2024'ten aklımda kalan tek kare, Gazeteci arkadaşım Özlem Gürses’i, iki kadın polis arasında elleri kelepçeli yürürken gösteren o video ve kare…
Geçen Cumartesi gününden aklımda kalan tek kare var…
Uzun yıllarca da kalacak sanırım.
Gazeteci arkadaşım Özlem Gürses’i, iki kadın polis arasında elleri kelepçeli yürürken gösteren o video ve kare…
Dijital arşivime özenli yerleştirdim o fotoğraf karesini…
Tahmin ediyorum ilerde bugünün tarihi yazılırken bir bölüme girecek o kelepçe…
1990’LARDA CUMHURBAŞKANI
DEMİREL’DEN GELEN TELEFON
Cumartesi günü o fotoğrafı gördüğümde 1990’lı yılların sonlarına döndüm.
O günlerde Türkiye’de bazı iş insanları gözaltına alınıyordu.
Polis bunları kelepçeleyip götürürken çekilen fotoğraflarını ve görüntülerini yayınlıyorduk.
İşte o günlerde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel aradı ve aynen şunu söyledi: “Bu insanların elleri kelepçeli fotoğraflarını yayınlıyorsunuz. Kelepçe halkın gözünde suçluluk sembolüdür.
Bu insanlar hakkında henüz ne iddianame ne de karar var. Polisin bu uygulamaları doğru değil. Siz de bunu meşrulaştırıyorsunuz…”
Demirel meşrutiyetçi bir Cumhurbaşkanıydı.
O gün bana “Bu fotoğrafları yayınlamayın” demedi.
Sadece gördüğü bir yanlışlığı aktardı.
O günden sonra buna dikkat etmeye çalıştım.
O KAREYE BAKARKEN ÖZLEM’İ DEĞİL
YANINDAKİ İKİ KADIN POLİSİ DÜŞÜNDÜM
Özlem’i o iki kadın emniyet görevlisi arasında yürürken görünce, nedense ondan çok o iki görevliyi düşündüm.
Özlem’in gocunacak hiç bir şeyi yok.
Bugün bağımsız yeni medyanın en başarılı insanlarından biri.
Her gün beni şaşırtacak biçimde hayranlık uyandıracak bir haber programı yapıyor You Tube kanalında.
Yerel seçim gecesi Fatih Altaylı ile birlikte bütün klasik haber programlarını dümdüz eden bir yayıncılık yaptılar ve Türkiye medya tarihine geçtiler.
Ellerindeki kelepçe onun alnına nokta kadar leke izi bırakma gücüne sahip değil.
Ama yanında yürüyen iki kadın polis memurun görünce üzüldüm.
Onlar adına da üzüldüm, hepimiz adına da..
Çünkü sanki o kelepçe onların ellerine takılmış gibi bir ifade ile yürüyorlardı.
PROTEUS’UN ELLERİNE VURULAN İLK
KELEPÇE VE BUGÜNKÜ KAÇ YAŞINDA
Kelepçe…
Sadece polis değil insanlık tarihin de ilginç sembollerinden biridir.
Sözlük anlamı şöyle:
“Bir bireyin bileklerini birbirine yakın tutmak için tasarlanmış kısıtlama cihazlarına verilen isim.”
Ellerin kelepçelenmesi çok daha eskilere, hatta Yunan mitolojisine
kadar gidiyor.Denizlerin ve nehirlerin tanrısı Proteus bazı şeyleri önceden bilme yeteneğine sahipti.
Bunu önlemek isteyenlere karşı kendini çeşitli biçimlere sokup kurtulma kabiliyeti vardı.
Onun bu kabiliyetini önlemek için yakalanıp, elleri kelepçelenmişti.
Milattan Önce 4’ncü Yüzyılda Kartacalıların esir aldıkları Yunan askerlerinin eline kelepçe taktıkları anlatılır.
Tarihte bilinen ilk kelepçe üreticisi firma “Hiatt Handcuff Company’dir..
İlk patentli kelepçe 1866’da Orson C. Phelps tarafından yapıldı.
Bugün de kullanılan modern kelepçe 1912 yılında Georges Carney adında bir Amerikalı tarafından bulundu ve bir dünya standardı haline geldi.
ÖZLEMİN ELLERİNE
NEDEN KELEPÇE TAKILDI
Polis bir insanın eline niye kelepçe takar?
Yakaladığı kişinin kaçmaması. İçin değil mi?
Özlem kaçacak mıydı?
Niye kaçsın ki…
Suçu ne?
