Vurun kahpeye!

Erkek, namaz kılıyor, suçlu olamaz! Kadın, başı açık, hayvansever, şehirli, vurun kahpeye! Suça “müslüman” kılıfı!

Hava sıcak, bunalıyoruz. Ama daha çok bunaltan, kahreden, beynimizi yakan gerçekler: haberler! Sesini çıkaramayacak, kendini koruyamayacak, pek kimsenin de sahip çıkmayacağı güçsüz canlara yapılan istismar, şiddet, yaşama haklarını ellerinden almak! Ve toplumun ikiye bölünmesi: onlara sahip çıkanlar, arkalarında duranlar, adalet isteyenler bir avuç gazeteci ve birkaç avuç şehirli, aydın, eğitimli insan, çoğu da KADIN. Ya suçlular, ya istismarcılar, ya şiddeti uygulayanlar, ya bunların arkasında duranlar kimler? Dindar geçinen, “oruçlu, namazlı, inançlı ve tespihli” erkekler! Hadi buyurun beni linç edin, bildiğiniz tek şey bu çünkü. Tabii ki gerçek müminleri, alnı secdeye vardığında vicdanı temiz olanları, dindarlığı pis işlerine, sapıklıklarına paravan yapmayanları kast etmiyorum. Tabii ki yanımızda duran erkekleri kast etmiyorum. Suçlunun dini, mezhebi, ırkı, cinsiyeti, milleti olmaz, olamaz! Olmamalıdır. Bu ırkçı ve faşist bir zihniyettir. Ama son 22 yılın özeti “oruçlu, namazlı,tespihli erkek” suçlu olamaz. “Şehirli, eğitimli, hayvansever, özgür kadın” savunulamaz, suçludur! Hrant Dink’in tetikçisi Ogün Samast adliyeden nasıl çıktı? Tespih sallayarak! Yüzüklerin efendisi nasıl bir paylaşım yaptı? Mavi taşlı yüzüğün üzerinde “Allah Bana Yeter!” yazıyor. Allahın adını andın mı, ne istersen yap.

İSTİSMARCI ERKEK

Adaleti mahkemelerde dosyalarında arayan, belge ve bilgi üzerinden çalışmalarını ilgiyle izlediğim, her türlü şiddete ve haksızlığa karşı çıkan ve bu yüzden her kesimin hedefi olan genç meslektaşım Seyhan Avşar’ın son haberi yine güneşten daha fazla beynimi yaktı; İzmir’de anne baba ayrı, annesi temizlik işçisi olan 13 yaşında bir ergen delikanlı, çalıştığı kahve ocağında kandırılarak tecavüze uğruyor. Çocuk kendini korumak için kime başvurduysa onlar da kendisini istismar etmekle kalmayıp bunları videoya çekip bir de tehditle istismar edenlerden para alıyor! Annesi bunları öğrendiği zaman o şahısların evlerini yakıyor! Çünkü adalet işlemiyor, çocuğa değil istismarcıya inanıyor. Daha geçende haber oldu; çocuk babasına açıklıyor istismara uğradığını, baba şikayetçi oluyor. Hakim babaya “Sen bu istismara tanık oldun mu?” diye soracak kadar adaletten uzak. Babanın gözünün önünde mi yapacaklardı, pes! İstismarcılar serbest bırakılınca çocuk intihar etti! Bu hepimizin ayıbıdır. Bu ülkenin ayıbıdır!

Yine İzmir’de bir başka olayda şahıs, evine sığınan deprem mağduru yakınlarının üç çocuğunu istismar etmiş. Savunma avukatı suç zanlısını savunurken “Oruçlu, namazlı, inançlı biridir, yapmaz o!” diye savunuyor! İşte bütün gerçek dindarların, müminlerin isyan etmesi gereken ifade bu: sizi de karalıyor bu soysuzlar. Camiye giden, namaz kılan, oruç tutan ama çocukları istismar eden, çırılçıplak soyunup köpekleri ağacın altına götüren… Buldukları her deliğe girip sonra “Ben dindarım” diye masumum ayaklarına yatanları siz açığa çıkarın, yanlarında olmayın.

