Prof. Dr. Adem Sözüer, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmayı savaş suçu açısından değerlendirirken, Filistinlilerle birlikte, uluslararası hukukun da öldüğünü kaydetti!
Ajans 369 Haber Merkezi
Sözüer, 6 milyon Yahudi’nin öldürüldüğü Holokos ile 7 Ekim’deki saldırının bir tutulmasını akıl tutulması olarak değerlendirdi.
Sözüer, Filistin yanlısı sanatçı ve kanaat önderlerine uygulanan ambargonun da, demokrasinin kara lekesi olarak tarihte yerini aldığını ifade etti.
Filistin’in kendi meşru savunma hakkı içerisinde olduğu halde, 7 Ekim’deki saldırısı ve rehine olayını suç olarak değerlendiren, Prof. Dr. Adem Sözüer, “Bir meşru müdafaa hakkı söz konusu ise bu Filistin’in meşru müdafaasıdır. Fakat siyaseten zayıf olduğu için egemen güçlerin karşısında sesi duyulmamaktadır” dedi.
7 EKİM’E BİR GÜNDE GİDİLMEDİ!
“Yine belirtmek gerekir ki, 7 Ekim’i hazırlayan süreçler vardı. Her gün bir iki Filistinli bölgede öldürülüyordu” diyen Sözüer, Hamas’ın 7 Ekim’de yaptığının siyasi amaçlı bir suç olduğunu, böyle siyasi amaçlı öldürme ve kaçırmalara, terör, dendiğini belirtti.
İki devletli çözümün tek yol olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sözüer, Netenyahu iktidarının aşırılıklarının da zirve yaptığı bir süreç olarak anımsatarak, “Türkiye’nin de ateşkesin sağlanarak, ateşkes sonrası Filistin yönetiminin, ki böyle bir müzakereyi Hamas kabul etmiyor, ancak Filistin çözüm için masaya oturmalıdır.”
GÜÇLÜLERİN HUKUKU DÖNEMİNE GİRİLDİ!
2. Dünya Savaşı’ndan sonra, zar zor oluşturulan milletler üstü hukukun, Filistin savaşı ile birlikte öldüğünü kaydetti.
ABD, İngiltere, Fransa’nın veto hakkı olan BM’de Filistin’e yapılanların hesabının sorulamayacağını, yine hiçbir uluslararası hukukun devreye girmediği gibi, giremeyeceği, güçlülerin hukuku dikkate almadan dilediğini yaptığı bir dünyaya gidiyoruz, dedi.