Sağlık

"Hekim haklarında, ekoloji ve savaş karşıtlığı da var!"

Ajans 369

İstanbul Tabip Odası üyesi hekimler 5 Mayıs Pazar günü, Oda’yı iki yıl boyunca yönetecek ekibi seçmek üzere, Fatih Karagümrük’te, Neslişah Kız Anadolu İmam Hatip ile Alparslan Mesleki ve Teknik Anadolu liselerinde  sandığa gitti.

Seçim sürecinde görüşünü aldığımız bazı hekimler, Oda’nın siyasetle ilişkisini eleştirerek, TTB’nin hekim haklarına odaklanması gerektiğini ifade ettiler.

Dr. Yasemin Demirci’ye Türk Tabipler Birliği’nin, her şeyi yapıp, hekimlerle ilgili sorunlara yeterince vakit ayırmadığı ile ilgili eleştiriyi yöneltiyoruz.

 “ÖNCELİĞİMİZ İŞ CİNAYETLERİ”

-Tıpkı Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi, İstanbul Tabip Odası (İTO) da bir meslek örgütü olarak tabii ki de üye hekimlerinin haklarını korumak için çalışmaktadır. Meslektaşlarımızın uzun saatlere yayılan nöbetlerle bir gün iş çıkışı kamyonun altında kalıp iş cinayetine kurban edilmemeleri için çalışmaktadır.

Ekim 2021 de Ankara Şehir Hastanesi Kadın Doğum Kliniği’nde görev yapan asistan hekim Dr. Rümeysa Şen’i nöbet ertesi evine giderken trafik kazası sonucu kaybetmiştik.

Asistan hekim arkadaşlarımızın nöbet ertesi izin hakları çok yakın tarihe kadar yoktu. Hala bazı klinik şeflerinin inisiyatifi ile nöbet ertesi izin hakkının kullandırılmadığını duyuyoruz.

Bir de eğitim sorunu var. Çok çalıştırılmaktan eğitim alamıyorlar. Verilen eğitimin standardı yok. Bununla ilgili epey uzun yıllardır mücadele ediyoruz. Süren davalar var. Örneğin son dönemde muayenehane hekimlerinin, özel hastanede çalışmalarına dair getirilen kısıtlama ile sağlık ortamının koşulları tamamen özel hastane patronları lehine biçimlendirilmeye çalışılmaktadır. Bu durumdan zararlı çıkan yine hekimler olmaktadır.

Bir kanuna dayalı bizim örgütlenmemiz. 23 Ocak 1953’de kabul edilen 6023 sayılı yasa ile TTB kuruldu. TTB bugün sağlıkta reform adı altında gerçekleştirilmek istenen neoliberal dönüşümün önündeki en önemli engeldir.

TTB’nin katıldığı pek çok kamu kurumu kurulları vardır. Örneğin; Sağlık Bakanlığı Tıpta Uzmanlık Kurulu, Sağlık Bakanlığı Sağlık Meslekleri Kurulu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu, Ticaret Bakanlığı Tüketici Konseyi, Adalet Bakanlığı Bilirkişilik Danışma Kurulu... Bunlardan sadece birkaçıdır.

“EKOLOJİK YIKIM, SAVAŞA HAYIR’ DEMEK HEKİM HAKKIDIR”

Toplum sağlığını olumsuz etkileyen ekolojik yıkımın karşısında durmak, savaşa hayır demek de hekim hakları mücadelesinin bir parçasıdır. Çünkü suyu havası sağlıksız bir ortamda veya savaş ortamında hekimlik yapmak da sağlık hizmeti vermek de imkânsızdır. Gazze işgalini ve oradaki Hastanelerin bombalanmasını hepimiz aylardır izliyoruz ve böylesi korkunç bir durumu kabul edemiyoruz.

İTO seçimlerine katılan gruplardan bahsedebilir misiniz?

1.     Demokratik Katılım Grubu: Çağdaş, laik, bilimsel

2.     Değişim Grubu: Ahmet Erçek’in Başkan adayı olduğu, hükümete yakınlığı ile bilinen Tabip-Sen, Hekim-Sen destekli grup

3.     Türk Hekimleri Birliği: Milliyetçi çizgide olan grup

4.     Çağdaş Hekimler Birliği: Kemalist ulusalcı çizgide olan grup.

Bir hekim, adının ve görüntüsünün kullanılarak Sağlık Bakanlığı’nda bir bakan yardımcısının, sahte bir ilacın reklamında kullanıldığını, tehdit edildiğini anlattı. Ve çok yalnız, olduğunu belirtti…

Bu çok bireysel bir konu değil mi sizce de. Ama bu konu özelinde meslektaşımıza İTO Hukuk Bürosu’na mutlaka başvurmasını öneririm. Avukatlarımız kendisine gereken desteği mutlaka sunacaklardır.

Yani bu ve benzeri sorunlarını hekimler TTB’ye getirebiliyor ve yeterli karşılığı alabiliyor mu?

Evet böyle bir sorunu İTO’ya getirebilir. Hekimlere kendi yaşadıkları bireysel sorunlarla ilgili hukuki destek sağlıyoruz. Bunun yanısıra kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olduğumuzdan, hatalı/yanlış tıbbi uygulamalar sonucu oluşabilecek kusurlar ile ilgili de hasta ve yakınları odamıza müracaat edebiliyorlar. Bu noktada odamızın Onur Kurulu görev üstlenip, dosyayı ilgili branşlardan akademisyen desteği de alarak inceliyor. Gerekirse TTB Yüksek Onur Kurulu’na sevk edebiliyor.