Cumhuriyeti yıkmak isteyenlere teslim mi olacağız!

Laik ve üniter devlet, iç ve dış mihraklar tarafından hedef alınmışsa Cumhuriyet’in 101. yılını bayramla kutlamak milli ve vazgeçilmez bir görevdir!

Bu coğrafyada, batıyla doğu, Avrupa ile Asya arasında bir köprü gibi duran ülkemizde başımızın beladan kurtulmayacağı ortada. Üstelik yine bu coğrafyada Osmanlı İmparatorluğu’nun emperyalist güçler tarafından yıkılmasının ardından her cephede savaşlar ve büyük kayıplar vererek kurulan Türkiye Cumhuriyeti, bölgede laik, demokrat bir hukuk devleti olarak farklılığını da ortaya koymuştu. Özellikle doğusunda kalan Asya ve güney doğusunda kalan Körfez ülkelerindeki Müslüman toplumların yaşadıklarından farklı olarak laikliği benimsemiş olması da örnek olması açısından tehlike oluşturmaktaydı. TC’nin petrolü saldırı hedefi olmak için yeterli değildi, ama laik hukuka uygun ve anayasal demokrasiyle yönetilme arzusu, bölgedeki ülkelerin yöneticileri için tehlike oluşturuyordu. Bu nedenle de bölücü terörist eylemlerden hiç uzak kalamadı! Bölgede güç kavgasına giren ve soğuk savaş yapan ABD ve Rusya arasında da denge siyaseti yürütmeye çalışması gibi büyük analizlere girişmeyeceğim, Büyük Ortadoğu Projesi yüzünden başımıza gelenler de hepimizin bildiği gerçeklerden.

PKK’YA DAVET

Dikkat çekmek istediğim çok daha somut gündem: Cumhuriyetin düşe kalka 100. yılını geride bırakmış ve 101. yılını kutlamaya hazırlandığımız şu günlerde Devlet Bahçeli idam edilmesi için Meclis kürsüsünden ip attığı Öcalan’ı Meclise konuşma yapmaya davet ediyor.  Bayram değil seyran değil diyemeyiz, tam da bayram! Üstelik de ülkeyi yöneten Cumhur İttifakı ülkeyi yönetemez olmuş, AKP artık birinci parti değil, oylarını bir türlü toparlayamıyor, ekonomik kriz halkı aç bırakıyor, çocuklar, gençler okula gidemiyor, sağlıkta skandal ülkeyi sarsmış, bebekler ölürken soruşturma yürütüyoruz, diye seyretmişler.

Nepotizm yüzünden liyakatli yönetici kalmamış ve Bahçeli Apo’nun ipine sarılıyor! Yetmiyor, bitmiyor, ertesi gün kredi kartlarımızdan para toplamaya kalktıkları savunma sanayinin en büyük ve iddialı projelerinden TUSAŞ’a iki terörist bir saldırı düzenliyor. Biri kendini patlatırken diğerinin taradığı 5 kişi şehit oluyor.

GÜVENLİK KAMERALARI?

İki teröristin saldırı anlarını neredeyse canlı yayınlarda anında izliyoruz! Güvenlik zafiyeti bir yana güvenlik güçlerinin güvenlik kameralarından yaptığı iz takibi bile sosyal medyada! Sonrasında yaratılan infial ve korku ortamında ne yapılıyor?

İLK İPTAL ANKARA’DA

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, bir süredir başkanlık yarışında ön almaya başladığı tutumu nedeniyle olsa gerek, Cumhuriyet Bayramını kutlamalarını iptal ettiğini duyuruyor! Ardından, geri kalır mı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi de Cumhuriyet ve Kadın programını, Beyoğlu Belediyesi resim sergisi açılışını erteliyor. Daha sonra tepkiler üzerine Yavaş, resmi törenlerin süreceğini, konser programlarını iptal ettiğini açıklamak zorunda kalıyor.

 DEVLET TÖREN YAPMIYORDU

Türk milletinin hafızası biraz zayıftır; onun için hatırlatayım: Cumhuriyet Bayramları, 20 küsur yıldır Cumhur İttifakı’nda yaşamaya başlamadan önce hipodromda büyük gösterilerle kutlanırdı. Bunlar sivil gösteriler değil, böyle törenler artık demode oldu gerekçesiyle kaldırıldı.

Cumhuriyet bayramları devlet tarafından geçiştirilmeye başlayınca halk ve bu isteğe yanıt veren demokrat belediyeler törenlere sahip çıktı. Kadıköy, Beşiktaş Belediyelerinin fener alayı yürüyüşleri, İzmir Belediyesi’nin konserleri derken Ekrem İmamoğlu seçildiği ilk dönemde Üsküdar Meydanı’nda başlattığı konser ve ses ve ışık gösterilerini geçen yıl çok büyük bir törenle kutladı. Maltepe’deki gösterilere İstanbul’un her yanından gelmek isteyenler ve giremeyenlerle milyonlarca kişi sokağa döküldü. Cumhuriyet bayramlarına halk ve belediyeler sahip çıkınca, bayramlar sivilleşti. Milyonlarca kişiyi coşturacak kitlesel gösterileri klasik müzik programlarıyla gerçekleştiremezsiniz. Elbette bu gösterilere popüler sanatçılar davet edilir, karma programlar yapılır. Şimdi köpürtülen niye bu sanatçılar çağrılıyor, yüksek kaşeler ödeniyor gürültüsü yanlış ve çarpıtma yönlüdür.

GÖSTERİ MALİYETLERİ

İzmir’de Kordon’da Tarkan’ın hiç ücret almadığı konser bile milyonlarca liraya mal olmuştu. Bir konser maliyeti, bir tek sanatçının kaşesi midir? Bu kadar kolay ve ucuz mu bunlar, evin bahçesinde düğün yapın, kaça mal oluyor! Ses ve ışık tesisatından başlayın da ulaşım, prodüksiyon, sanatçının dışındaki orkestradan en küçük çalışanına kadar kaç kişi çalışıyor o organizasyonda, bedava mı çalışsın onlar? Kimse ekmek yemesin mi bu sektörde?

Cumhuriyet Bayramı’na daha günler var. Evet, bir terör saldırısı yaşadık ama oldukça ucuz atlatıldı. Cumhuriyet Bayramı kutlamaları eğlence değil, cumhuriyete sahip çıkmaktır! Bütün büyük devletler milli bayramlarını çok büyük organizasyonlarla, ses ve ışık gösteriyle, müzikle kutlarlar. Sanat, kültür ve milliyetçilik iç içe girer. Türk milleti, etnik kimliğine, dini inançlarına veya inançsızlığına ve hemşerilik sınırlarına bağlı olmaksızın, TC kimliğini taşıyan, bayrağına, milli değerlerine sahip çıkan, İstiklal Marşı’nı okumaktan gocunmayan, bu ülke sınırları ve bayrağı için canını vermekten çekinmeyen insanlardan oluşur. Ve Türk milletinin, kuruluşunun 101. Yılında Cumhuriyet bayramını kutlamak hakkı ve gereğidir, çünkü hedefte olan tam da bu cumhuriyettir, yıkmak isteyenlere teslim mi olacağız?