Gündem

CHP'de adayı hemen açıklama ısrarı!

CHP'den önseçim eleştirilerine yanıt Parti Sözcüsü Deniz Yücel'den geldi: "Aday belirleme süreci tamamen doğal ve gereklidir"

CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, partilerinin cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinin erken olduğu yönündeki eleştirilere cevap verdi. Yücel, "CHP, ‘erken seçim’ değil, ‘derhal seçim’ isteyen bir partidir. Dolayısıyla, bu anlayışla cumhurbaşkanı adayımızı belirlemek son derece doğal ve zorunludur" ifadelerini kullandı.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), bugün saat 13.20’de CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığında toplandı. Toplantı devam ederken, Yücel basın toplantısı düzenleyerek gündeme dair açıklamalarda bulundu.

"ÇAĞLAYAN ADLİYESİ’NDE İKTİDARIN KORKUSUNU GÖRDÜK"
Yücel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanımız Ekrem İmamoğlu, AKP’nin yaptığı hukuksuzlukları belgelerle kamuoyuna açıkladığı için soruşturma başlatıldı. İstanbul İttifakı’nın oylarıyla seçilen İmamoğlu, 16 milyon İstanbullunun uğradığı haksızlık karşısında yalnız bırakılmadı. AKP'nin darbe dönemlerini aratacak hukuksuzlukları karşısında, vatandaşlar adliye önünde toplandı. Polisle karşı karşıya getirilmek istenen vatandaşlar, iktidarın paniğini, korkusunu gözler önüne serdi. Bu olaylar, kaybetmeye yaklaşan bir iktidarın son çırpınışlarıdır."

"YENİ ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA KALDI"
Yücel, AKP'nin artan baskı ve zulüm politikalarına dikkat çekerek, "Bağımsız yargı artık iktidarın intikam aracı haline geldi. Son bir aydır gündemi suni bir şekilde saptıranlar, yakında halkın tepkisini daha fazla hissedecekler. Ülke derin bir ekonomik çöküş içinde. OECD verilerine göre Türkiye, enflasyonda zirvede. Gıda fiyatları son 10 yılda 12 kat arttı. TÜRK-İŞ'e göre, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 22 bin lira, yoksulluk sınırı ise 72 bin lira. Asgari ücretli ve emekli bu koşullarda nasıl geçinsin?" dedi.

"HALK TV’YE YÖNELİK BASKILAR, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE BİR DARBE"
Yücel, AKP'nin basın mensuplarına yönelik sansür ve baskılarını kınayarak, "Halk TV, bu baskılardan en çok etkilenen kurumlardan biri oldu. Gazeteciler canlı yayına çıkmadan önce gözaltına alındı. Bu utanç verici olay, basın özgürlüğü açısından bir başka kara leke oldu. Türkiye'nin basın özgürlüğü karnesi daha da kötüleşti" dedi.