‘Züppe’ye verilen tepkiler AKP’de amok koşusunun “finish”i

Güçlendirilmiş tek adam rejimi artık kendi ayağına sıkıyor. Bu durumun sonucunu yapılacak ilk seçimde çok dramatik biçimde göreceğiz….

Önce bir soru:

Sizce bu harflerin hangileri daha ağır bir hakarettir?

“M” harfi mi…

“Z” harfi mi?

Yoksa “O” harfi mi…

Normal olarak böyle mantıksız bir soru mu olur diyeceksiniz ki…

Haklısınız…

ÖYLEYSE BU ÜÇ HARFİN İÇİNİ

KELİMELERLE DOLDURALIM

O zaman bu harflerle başlayan kelimeleri yazıp soruyu tekrarlayayım.

Sizce;

“Müptela” kelimesi mi daha ağır hakarettir, yoksa “Züppe” kelimesi mi…

Yoksa “Orospu” mu?

Pazar akşamı, Lübnan Hizbullah’ı ile İsrail arasında karşılıklı füze ve dron savaşı patlarken Türkiye’de de bir  “Tweet” savaşı başladı.

AHLAT’TAN ‘MÜPTELA’

İZMİR’DEN  “ZÜPPE”

Savaş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ahlat’ta bir konuşma yaparken, konuyu aniden muhalefete getirip, “Gösteriş müptelası elitisler” ifadesini kullanmasıyla başladı.

Akşam olup karanlık çökmeye başladığında bu defa karşı saldırı CHP saflarından geldi.

CHP Milletvekili Tuncay Özkan Cumhurbaşkanı için “Züppe” kelimesini kullandı.

KÜLLİYENİN DEMİR KUBBESİNİN ‘İLK

GÜNAHSIZLARI’ TVİTLERİNİ ATIYOR

Daha “İlk tviti içinizdeki en günahsız olanınınız atsın” nidası duyulmadan, Cumhurbaşkanının etrafında oluşturulan demir kubbe trol twitçileri bir anda harekete geçti.

Onlar içinr ilahi bir sese ihtiyaç yok. Muhtaç oldukları kudret damarlarında vardı.

Cumhurbaşkanını savunacağız diye ağızlarına geleni söylediler.

Bunlara AKP Sözcüsü ve bu topa hiç girmemesi gereken bir kişi olan Adalet Bakanı da karıştı.

NÜKLEER ZEHİR BOMBASINI

İSE AKP MİLLETVEKİLİ ATIYOR

Ve sonunda bir AKP Milletvekili Tuncay Özkan’ı da aşarak dilindeki nükleer zehiri boşalttı.

Hedefi Tuncay değil, annesiydi.

Kullandığı iğrenç ifadeyi burada tekrarlayamayacağım.

Kapanış vuruşunu ise ilk tiviti “Günahsızlardan”  Adalet Bakanı yaptı ve ikinci tvitinde Tuncay Özkan hakkında soruşturma başlatıldığını bildirdi.

‘YAHU CUMHURBAŞKANINA DA BU

DENİR Mİ’ DEMEDEN SÖZLÜĞE BAKTIM

Aslında her ikisi  de gündelik hayatımızda çok kullandığımız iki kavram.

Ama, “Cumhurbaşkanı koskoca bir partiye ve ona oy verenlere 'Gösteriş müptelası' der mi veya 'Yahu koskoca Cumhurbaşkanına 'Züppe' denir mi demeden önce hiç sözlüğe bakıp ne anlama geldiğine baktınız mı?"

Ben bakıp kararımı ondan sonra verdim.

GÖSTERİŞ MÜPTELASI ELİTİST

AĞIR BİR HAKARET Mİ SİZCE

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, son seçilde birinci olmuş partiye oy vermiş milyonlarca vatandaş ve o partinin yöneticileri için kullandığı ifade. Şu:
“Gösteriş müptelası elitist…”

Burada anahtar kelime “Müptela”…

Sözlük anlamı şu:

“Kötü alışkanlıkları olan, kötü bir şeye düşkün kimse…”

Evet ülkemizin Cumhurbaşkanı milyonlarca insan ve partisine bu ifadeyi yakıştırmış.

