Rahmetli İlhan Selçuk bizim gençlik yıllarımızda “Gardrop Atatürkçülüğü” diye bir kavram yaratmıştı.
Oysa kendisi daha o günlerde, üstten düğmeli Mujik gömleği ile kendi Atatürkçülük anlayışına yeni bir tür gardrop yaratıyordu.
Ama bu, onun tarif ettiği yeni bir gardıroptu o yüzden belki de adını “Elbise dolabı Atatürkçülüğü" olarak güncellemek gerekirdi.
Bazılarımız çok sevmişti o kavramı ve iyi de yerleşmişti.
Zaman zaman ben de kullanmıştım…
GARDROP ATATÜRKÇÜLÜĞÜNE KARŞI
SOSYAL MEDYA ATATÜRKÇÜLÜĞÜ
Cumhurbaşkanı Erdoğan da İlhan abinin izinden gidip, 10 Kasım günü yeni bir Atatürkçülük kategorisi yarattı:
“Sosyal medya Atatürkçülüğü…”
O da Atatürk’ün ölüm gününde bakanlar kurulunu Atatürkçülüğün en sembolik mekânlarından biri olan Çankaya’da koplanken yapmıştı.
Mesajı açıktı…
“Siz onlara bakmayın. Asıl Atatürkçü biziz…”
O yüzden belki onun Atatürkçülük anlayışını da “Yandaş klasik medya Atatürkçülüğü” olarak güncellemek gerekirdi.
Popülizmin en büyük meraklarındandır.
Kendisi gibi olmayanları “Kategorize” eder…
21’NCİ YÜZYIL POPÜLİZMİNİN YENİ YÖNETİMİ
BİÇİMİNDE İLK ADIM GEÇEN PAZARTESİ ATILDI
Şimdi ise popülizmin yepyeni bir yönetme sanatı anlayışı ve modeli ile karşı karşıyayız…
Onu da şöyle tarif edebiliriz:
“Anayasalarla ve kanunlarla oluşturulmuş resmi makam ve ünvanlara gayrı resmi isimler vermek…”
ABD’nin “Seçilmiş başkanı” bunun ilk adımını geçen pazartesi günü attı.
Yaptığı ilk atama, onun dünyanın hala 1 numaralı süper güçü sayılan ABD’yi hangi mantık ve üslup belagatıyla yöneteciğinin ilk işaretlerini de verdi.
İlk kararı, “Sınırların korunması ile görevli” en üst düzey yetkiliyi atamak oldu.
Atadığı isim Thomas Homan…
“Göç ve Sınır İdaresi Başkanlığına” getirildi.
Yani bir anlamda Trump’ı iktidara getiren “Anti göçmen” politikalarını yürütecek kişi…
SINIR KONTROLU YAPACAK KİŞİYE
VERDİĞİ GAYRI RESMİ İSİM: “SINIR ÇARI”
Buraya kadar normal.
Ancak adadığı kişiye, kindi üslubu ile verdiği isim ilginç.
“Sınır Çarı” olarak adlandırmış.
Kendisi “Başkan” unvanı taşıyan bir kişinin, sınırları koruyacak adamına kendisinden daha güçlü gösterecek büyük ve etkileyici bir unvan vermesini neyle açıklayacağız?
“Sınır Çarı…”
YANİ ABD SINIRLARINA
BİR “DELİ PETRO” MU GELİYOR
Çar kelimesi, Rusların imparatorlarına verdikleri isimdi.
Kelime köken olarak Roma imparatoru Sezar’dan geliyor.
Trump bu unvan ile atadığı yöneticiye adeta şu emiri veriyor: “Sınırdan geçişleri ne pahasına olursa olsun engelle. Kanun falan ipleme. Bir çar gibi rahat davran…”
Öyle görünüyor ki ABD’yi bundan sonra bizim “Deli Petro”, Rusların “Büyük Petro” dediği türden bir Çarlık bürokrasisi” yönetecek.
Bu haberi okurken kendi kendime sordum.
SINIR’DAKİ DELİ PETRO’YU
EN ÇOK KİMLER SEVECEK
Böyle bir yönetici en çok kimi sevindirir?
Trump’a oy verenleri tabi…
Ama onlar içinde en çok kimleri?
Beyaz WASP Amerikalıları mı?
Yani Beyaz, Anglo Sakson, protestan Amerikalıları mı…
Yoksa Katolik Latin kökenlileri mi?
