Küresel açlık kapıda: Ya köle olacağız ya da zengin!

Açlık kapıda! Dünya gıdaya erişimde ön alırken, Türkiye’de, tarım politikaları, yarın hepimizin zenginlikle, kölelik arasındaki rolünü belirleyecek!

Dünyada tarım, stratejik bir sektördür. Halkınız açsa, bağımsız da olamazsınız.

Çin, tarihin en büyük siloları inşaa ederek, buğday depolamaya başladı. Başta Fransa olmak üzere, tüm Avrupa’da çiftçiyi destekleyen ve koruyan yasalar, bu stratejik sektöre hak ettiği özeni gösteriyor.

İsrail, çölün üzerinde, topraksız tarım yaparken, Türkiye’den aldığı domates tohumundan ürettiği, kısır domatesi Türkiye’ye satma başarısı gösterdi.

30 yıl önce okullarda, kendi kendine yeten yedi ülkeden biri olarak anlatılan Türkiye, bugün hayvancılıktan, tarıma, neredeyse her bir kalemi ithal eder duruma düştü.

Siyasi iktidar, üreticiyi eğitip, destekleyip üretimi geliştirmek yerine, ithalatla Türkiye’yi bağımlı hale getirirken, üreticinin de kalemini kırdı.

BURSA’DA ÜRETİCİ, 5 KG DOMATESLE 1 ÇAY İÇEBİLİYOR

Bursa’da üretici 5 kg. domatesle kahvede 1 çay içebilirken, kavunun tanesi 10 lira etmeyince, ya tarlada kalıyor, ya da hayvanlara yem olarak veriliyor.

KAYISI ÜRETİCİSİNİN FERYADI: "DAYANACAK GÜCÜMÜZ KALMADI!"

Depremin ağır yaralarını sarmaya çalışan Malatya’da kayısı üreticileri, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) hâlâ fiyat belirlememesi üzerine isyan etti. Üreticiler, vekillere seslenerek "Sahipsiziz, yeter artık. Bıçak kemiğe dayandı!" diyerek tepkilerini dile getirdi.

İBB’NİN HİBESİ OLMASA BATARIZ!

İstanbul Sarıyer’e bağlı, Gümüşdere Köyü, 2012’de çıkarılan büyükşehir yasası ile mahalle statüsüne alınınca, su, elektrik ve ecrimisilden kaynaklı devlete ödediği vergiler bire üç oranında artınca, çiftçinin yüzde 47’si icralık oldu ve meslek değiştirdi.

Gümüşdere’de halen üretebilen çiftçiye, nasıl, diye sordum. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na teşekkür ettiler. “İBB’nin fide ve gübre hibesiyle ayakta durabiliyoruz.”

ADANA VE HATAY KOOPERATİF SİSTEMİ İSTİYOR

Adana ve Hatay’da, ürün fiyatının tarladan markete gidene kadar, dört katına çıktığına dikkat çeken, üretici, kooperatif sisteminin kurulabilmesi için devletin ön ayak olmasını talep ediyor.

Ancak, çiftçiyi, Avrupa’nın yaptığı gibi sübvanse etmek yerine, ithalat ile kendi üreticisiyle rekabeti seçen politikalar, kooperatif sistemiyle de ilgilenmiyor.

MELEN: 2030’DA AÇLIK BAŞLAYACAK

2019’da son röportajını benimle (indipendent) yapan Prof. Dr. Mithat Melen, 2030’da, küresel dünyanın en önemli sorununun gıdaya erişim olacağını belirtirken, 2030’da görülmemiş bir açlığın kapıda olduğuna işaret etmişti.

“Tarım ve hayvancılığın yok olması politikalarına destek veren yapay et ve gıda tröstleri, ‘sadece seçilmiş ailelerin’ organik gıdaya erişebileceği bir dünya hayal ediyorlar. 2030’da öyle bir açlık yaşanacak ki, ekecek toprak bulamayan ve nüfusu 3 milyarı geçecek olan Hindistan ve Çin birleşerek, Rusya’ya saldıracak. Açlık kaynaklı bu savaş, tarihteki hiçbir savaşa benzemeyecek!”

Dünya kapımızdaki açlık için ön alırken, tarım ve hayvancılık politikalarının bugün yaptıkları ya da yapılmasını engelledikleri, yarın Türkiye’nin zenginlikle, kölelik arasındaki rolünü belirleyecek!