Bu dünya hepimizin, sadece insanların değil. Kediler ve köpekler de bizimle şehirde sokaklarda yaşayamaz. Onlar evcilleştirilmiş ve bizimle beraber yaşaması gereken canlılar. Avlanamaz, bakıma ve ilgiye muhtaç. Yenikapı Mitinginde bunları konuşmak yerine şarkı söylemek neyi değiştirdi?
KEDİLER, KÖPEKLERİ NASIL YAŞATACAĞIZ?
Pazar akşam üstü ve gecesi Yenikapı miting alanında Hayvan Katliamına Hayır mitingi vardı. Türkiye, bir süredir, sokakta artan hayvan popülasyonuna karşı önlem almaya çalışıyor. Her konuda yapıldığı gibi de konunun uzmanları ve ilgilileriyle görüşmeden, bilgi ve fikir almadan, ben yaptım oldu mantığıyla karar veriliyor ve ilgili herkes ayağa kalkıyor. Sokakta hayvan olur mu, korkuyoruz diyen de haklı, onlar can, canlıları öldüremezsiniz, yaşatmak zorundasınız diyen de haklı. Yanlışları konuşamıyoruz, alınan önlemi konuşmaktan. Çünkü alınan önlem dediğiniz, topla ve öldür anlamında anlaşıldığı için, her türlü katliama sanki izin verildi! Kedilerin patileri kesiliyor, köpekler hunharca katlediliyor, eziyet görüyor. Baştan doğru oturtalım meseleyi.
SOKAK HAYVANI NEDİR?
Sokakta yaşayan köpek ve kedilere “Sokak Köpeği”; “Sokak Kedisi” denilmesi baştan yanlış. Köpek de, kedi de sokak hayvanı değil. Zaten sokak hayvanı diye bir canlı türü YOK! Sokakta yaşayan hayvan olur mu? Karıncadır, sinektir, olsa olsa. Onu da itlaf etmeye çalışıyoruz.
Köpek sokakta yaşayamaz. Bir canlının yaşaması için beslenmesi, su içmesi, dışkılaması gerekiyor, yani sistem işleyecek. Ayrıca her canlının tıbbi müdahaleye ihtiyacı var. Sokakta yaşamaya çalışan her köpek, uyuz. Gözleri çapaklı. Bağırsakları bozuk. Baştan yanlış yapılıyor bunlara sokak köpeği diyerek. Köpeği bulduğun sokaktan al, kulağına bir küpe tak, aşıla, kısırlaştır ve aldığın yere bırak da yanlış bir uygulamadır. O köpek neyle beslenecek? Çöpe attığınız bozulmuş yiyecekle mi? İyi niyet sahibi insanların bıraktığı bir avuç mamayla mı? Kasabın verdiği bir kemikle mi? O kemikleri şimdi insanlar satın alıyor! İnsanlar ve çocukları aç. Kimse sokaktaki hayvanı beslemek için para harcamıyor. Kuru ekmek verene teşekkür eder hale geldik. Bozuk bamyayı çöpün yanına döküyor, Allah kahretsin seni, köpek ya da kedi onu mu yiyecek? Bunları yiye yiye o hayvan hasta oluyor.
Sokakta yaşayan hayvan, dışkısını da sokağa yapıyor, sahipli köpek de yapıyor ama sahibi elinde naylonla dolaşıyor, onu hemen alıyor. Ama sahipsiz köpeğin dışkısı kaldırımda kalıyor. Sokaktaki köpeklerin hepsi kaşınıp duruyor. Hepsi uyuz! Bunlar daha bizim gibi şehirde yaşayan ve nispeten bakılan hayvanlar.
KÖPEK NEYLE BESLENECEK?
Hafta sonu Karadeniz’in en güzel sahil kasabası İğneada, Limanköy’deydim. Sokaklar köpek dolu! Sabah erken ya da akşam geç, yürüyüş yapmak isteyenler ellerine odun, baston, sopa almadan çıkmıyor. Niye? Çünkü köpeklerden korkuyor! Köpekler saldırıyor mu? Saldırmıyor, ama açlar. Yanınıza geliyor, peşinizden geliyor, ilginizi çekmek için üzerinize atlıyor, bu da alışık olmayan herkesi ürkütüyor. Beni bile ürkütüyor, çünkü kırsaldaki bütün köpekler gibi çok iriler. Çünkü onlar hayvan üreticilerinin besledikleri Kangal, ya da Akbaş gibi iri çoban köpeklerinin döllediği köpekler. Çobanlar, köylüler, iki üç yıl sonra bu iri köpekleri ormana salıyor, onlar insan olan yerlere geliyor, ne yapacak gelmeyip, köpek ormanda geyik mi avlayıp yiyecek? Kasabada, köyde yiyecek arıyor! Yiyecek bulmanın yanında dişi köpekleri de döllüyor.
Köyler ve kasabalar iri köpeklerle dolu. O hayvanlar ne yiyecek?
Onlara özel mama pişirilmesi gerek.