“EV KEDİSİNİ” YİYEN “YENİ EZİKLER”
SANDIK ÇIKIŞINDA NE DEDİ
Sandık çıkışı anketler bize çok çarpıcı bir 21’nci Yüzyıl profilini tanıttı.
Yirminci Yüzyıl’da onlara “Ezilenler” denirdi.
Bu Yüzyıl’da ise “Ezikler” deniyor.
Tablo da şu…
Trump, “Yasadışı Latin göçmenleri atacağım” dedi…
Bir destekçisi “Haiti” için “yüzen bir çöplük adasıdır” dedi.
Kendisi “Bunlar ev hayvanlarını bile diye aşağıladı…
Ama Başta Florida’nın Kübalıları olmak üzere Latin Amerika kökenliler gidip ona oy verdi.
TRUMPÇILARIN HAKARETİNE UĞRAMIŞ
MÜSLÜMANLARIN ELİ NEYE KALKTI
Müslümanlara etmedik hakareti bırakmadı, hepsini atacağım, dedi…
Altı Müslüman ülkeye vizeleri tamamen kaldırdı…
Müslümanları da ülkelerine göndereceğim dedi…
Müslümanlar gidip ona oy verdi.
BEYAZLAR BLACK LIVES MATTER
DERKEN SİYAHLAR KİM MATTER DEDİ
Öldürülen siyah polisler için demokrat beyazlar sokaklara çıkarken, Trump her defasında siyahları öldüren polislere sahip çıktı sırtını okşadı…
Amerika’nın en ırkçı kesimleri onu destekledi…
Siyahlar gidip ona verdi…
İşte Amerika seçiminin bu sandık çıkışı sosyolojisi, ister istemez benim pop sosyolog aklıma da şu soruyu sokuyor…
Bugün seçim yapılsa, Suriyeliler acaba kime oy verirdi?
Hemen “saçma sapan bir koru” deyip geçmeyin…
Gelin Türkiye’nin yeni sosyolojisine bakalım.
SORU 1: NEDEN ERKEK SURİYELİ
SAYISI KADINDAN FAZLA
Türkiye’de resmi rakamlara göre 3 milyon 96 bin Suriyeli var.
Çok ilginçtir, bunların yüzde 52’si erkek…
Türkiye’ye sığınan Suriyeliler arasında erkeklerin sayısı kadınlardan 121 bin fazla…
Yaş ortalamaları 21…
Geliyorum en ilginç istatistiğe…
Erkekle kadın arasındaki en büyük fark 25-29 yaşları arası.
Bu grupta 121 bin 500 Suriyeli var.
Veee…
Bu yaş grubundaki erkek sayısı, kadınlardan 24 bin fazla…
Normal olarak bu erkeklerin en savaşacağı yaş grubu.
Normal olarak erkeklerin kalıp orada savaşması gerekirken, acaba ilk onlar mı kaçtı?
SORU 2: OY KULLANMA HAKKINA SAHİP
140 BİN SURİYELİ KİME OY VERECEK
Neyse bugün asıl meselem bu değil.
Ağustos 2024 itibariyle resmi rakamlarla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı almış Suriyeli sayısı 238.768…
Bunun 104 bini çocuk.
Demek ki 140 binine yakını yetişkin ve seçme hakkına sahip TC vatandaşı bunlar.
Soru şu…
Bugün seçim yapılsa bu Suriyeliler kime oy verir?
KAPILARIM HALA AÇIK DİYENE Mİ, ‘HEPİNİZİ
MANCINIKLA GÖNDERECEĞİM’ DİYENE Mİ?
İki adayımız var…
Biri; Daha geçen gün “18 yaşından aşağı, 50 yaşından yukarı Irak vatandaşlarına vizesiz Türkiye’ye girme hakkını veren…
Yine daha geçen gün “Biz ensar ülkesiyiz, kapımız Lübnanlı kardeşlerimize de Filistinli kardeşlerimize de açık” diyen Erdoğan’a mı verirler oylarını…
Yoksa “İktidara geldiğim bütün Suriyeli ve Afganları mancıkla evlerine göndereceğim” diyen Ümit Özdağ’a mı?
Mantık” Tabi ki Erdoğan’a verirler” diyor değil mi?
ÖZDAĞ ŞİMDİDEN ŞÖYLE GÜÇLÜ
KUVVETLİ BİR SINIR ÇARI BULURSA
Unutmayın popülizmin insan beyninde saldırıp düşürdüğü ilk mevzi rasyonellik ve akılcılık merkezidir.
