Savrulup Duruyoruz!

Kürt sorununu kabul etmeseler de, çözmek için yöntem aranıyor, Ama Kürtleri ötekileştiriyor, sonra da niye terör bitmiyor diye isyan ediliyor!

Ülkede bir Kürt sorunu var ve bu sorunu kabul etmeseler bile ülkeyi yönetmeye kalkanların hepsi bu sorunu çözmek için yöntem arıyor, ama bunu yaparken Kürtleri ötekileştiriyor, itiyor, kakıyor, hukuksuzluk yapıyor, sonra da niye terör bitmiyor diye isyan ediliyor!

Normal bir ülkede yaşıyor olsak, olup bitene bakıp bu iktidar ne yaptığını bilmiyor deriz! Daha birkaç gün önce Kürtlere el uzatıp, gelin bu eli sıkın diyen, elebaşıları kabul ettikleri Öcalan’ı Meclis’e konuşma yapmaya davet eden, Doğu’nun bilge adamı kabul ettikleri Ahmet Türk’ü iki düşman aileyi barıştırmak için arabulucu yapan iktidar, bugün aynı adamı belediye başkanlığından alıyor, yerine kayyum atıyor, yetmiyor, bölgede halkın yüksek oylarıyla seçilmiş iki belediye başkanını daha bir gecede görevden alıyor.

HUKUK YERİNE GUGUK

Bu görevden almalar ve yerlerine kayyum atamaların hiçbir hukuki gerekçesi ve yöntem yok. Tam tersine kasıtlı bir şiddet ve hukuksuzluk var. Bir belediye başkanı suç işlediği gerekçesiyle görevinden alınıyorsa yerine Belediye Meclisi’nden bir üyenin seçilmesi gerekiyor. Oysa hep gördüğümüz yerine bir kamu yöneticisi atanıyor. Özellikle Ahmet Türk şimdiye kadar Mardin Belediye Başkanlığı’na üç kez seçildi ve üç kez görevden alındı. Eğer suçu varsa neden seçime girmesine izin veriliyor? Hele bir seçilsin de biz de görevden alıp kolayca kayyum atayarak yerini alırız diye mi? Daha suçu kesinleşmemiş, mahkeme süreci devam ediyormuş. Şimdiye kadar Kürt kökenli yurttaşların çoğunlukta olduğu bölgelerde yaptıkları bu uygulamayı şimdi yine Kürt kökenli ama İstanbul Esenyurt’ta seçilmiş belediye başkanına Ahmet Özgür’e de uyguladılar. Üstelik ilk kez CHP’li bir belediye başkanına. Niye Kürt kökenli diye mi?

DÜZ OVADA SİYASET

Ülkede bir Kürt sorunu var ve bu sorunu kabul etmeseler bile ülkeyi yönetenlerin hepsi bu sorunu çözmek için yöntem arıyor, ama bunu yaparken Kürtleri ötekileştiriyor, itiyor, kakıyor, hukuksuzluk yapıyor, sonra da niye terör bitmiyor diye isyan ediliyor

Kürt sorunu varsa ve bu siyasetle çözülemiyorsa, Kürt sorunlarını çözmek için siyasete soyunanlar siyaset yapamıyorsa, belediye başkanı seçildiğinde yerine kayyum atanıyorsa, milletvekili seçildiğinde ensesinden tutulup dışarı atılıyorsa, parti başkanları içeri atılıp yıllarca unutturuluyorsa onlara ne seçenek kalıyor? Düz ovada siyaset yapamayacağına inanan gençler de çözümü başka yerde arıyor. Demirtaş niye içerde bunca yıldır? Ahmet Türk niye üçüncü kez, üstelik de en yüksek oyla seçildiği halde Mardin Belediye Başkanlığı görevini sürdüremiyor?

Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Ahmet Özer, büyük bir terörist yakalanmışçasına sabaha karşı evinin kapısı kırılarak gözaltına alınıp, avukatlarıyla görüşmesine izin verilmeden ifadesi alınıp, nöbetçi mahkeme tarafından apar topar tutuklanıp görevden alınırken yerine kayyum atanmakla kalınmıyor.

NE BU ŞİDDET NE BU CELAL

“Suçlu” kabul edilen sadece Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer değil. Adeta Esenyurt Belediyesi’nin tümü ve hatta Esenyurt CHP İlçe Başkanlığı! Ahmet Özer’in yerine gelen kayyum, bir gece öncesinde Beyoğlu Kaymakamlığı’ndan Vali Yardımcılığından atanan ve daha vilayete gitmeden Esenyurt’ta belediye başkanı olan kamu görevlisi. İlk işi belediye binasını girilemez bir kaleye çeviriyor, belediye başkanının odasının da kapısı kırılıyor, belediye başkan yardımcıları görevden alınıyor, özel eşyalarını almalarına bile izin verilmiyor.

CHP Belediye Meclis Grubu’nun tabelası sökülüp indiriliyor. Meclis üyeleri belediyeden içeri alınmıyor. Zaten belediye kapısının önüne üçlü barikat kurulmuş, kimse içeri giremiyor. Esenyurt Belediyesi kale işgal edilircesine zaptediliyor! Kayyum, kendi fotoğrafını çektirip belediye başkanı olarak internet sitesine koymak için yarım saat bile beklemediği gibi internet sitesindeki seçilmiş belediye başkanının yaptığı bütün eski paylaşımlarını sildiriyor! Ama arşivden silmeye çalışırken yaptığı bütün bu işlemlerle kendisi tarihe geçiyor…

Zaten Beyoğlu Kaymakamıyken de yeni kaymakamlık binasından Beyoğlu Belediyesi’ne, belediye AKP’deyken tahsis edilen bölümleri belediye CHP’ye geçtikten sonra yerlerinden çıkarıp sokağa attığı için de tarihe geçmişti. Siyaset tarihine. CHP’li belediyelere tahammülü yok. Böyle demokrasi olur mu? Niye seçim yapıyoruz o zaman?

ASIL DERT İMAMOĞLU

Hepimiz, herkes çok iyi biliyor ki asıl dertleri İmamoğlu. Yapılacak bir erken seçimde Ekrem İmamoğlu aday gösterilecek ve eğer düzgün bir seçim yapılırsa Erdoğan’ın 22 yıllık iktidarı sona erecek. Sadece maddi ve manevi gücünü kaybetmekle kalmayacak, hesap verme olasılığı da doğacak. Bunun için her yol geçerli, her yol deneniyor: Buna Kürtleri kızdırmak, CHP ile DEM arasında ciddi bir ittifak olduğunu gösterip muhafazakâr kesimleri yanlarına çekmek, CHP içindeki Yavaş gibi milliyetçi geçmişleri olanları rahatsız edip ikilik yaratmak dışında, halkın asıl derdi olan hayat pahalılığı, işsizlik, asayiş, kadına, çocuğa, canlılara şiddet gibi konuların konuşulmasını önlemek de var. Çünkü bunların konuşulması demek, eriyen oylarının daha da erimesi demek. İmamoğlu’nun adaylığını engellemek için komedi unsuru olabilecek bir dava uydurdular, onun peşine takılıp giderken bu arada adalet yok, hukuk yok algısını güçlendirip toplumu umutsuzluğa boğuyorlar! Bu ülkede umut kalmadı diyen canını ve çoluk çocuğunun geleceğini kurtarmak için kapağı dışarı atmaya çalışırken ülkenin en parlak kesimini kaybediyoruz. Yerlerine de başka ülkelerden kaçmış  vasıfsız ve kültürel kalıpları bize ters göçmenler geliyor! Cumhuriyetin 101. Yılında çözümsüz ve çaresiz, iktidarını korumak ve ülkeyi sadece kendi çıkarları için yönetmek dışında niyeti olmayanlar elinde savrulup duruyoruz