“Bazı iktidar yanlısı trol kafalılar gibi, “Silahlanıyoruz. Komşularımızın evlerini işaretliyoruz. Kafa kaldırmaya kalkarlarsa tepelerine bineceğiz” diyerek birini tehdit mi etti…
Atatürk havalimanını bombalayıp yüzlerce insanı mı öldürdü…
Öyleyse niye…
Bunun cevabını beklerken geriye 10 yıl önceye döndüreyim sizi…
KASIM 2015…BİR ‘BAYANIN’
ELİ KELEPÇELİ FOTOĞRAFI
Kasım 2015…
Polis Manisa’da Gülen Örgütüne karşı operasyonlar yapıyor.
O günlerde Manisa’da başıörtülü bir kadın da FETÖ iddiasıyla yakalanıyor ve ellerine kelepçe takılarak götürülüyor.
Bu fotoğraflar sosyal medyada yayınlanmaya başladıktan sonra ne oldu biliyor musunuz?
Anlatayım da öğrenin…
KELEPÇELİ ‘BAYAN’ FOTOĞRAFININ
YAYINLANDIĞI GECE NELER OLDU
(*) BİR: O gün Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık koltuğunda AKP’li Ahmet Davutoğlu oturuyordu.
AKP’li Başbakan Davutoğlu hemen o akşam başörtülü kadının ellerine kelepçe takanlar hakkında soruşturma başlattı.
(*) İKİ; Daha o gece Manisa Emniyet Müdürü Tayfur Erdal geçici olarak açığa alındı.
(*) ÜÇ; Daha o gece Manisa Valiliği şu açıklamayı yaptı:
"Hukuki süreçte suçluluğu sabit olmayan hiç kimsenin, hele de toplumda çok olumlu bir imajla algılanan başörtülü bayanların, şartları oluşmadan böyle bir işleme tabi tutulmaları her kademede üzüntüyle karşılanmıştır.”
DEMEK Kİ ‘BAŞIÖRTÜLÜ BAYANA’
KELEPÇE TAKMAK YANLIŞMIŞ
Açıklamadaki anahtar kelimelere dikkat: “Hukuki süreçte suçluluğu sabit olmayan…”
“Toplumda olumlu bir imajla algılanan başörtülü bayan…”
‘BAŞI AÇIK KADININ’ KELEPÇELİ
KARESİ ÜZERİNDEN 72 SAAT GEÇTİ
Özlem Gürses’in eli kelepçeli fotoğrafının yayınlanmasının üzerinden 72 saat geçti…
Hadi bugün Başbakanlık makamı yok…
İçişleri Bakanı, Adalet bakanı bir soruşturma açtı mı?
İstanbul Emniyet müdürü geçici alarak açığa alındı mı?
İstanbul valiliği böyle bir açıklama yaptı mı?
Demek ki söz konusu olan başı açık bir kadınsa, “Şartlar hukuki şartlar oluşmamışsa” bile kelepçe takmanın bir mahsuru yokmuş.
İstanbul valisi Davut Gül’ün eşi Gülten Gül’ün bu konudaki görüşünü de merak ederdim…
10 YIL SONRA BAŞI AÇIK BİR KADIN
GAZETECİ NEDEN KELEPÇELENDİ
Manisa’daki FETÖ olayının üzerinden 10 yıl geçti…
Türk polis ve adalet sistemi mi daha geri gitti…
Özlem Gürses’in dil sürçmesi mi FETÖ iddialarından daha tehlikeliydi…
Yoksa bu ülkenin iktidarı, polisi, yargısı, başı örtülü “Bayanların” iffetli; başı açık “Kadınların” ise iffetsiz olduğuna mı inanıyor…
Aradan 10 yıl geçti.
Bu 10 yıla bir 15 Temmuz darbe girişimi de girdi.
“Kelepçe” ve “Onur” ilişkisi hala aynı mı yani gözünüzde…
Bu fotoğrafı önce başı
açık o iki kadın polise anlatın
Öyle mi düşünüyorsunuz gerçekten…
Öyleyse Özlem Gürses’i elleri kelepçeli götürmek üzere niye başı açık iki görevli kadın polis memurunu görevlendirdiniz…
Hadi bizim gazeteci arkadaşlarımıza iyi gözle bakmıyorsunuz, o iki kadın görevlinizi korumak için bir açıklama yapsaydınız bari…
Fotoğrafta biraz sıkıntılı görünüyorlardı…
Başı açık iki kadın görevli olarak belki de 10 yıl önceki o “Elleri kelepçeli onurlu bayan” olayını hatırlamışlardır.
Eminim onlar da bir açıklama bekliyordur İstanbul valiliğinden…