KÖPEKLER DE HEDEFTE

Bakın, ülkenin en dindar kenti: Urfa. Kutsal ne varsa orada. Urfalı bütün çocuklar sizi durdurup ezberledikleri dini tevatürleri, balıklı göldeki balıkların neden kutsal olduğunu anlatır. Bu ilimiz, Göbeklitepe’de bulunan yeni arkeolojik kalıntılara bakılırsa insanların ilk ibadet ettikleri yer dünya üzerinde. Ve bu şehirde bir kuduz vakası söylentisi yüzünden sokakta köpeklere sürek avı yapıldı, köpekler toplanıp canlı canlı toprağa gömüldü. Kimi boğularak öldürüldü! Bu görüntülere dayanamayarak durumu görmeye giden, hayvan dostu, pati velisi Buket Özgünlü, Urfa’nın ilçelerinden Siverek’teki barınağa uğrayıp oradaki gençlik hastalığından muzdarip ve zor durumda olan 30 köpeği, ki çoğu bebek, aracıyla kendi barınağında bakmak için Ankara’ya getiriyor. Aman ne kıyamet kopuyor, “dindar ve namazında niyazında erkekler” tarafından: Urfa’dan kuduz olmuş hayvanların Ankara’ya getirildiği iddia ediliyor. Ankara Belediyesi Veteriner müdürlüğü devreye girip köpekleri “gözaltına” alıyor. Hasta köpek yavrularının tutulduğu yer tam bir gözaltı durumu, üçü ölmüş zaten. Buket Özgünlü ise “şikayetçi”ler yüzünden gözaltına alınıp tutuklanıyor, suçu köpeklere işkence etmek! İşkence denilen, hasta köpekleri bakmak için barınağa götürmek amacıyla Siverek Barınağı’nın yasal imzalı izni ile sahiplenmek. Kim niye işkence etmiş? Köpeği boğarak öldüren Urfalı “geri dönüşüm işçisi” yani çöp toplayıcı kişi, öğretilmiş sözleri videoya çekilmiş, paylaşıyor, özgür dolaşıyor. Kimse kuduz şüphelisi bir köpeği dakikalarca tutup boğmaya kalkmaz. Onun hasta olmadığını biliyordu o! Onlarca engelli köpeğe bakan Buket Özgünlü ise hala tutuklu! Çünkü kadın, çünkü şehirli, çünkü hayvansever, çünkü taşa tutulmalı değil mi? Hani neredeyse ortaçağdaki gibi, kedi seviyor diye kadınları cadı ilan edip yakıyorlarmış ya, odunları yığıp, üzerine de Buket Özgünlü’yü koyup yakacaklar cadı diye!

KUDUZ VAKASI NASIL ARTMIŞ?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da köpekleri öldürmenin içine sinmeyen bir çözüm olduğunu söyledi. O “ötenazi” dedi ama ötenazi, insanın hayatının sonuna geldiği ve hasta olduğunda daha fazla acı çekmemek için özgür iradesiyle karar verip yardım istediği bir “uyutulma”dır ki bu bile bizimki dahil pek çok ülkede yasak. Biz köpeklere uyutulmak isteyip istemediklerini sormadan canlı canlı öldüreceğiz oysa! Fahrettin Koca, doktor ama ötenazinin ne olduğunu bilmeden demek, öldürmeye karşı “Ama kuduz vakalarında artış var!” diyor. Demek ki bunu da pek bilmiyor. Kuduz, ancak hayvan öldükten sonra yapılan otopsiden anlaşılan bir ölüm. Kaç köpek kuduzdan ölmüş? Bu rakamlar nereden ortaya çıkıyor ben size anlatayım: bir köpek tarafından ısırıldığınız zaman ancak devlet hastanelerinde yapılan aşıyı olmak durumundasınız. Bu aşılanma, kuduz vakası diye geçiyor kayıtlara. Geçenlerde başıma geldi, bir arkadaşımın evinde yaşayan küçük cins köpeğini severken elimi ısırdı ve dişi elimin üzerindeki damarı patlattığı için hastaneye gitmek zorunda kaldım. “Zanlı”nın aşılı bir ev köpeği olduğunu söylememe rağmen kuduz ve tetanoz aşısı yapıldı. Kayıtlara kuduz vakası olarak geçtim, ne köpek kudurdu, ne de ben. Oysa liste yapmıştım ısıracaklarımı! Köpeğin alanına müdahale ederseniz, kızdırırsanız, mamasını ya da oyuncağını alırsanız ısırabilir, ya da oyun oynadığı için. Çenesinin kuvvetini de bilmiyor, ona dikkat edeceksiniz.

HAKARET DAVASI

Batman’da bir Musa Orhan vardı hani, uzman çavuş, İpek Er diye bir genç kadını istismar ettiği gerekçesiyle tutuklanmış, o arada kadın intihar etmiş, adam serbest kalmış, pek çok ünlü isim adamı sosyal medyada eleştirmişti, biraz sert biçimde. Musa Orhan, o ünlülerin hepsine tek tek hakaret davası açtı ve kazandı! Başta Ezgi Mola’dan güzel paralar kazandı. Onun için yazdıklarıma çok dikkat ediyorum, takipteyim çünkü, yazsa da mahkemeye versek, ayarını kaçırsa da ceza versek diye hazır bekliyorlar. Onun için bugünlük bu kadar!