Son günlerin hayatımızı alt üst eden iki olayı var.
Biri Hayvanları Katletme Yasası; diğeri Olimpiyat Oyunları.
Olimpiyatlarda ilk kez aldığımız madalyalara bile sevinmeyi unutturan haber ise AKP’nin pazartesi gecesi sabahlara kadar uykusuz kalıp direnerek Hayvanları Katletme Yasası’nı Meclis’ten (TBMM) geçirmesi oldu.
Bu görevin belediyelere verilmesi ve çoğu CHP’li belediyenin bunu hapse girmek pahasına yapmayacağını açıklaması bile endişelerimizi gidermiyor. Çünkü daha yasa resmileşmeden eline bıçağı alıp hayvan katliamına çıkan aklı evvellerin haberleri gelmeye başladı bile. Buna görev bilip hayvanları toplamaya kalkacak olan AKP’li belediyeleri de katarsak, katliam başlıyor demektir!
KİM HAYIR DEDİ
Kanlı yasanın kabul edildiği gece Meclis’te neler oldu?
Bu da en büyük merakımız. PolitikYol haber sitesi o gece Meclis’te olup da oy verenlerin rengini tek tek araştırıp açıkladı. Her ne kadar rakamlar Meclis Tutanaklarıyla bire bir örtüşmüyorsa da yine de her ikisini de önümüze koyup düşünelim:
TBMM’de 594 milletvekili var ve bunların 500’ü o gece Meclis Genel Kurulu’ndaydı! Nasıl bir inatlaşma, yasama yılının son gününde sanki hayatımızın en önemli meselesi bu imiş gibi iktidar ve muhalefet neredeyse tam kadro sabahlıyor!
Sanırsın bütün köpekler kudurdu ve anında katledilmeleri gerekiyor. Yapılacak o kadar iş varken bir haftada katliam yasası çıkarılıyor. Mesele gündemi değiştirmek ve CHP’li belediyeleri çalışamaz hale getirmek olduğu için iktidar aşka gelmiş. Tıpkı belediyelerin SGK’ya olan borçlarının tahsil edilmesi kararı gibi. Hepsi muhalif belediyeleri çalışamaz ve başarısız hale getirip muhtemel bir iktidara yürüyüşü engellemek için.
O geceye dönersek oylamaya katılan 500 milletvekilinin (politikyol’a göre 498) 224’ü RED oyu verdi. Fark 49. Bu değiştirilebilir miydi? Büyük soru bu.
MHP GELMEDİ!
Oylamaya katılmayan 94 milletvekili katılsaydı ne olurdu? Bu milletvekillerinin partilerine bakalım: Tabloya göre 20, PolitikYol’a göre 21’i AKP’li. 21’i MHP’li. Bu rakam ilginç. Çünkü Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Türk halkı köpekleri sever. Ne yapacağımızı göreceksiniz” demişti. Köpekler de kurt soyundan geldiğine göre öldürülmelerine göz yummak istememesi normal. Meclis’e gelseler red oyu veremeyecekler, Cumhur İttifakı üyesi olarak. Demek ki gelmemeyi seçtiler, gelenler de kabul oyu verdi. Genel Kurul’da bulunup da evet oyu vermekten kaçınan MHP’lilerin hepsi başta Bahçeli olmak üzere, üst düzey isimler. Tıpkı AKP’li olup da genel kurula katılmayan parti sözcüsü Ömer Çelik, eski bakanlar Süleyman Soylu ve Bekir Bozdağ ve Meclis Başkanı Numan Kurtuluş gibi. Cumhur İttifakı içinde görünen Yeniden Refah, (4) HüdaPar (4) ve DSP (1) ise oylamaya katılmadı. AKP’li Tuğrul Türkeş ve kardeşi İyi Partili Ayyüce Türkeş de hayvan dostu olarak oylamaya katılmamış. Tam bir ikiyüzlülük değilse nedir? Ya karşısındır, ya taraf ve kaçmak yerine gelir, rengini belli edersin.
Ya Muhalefet? CHP’ye boşuna bağırıp çağırmayalım, 4 kişi dışında tam kadro genel kurulda idiler. Katılmayan, ya da katılamayan 4 kişi için partinin yaptığı açıklamaya göre 3’ü hasta, biri yurt dışında imiş. Onlar da Orhan Sarıbal, Hüseyin Yıldız, Melih Meriç ve Cevdet Akay.
KÜRTLER ORALI DEĞİL Mİ?
Muhalefette en büyük fireyi Kürtler vermiş: DEM ve DBP. DEM Parti’nin 22 milletvekili ve DBP’nin 2 milletvekili genel kurula gelmemiş. Niye? Her zamanki gibi bütün Türkiye’yi ilgilendiren konularda ilgisiz kaldıkları için mi, bir türlü Türkiye partisi olamadıkları için mi? Bir açıklamaları olacaktır herhalde. İYİP’den 6 (PolitikYol’a göre 7) Saadetten 2, Bağımsız 6 milletvekili de oturuma katılmayanlardan. Bunlar Koray Aydın gibi MHP kökenliler.
ELİNİZİ KORKAK ALIŞTIRMAYIN!
Ve can yakıcı soru: Muhalefetin tümü gelmiş olsaydı, yasa reddedilebilir miydi? 51 oya bakar. CHP elinden geleni yapmış ama hastalıkları genel kurula gelemeyecek kadar vahim miydi üç hastanın? Ve Kürtler tam kadro gelip HAYIR deseydi ne olurdu? İYİ OLURDU!!!
Kurtsever MHP’liler oylamaya katılmamak yerine katılıp da RED oyu verselerdi daha da iyi olurdu. Türkeş kardeşler gibi. Elinizi korkak alıştırmayın. Sizin yüzünüzden ülke kan gölüne dönecek! Büyük bir utanç yaşanacak. Manyaklar köpekleri buldukları yerde öldürmeye kalkacak. Yurt dışında itibarımız bir kez daha sarsılacak. Oysa Türkiye’ye gelen turistler şiş kebabı değil, sokak kedilerini, sokak köpeklerini gördükçe önce şaşırıp sonra bu bizimle yaşamı paylaşan canlıları seviyorlar, bizim onları himaye eden tavrımızı takdir ediyor, videolar, belgeseller çekip yayınlıyorlardı. Şimdi tam tersi başladı, hayvanları katleden Türkiye’ye gitmeyin sloganları! Turizme darbe olmazsa ne diyeyim. Hepsinden öte, biz canlıların yaşama hakkına savunanlar, tecavüze uğrayan çocuklar için olduğu kadar, şiddet gören kadınlar için olduğu kadar, yakılan kesilen ormanlar ve öldürülen, şiddete uğrayan, sokağa atılan hayvanlar için de yüreği sızlayan ve karşı koyan insanlar olarak içimiz yanıyor. Bir veteriner bu ayıbı taşıyamadığı için intihar etti. Mücadeleye devam edecek ve bu yasayı kaldıracağız. Erdoğan’ın taktikleri de ters tepecek. Emeklinin boş midesinden gelen sesi duymayan AKP, köpeklerin havlamasını duydu.
İlk seçimde de bedelini ödeyecekler!