Hazır köpek mamalarının torbası, 300- 400 lira! İnsanlar çocuklarına bayat ekmeği kızartıp üzerine salça sürüp yedirirken köpeğe hazır mama mı alacak?
Fırından on liraya ekmek bile almıyor.
Ekmek on liraydı, yaşlı bir amca fırından çıkmış ve mis gibi kokan sıcak ekmek torbasıyla yürürken onu takip eden ve ekmek vermesi için yalvaran sokakta yaşayan köpeğe geri dönüp bakmadı bile. Ben de kuyruğa girip alamadım ekmek. Çünkü halk sadece ekmek mi yiyor ne, fırından çıkar çıkmaz kapışılıyor ekmekler bunun için raflar boş, kapıda da kuyruk! Gözümün önünden gitmiyor, o sıcak ekmeğin arkasından yalvararak giden köpek.
Köpekleri sokakta yaşatmaya çalışmak, hem köpekler için, hem insanlar için baştan yanlış. Bir biçimde bu popülasyonu yavaş yavaş azaltmanın yolunu bulmak lazım. Benim uzmanlık alanım değil, veteriner ve şehir plancıları el ele verecek, hayvan barınaklarından daha şefkatli bir çözüm bulacak ve bu popülasyon azaltılacak. Önce kısırlaştırma, sonra sahiplendirme, sadece ailelere değil, kurumlara, okullara, belediyelere, şuraya buraya? Sokakta köpek kalmayana kadar! Çünkü yanlış.
KEDİLERE GELİNCE
Kedi de sokakta yaşayamaz. Evde el bebek gül bebek baktığınız kediniz 15-16 yıl yaşarken sokaktaki kedi en fazla 2-3 yılda ölüyor. Hastalanıyor, trafik kazasına uğruyor, bebekse köpekler öldürüyor. Çocuklar kötü muamele ediyor. Manyaklar kesip doğruyor! Kedi sokakta yaşayamaz! Bunun kışı var, yazı var. Kışın üşüyor, yazın sıcaktan boğuluyor, araba motoruna giriyor, ölüyor, insanlar öldürüyor. Aç kalıyor, saçma sapan şeyler yiyor, ölüyor. İstanbul, İzmir gibi bazı şehirler Avrupa’da, Asya’da sokak kedileri ile ünlendi. Turistler hayretle videolarını çekip paylaşıyor. Şaşırıyorlar. Şaşırmayacak gibi değil, çünkü olacak iş değil. Bu hayvanlar, bakıma, korunmaya, sevgiye muhtaç. Tıbbi müdahaleye muhtaç. Bunların da bir an önce kısırlaştırılarak sokak popülasyonunun azaltılması gerekiyor.
YENİKAPI MİTİNGİ
Bu yanlışları vurguladıktan sonra gelelim üçüncü kez katıldığım Yenikapı Mitingine: 1: Mekan yanlış. Burası ulaşımı zor ve çok büyük bir alan. Şimdiye kadar ancak kurumsal organizasyonlarda nispeten doldu. AKP mitinglerinde ceplerine para, ellerine yiyecek konulan ve otobüsle getirilen kalabalıklar az çok doldurdu. Tamamen iyi niyetli ve gönüllü insanların gelişiyle dolacak alan değil, sanki kimse gelmemiş gibi görünüyor. Buna bir de güvenlik görevlilerinin gelişleri zorlaştırmak için yaptıkları müdahale eklenince gelen geri dönüyor. Biz araçla gittik, gözümüzün önünde İSPark boş, park ettirmediler! Geri çevirdiler, çünkü burayı, yola park etmek zorunda kalanları çekmek için kullanmak istiyorlardı! İDO’yu da geçtik, Balık Çarşısı’nı da geçtik, yol kenarına park edip en az bir km yürüdük! Neden?
Oysa yeni açılan Eminönü Meydanı’nı bu tür gönüllü işler için kullanmak gerekiyor. Eminönü Meydanı, en son 30 Ağustos İBB kutlaması için kullanıldı. Kamu araçları ile ulaşımı çok kolay, Tramvay, otobüs, motor, vapur, her biçimde ulaşılabilir. Her yerden görülebilir. Meydan büyük değil, dolar ve insanlar birbiriyle buluşur. Yenikapı, Maltepe, 2-3 milyonluk kalabalıklar için uygun. Hayvan katliamına hayır diyecek gönüllü sayısı bu kadar olamaz ki?
Mitinge çok sayıda ünlü isim katıldı. Sanatçılar, siyasetçiler. CHP İstanbul İl Başkanı’nın niye bu kadar ıslıklandığını, protesto edildiğini de anlayamadım. CHP hayvan katliamına karşı çıkıyor? Hayvan sever kadınlarla da pek tartışılmaz, karşılaştıkları muameleden ötürü biraz sinirli olurlar, soru bile sormaya çekinirim. Öğrenemedim.
Miting amacına ulaştı mı? Hayvanları öldürmeye hakkımız yok. Bu dünyada birlikte yaşamayı öğrenmek zorundayız, yoksa zaten hep beraber yok olacağız!