerli olana küresel alanda rekabet ve başarı imkânı tanıyan bir kavram olduğunu anlamak gerekir diyeceğim…

Ama “Diamant Tema’  olayına kilitlenmiş bir gündeme, kenarından girme ihtimalim olabilir mi?  

Pek sanmıyorum.