Ajans 369 Özel
Kısa adı İKSAD olan İskenderun derneğinin bir dizi usulsüzlüğe karıştığı ve bünyesinde İskenderunlu olmadığı iddia edildi.
İstanbul’da da İBB’nin desteklediği bazı etkinliklerde tanıtım günleri adı altında stantlar açan İKSAD ile ilgili zehir zemberek açıklamalar yapıldı.
Ajans 369’a ulaşan, kısa adı İKSAD olan, İskenderun Kültür Sanat ve Dayanışma Derneği başkan yardımcılığından istifa eden Semai Semir, usulsüzlük iddialarında bulundu.
HİÇBİRİ İSKENDERUNLU DEĞİL, TOPLANTI YOK, KARAR YOK!
Kendisine ait iş yerinin, derneğin merkezi olarak göründüğünü belirten Semai Semir, İKSAD’ın yönetim kurulu üyelerinin ortak paydasını, hiçbirinin İskenderunlu olmaması, sözleriyle ifade ederek, “İş yerimi bedelsiz olarak derneğin merkezi olarak gösterilmesine müsaade ettim. Memlekete hayırlı işler yapmayı umuyordum. Ancak burada hiçbir toplantı yapılmadı, hiçbir karar alınmadı. Başkan Asuman Süar’ın hakkında savcılık soruşturmaları olduğunu öğrenince de istifa ettim” dedi.
İKSAD’ın kurucu başkan yardımcısı olduğunu belirten Semir, 21 Eylül Yenikapı Hatay Günleri gibi bir dizi etkinlikte, İKSAD’ın stantları kiraya vererek rant sağladığını belirterek, “Başkan Asuman Süar, 50 yapraklık gelir ve gider makbuzu zimmetle teslim edildi. Ancak, bunun da hesabını vermediği için ne yaptığını bilmiyoruz” dedi.
İKSAD’a ait tüm resmi evrak ve belgelerin zimmetle kendisine verildiğini belirten Semir, istifasının ardından, elindeki resmi evrakı tutanakla kimsenin teslim almaya yanaşmadığını kaydederek, “Karar almadan ve resmi karar defterine işlemeden 15 Ekim’de İKSAD’ın olağan genel kurulunu yapıp yeni yönetimi seçmişler. Tüm evraklar bendeyken ve deftere kararı işlemeden bunu nasıl yapabilmişler, anlayamadım” dedi.
Ajans 369’un ulaştığı İKSAD Başkanı Asuman Süar, tüm iddiaları dinledikten sonra, Reyhanlı’da doğduğu halde, daha sonra yaşadığı İskenderun’un en çok tanınan ve en ünlü kişisi olduğunu, iddiaların arkasında Semir’in olduğunu da tahmin ettiğini belirterek, “Stant gelirini biz değil, İstanbul dernekler federasyonu alır. Ben sadece bana verilen stantta İskenderun ile ilgili bilgiler verdim. İskenderun’un tanıtımını yaptım. Bu şahıs dernek merkezi olarak gösterilen iş yerinin kirası olarak bizden 10 bin TL talep etti” dedi.
Talep edilen 10 bin liralık kirayı ödediniz mi ya da fatura karşılığı herhangi bir ödeme yaptınız mı, sorusuna karşılık “Siz taraflısınız, konuşmuyorum” yanıtını verdi.
Derneğe yeni seçilen yönetim kurulu üyesi Mustafa Kemal Akın ise Semir’in maddi sorunları olduğunu, kendisinden de borç istediğini anlattı.
“Semir’in harcamaları ile ilgili soru işaretleri var. Bunları incelememiz gerekiyor. Elindeki evrakları ise o Antakya’da olduğu için yani fiziki şartlar nedeniyle alamadık!”
Semai Semir’in bazı iddiaları da şöyle:
“Bu derneği İskenderun derneği ile ilişkilendirmek mümkün değil.
- Bu arkadaşlar İskenderunlu bulamamışlar belli ki:
- Nazmi Kalkar- Kumlu ,
- Hakkı Kurt- Kırıkhan,
- Ahmet Kara- Samandağ, - Necmi Yaşar- Arsuz,
- Sinan Deştioğlu- Arsuz, (her biri başka bir derneğin başkanı ya da yardımcısı)
5 dernek, 3 federasyon, 1 konfedarasyon kurmuş ve yeni derneklerde de yönetim kuruluna girmeye devam ediyorlar.
- Kişiler aynı. Ama çok sayıda kurumda yönetici pozisyonundalar.
- Amaç ne, bu girişimlerin hedefi ne ?
- Erdal Keleş- Erzin ve Erzin Derneğinde ,
- Muti Gökkaya- Arsuz ve Antakya Derneğinde.
ÇOK SAYIDA DERNEK YÖNETİMİNDE OLMAK SUÇ MU?
Çok sayıda derneğin yönetiminde olmanın suç olup olmadığı ile ilgili olarak, Semir, bu konuda bilgisinin olmadığını kaydederek, “Yine de çok sayıda derneğin yönetiminde olmanın arkasında ne olduğuna bakmak lazım!” dedi.
KENTİ TEMSİL ETME YETKİSİ
Bir dönem, kenti temsil etme yetkisinin bir dizi araştırma sonucu, yine yetkin jürilerin oluru ile verilmesi gündeme getirilmiş bu konuda valilik ile belediyeler arasında karmaşa çıkmıştı. Söz gelimi İBB beyaz lale sembolü vermeyi, Sarıyer Belediyesi ise martı sembolü ile bölgeyi, memleketi temsil hakkını vermeyi gündemine getirmişti. Ancak bu karar kalıcı bir biçimde işletilemeyince de soru işaretleri ile dolu dernekler oluştu. Bu konuda yerel belediyelerin yetkili kılınması, tüm bu soru ve sorunları ortadan kaldıracaktır.
