İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında, Seçil Erzan'ın Denizbank yetkilileri tarafından alıkonulduğu iddiasında bulunduğunu belirtti. Ancak, 8 Nisan 2023'e kadar banka yöneticilerinin Erzan'a ulaşamadığı ifade edildi.

Soruşturma kapsamında tanık olarak ifadesi alınan Arda Turan'ın, Erzan ile iletişim kurduğunu söylemesi üzerine, Denizbank Bölge Müdürü Sermin Tekin ve diğer banka yetkililerinin Erzan'ı arayarak iletişim kurmaya çalıştıkları belirtildi. Kararda, bu aramadan hemen sonra Erzan'ın başka bir hat üzerinden Tekin'e geri dönüş yaparak ikametini ve konum bilgisini WhatsApp üzerinden gönderdiği kaydedildi.

Kararda, Erzan'ın bu süreçte rahat ve özgür olduğunun yazışmalarla açıkça görüldüğü belirtilerek, başka bir telefon üzerinden banka yetkilileriyle iletişim kurduğu ve her durumu düşünerek hareket ettiği, istediği zaman istediği kişiyle rahatça iletişim kurabildiği vurgulandı.

Erzan'ın 8-9-10 Nisan 2023 tarihlerinde Denizbank Genel Müdürlüğü binasına, ana dava dosyası kapsamında birlikte yargılandığı sanık Hüseyin Eligül ile birlikte geldiği ve ardından tekrar Çorlu'daki ikametine döndüğü ifade edildi. Bu durumlar değerlendirildiğinde, Erzan'ın istediği yere gidip gelebildiği, kaçma fırsatına sahip olduğu ve istediği kişiye telefonla ulaşabildiği belirtildi.

Seçil Erzan'ın Denizbank Genel Müdürlüğü binasına gelip giderken herhangi bir olumsuz duruma rastlanmadığı ve hürriyetinden yoksun bırakıldığına dair iddiasının soyut kaldığı, bu suçun işlendiğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunamadığı vurgulandı.

Kararda, Musa Mert Çetin, Selçuk İnan, Emrah Çolak, Emre Çolak ve İsmail İbrahim Çağlar'a yönelik banka yetkililerini "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve "suçluyu kayırma" iddialarıyla ilgili kesin ve inandırıcı delil bulunamadığı belirtildi.