YA ZÜPPE KELİMESİ? O

NE ANLAMA GELİYOR

Peki ya “Züppe” ne anlama geliyor?

“Giyinişte, konuşma biçiminde, dilde, düşüncede toplumca gülünç ve doğala aykırı bulunan yapmacıklara ve aşırılıklara kaçan kimse…”

Söyler misiniz hangisinin hangisi hakkında kullandığı kelime ötekinden daha ağır hakaret?

Size birisi züppe dese, hemen Meclis İdare Amirimiz, nezih Alpay gibi anında yumruk mu çakarsınız?

Yoksa “Hadi len git işine” deyip geçer misiniz?

Bence bunların ikisi de hukuki manada hakaret değil.

Ama yine bence ne ülkenin Cumhurbaşkanı milyonlarca vatandaşı için bu ifadeleri kullanmalı…

Ne de bir milletvekili ülkenin Cumhurbaşkanı hakkında böyle bir şey demeli…

O İLK TİVİTLERİ  ATAN ‘EN GÜNAHSIZ’

AKP’LİER ‘O ÇOCUĞU’ İÇİN NE DİYOR

Ötekine gelince?

Kızdığı bir insana hakaret etmek için o insanın annesine bu kelimeyi kullanan insana söylecek lafım yok.

Bu laf AKP’nin milletvekillerini rahatsız etmiyorsa, onlar için de söylenecek lafım yok…

O adama  da ilk taşı içlerindeki en günahsızı atsa bari…

BİR DE CUMHURBAŞKANININ SÖYLEDİKLERİNİ

ALT ALTA YAZIP ŞÖYLE UZAKTAN BAKARSAK

 Ama madem böyle bir tartışma açıldı, gelin Cumhurbaşkanının ülkemizin bazı insanları, sivil toplum örgütleri, siyasilerileri ve onlara oy veren insanlar için geçmişte kullandığı bazı ifadeleri alta alta yazıp bir kere daha hatırlayalım:

(*) “Sürtük”

(*) “Cibiliyetsiz”

(*) “Ulan ahlaksız”(Maarif vekilimizin de sevdiği bir ifade)

(*) Zürriyetsiz”

(*) “Tezek”

(*) “Çukur”

(*) “Çamur”

(*) “Mankafa”

(*) “Geri zekalı”

(*) “Vampir”

(*) “Virüs”

(*) “Soysuz”

(*) “Çakal”

BU GECE TVİTLERİ AKP’DE ‘SONA

GELDİK” TELAŞININ ÇOK İFADESİ

Artık açıkça görülmeye başlandı.

 31 Mart’tan itibaren bu ülkede bir şeyler değişmeye başladı.

Ciddi şirketlerin anketleri CHP’nin en az 4, en çok 7 puan öne geçtiğini gösteriyor.

AKP’nin kendi yaptırdığı anketler bile partide sinirleri altüst etmiş durumda.

Bakanlıklarda, Meclis’te ve yerel yönetimlerde “Gidiyoruz giderayak ne yapabiliriz telaşı iyice başladı.

Pazar gecesi atılan AKP Tvitleri, parti içinde tükenişe doğru bir “Amok koşusunun” başladığını gösteriyor.

Amok koşusu bir “Cinnet halinin” ifadesidir.

AKP’DEKİ TROLLEŞME  EN

BÜYÜK ZARARI KİME VERİYOR

Bu telaş o tivitleri atanları da , giderek daha belirgin bir “Trol üslubuna” götürürken, asıl tahribatı kendinde yapıyor.

AKP Parti sözcüsü Ömer Çelik’in attığı her tvit, onun entellektüel geçmişinden bir parçayı söküp götürüyor.

Adalet Bakanının attığı her tvit, Adalet kavramının ve ruhunun tabutuna bir çivi daha çakıyor.

Geldiğimiz noktada şunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Güçlendirilmiş tek adam rejimi artık en büyük zararı kendi partisi AKP’ye vermeye başladı.

Bunun sonucu yapılacak ilk seçimde çok dramatik biçimde göreceğiz….