Köfteci Yusuf’un bütününde aykırılık göremeyip, bir şubesinin pişmiş köfte paketinde binde birlik domuzu bulan Ticaret Bakanlığı, bir süredir hileli gıda ürünlerini marka marka açıklıyor.
Buraya kadar, ne kadar da titiz dediğimiz bakanlığın nedense göremediği bazı dolandırıcılıklara da biz dikkat çekelim istedik!..
Alberto Disenta ambalajlı bu peynir, hayali bir isim ve onun hayali vesikasıyla markalaşmış.
ORTADA BİR ALDATMACA VAR
Öyle ki İtalya'da ne böyle bir marka ne böyle bir firma, ne de Alberto Dicenta diye biri var!
Üzerinde İtalyan bayrakları ve “Traditanali Italiano” yani, geleneksel İtalyan ibaresi yer alan bu ürün, ilginçtir ki Ayazağa'da üretiliyor.
Trakya Çiftliği markasıyla bilinen GC Gıda bu ürünleri kendi tesislerinde üretip, ithal görünümlü bir ambalajla kaplayarak, ithal peynirlerin bulunduğu raflarda yüksek fiyatlarla satıyor. Bu ürünler yıllardır. Migros, Migros Center ve taze direkt gibi mağazalar tarafından, premium peynir sloganlarıyla ve ithal peynirlerin rafında, dünyaca ünlü markaların fiyatına (700 lira civarı) satılıyor. Daha da kötüsü maskarpon parmesan gibi İtalyan geleneksel peynir isimleri ile satılan bu ürünler, gerçekte eritme peyniri ve dolgu malzemesinden başka bir şey değil.
PERMASAN DEĞİL, ERİTME
İçeriğinde palm yağı, stabilizatörler, pastörize krema, süt tozu, süt proteini, Hindistan cevizi yağı, E 401 sodyum alginat, E 1422 nişasta bulunuyor.
Orijinal İtalyan diye satılan bu peynir, aslında eritme peyniri, fakat bu ürünün aslında ne olduğunu, içeriğini okuyan az sayıdaki tüketici dışında kimse bilmiyor.
EN UCUZUNU BULAN SİTE TUZAĞI
Bir gün, Rize Turist Çayı almak üzere, akakçe, cimri gibi popüler sitelere baktım. En ucuz olarak Migros’u gösteriyordu. Ve 200 liradan iki adet 1 kiloluk iki adet çay aldım. Kısa bir süre sonra 4 Levent Metro’nun önündeki Şok’ta yarım kiloluk ambalajdaki aynı ürünün 79 lira olduğunu gördüm. Yani 158 liraya alabileceğim bir ürünü, 200 liraya ve her bir ambalajda 42 liradan 84 lira zararla almıştım.