Bu yeni mantıkla bakarsanız…
Ümit Özdağ’ı da küçümsemeyin yani…
Suriyelilere, Afganlara, bilumum yeni eziklere karşı üslubun ve hakaretin dozunu biraz daha abartırsa…
Hele hele şöyle kaslı, güçlü kuvvetli bir Sınır Çarı bulur, şimdiden of göreve tayin ederse…
Şansı baya açılır yani…
Gün değişti…
Eski deyiş şuydu:
“Dağdan gelen bağdakini kovar…”
Şimdi “Dağdan önce gelen, önce dağdan yeni geleni kovuyor…”
Popülist kitleler “Çarlarını” severler…
Güçlü kuvvetli çarlarını daha da çok severler…
Ve şimdi 21’in Yüzyılın “Yeni çarları” ile tanışıyorlar…
Sınır çarlarını…
Kayyım çarlarını…
Kısaca arkadaş….
Winter is coming…
ABD seçimi bu akşam en güçlü insan listesini değiştirdi
Elon Musk en güçlü insan oldu listeye Türkiye’den bir kişi girdi
Trump’ın başkan seçilmesi dünyada “En güçlü insanlar”listesini bir haftada alt üst etti.
Dünyanın en önemli ekonomi dergilerinden Forbes bu akşam “Dünyanın en güçlü 100 insanı” listesini abonelerine duyurdu.
Yarın açıklanacak listede dünyanın en güçlü insanı, Trump kampanyasına katılan Elon Musk oldu.
Musk’ın bir numaraya girmesi Amerika’nın Yeni Esteblihment’ının (Müesses Nizamının) da değişmeye başladığının ilk işareti sayılıyor.
ELON MUSK’TAN SONRA LİSTENİN
İKİNCİ SÜRPRİZİ TÜRKİYE’DEN
Bu akşamki listenin en büyük sürprizi en güçlü 100 insan arasına Türkiye’den gitme bir iş insanının girmesi oldu.
Chobani yoğurtlarının kurucu ve sahibi Hamdi Ulukaya listeye 83’ncü sıradan girdi.
Dünyanın en güçlü ilk 10 insanı ise Elon Musk ’tan sonra şu kişiler oldu:
CHIP ÜRETİCİLERİ
YENİ SÜPER GÜÇ
2 Numaraya cip üreticisi Jensen Huang yerleşti.
3 numarada ise Microsoft CEO’su Satya Nadella var.
4 numarada ünlü yatırımcı Warren Buffet bulunuyor.
5 numara ise JP Morgan CEO’su Jamie Dimon.
6 numara Apple CEO’su Tim Cook
7 numara Facebook Instagram ve Whatsapp üst kuruluşu META’nın başkanı Mark Zuckerberg.
YAPAY ZEKÂ VE KADIN OTOMOBİLCİ
GÜÇ ODAKLARI LİSTESİNDE
8 numarada Yapay zeka sektöründen biri var. OpenAI kurucusu Sam Altman
9 numarada otomotiv sanayinden bir kadın var. General Motors CEO’su Mary Barra
10 numara ise Google’ın ve Youtube’un sahibi Alphabet CEO’su Sundar Pichai
TRUMP KERŞITLARI
ŞİMDİDEN DÜŞÜŞTE Mİ?
Geçtiğimiz yıllarda güç listelerinin hep ilk 10’una giren Amazon’un sahibi Öeff Bizıs bu defa 11’nci sırada ler aldı.
“Acaba Trump’a karşı olması gücünü de mi etkiledi” sorusunun cevabını nümüzdeki 4 yılda göreceğiz.
CEOLAR GÜÇLÜ İNSAN LİSTESİNDE
KURUCU PATRONLARI GEÇTİ
Bir başka ilginç durum ise Microsoft’un CEO’su kurucusu 3’üncü sırada yer alırken, eski patronu Bill Gates’in kendine ancak 22’inci sırada yer bulabilmesi oldu.
Aynı şekilde Alphabet’in CEO’su 10’ncu sırada yer alırken, iki kurucu patronu Sergey Brin ve Larry Page ise ancak 33’ncü sıraya girebildi.
Tarlada lüks markaların kralı olarak bilinen LVMH’nin patronu Bernard Arnauld da 17’inci sıraya yerleşti.
Listede 18 kadın yer aldı.
LİSTENİN STREAMİNG SÜRPRİZİ:
NETFLİX PATRONU YOK
Lİstede eğlence ve streaming dünyasından Disney ve Disney Plus’ın patronu Bob Iger var.
Amazon Prime’ın patronu da var.
Ama dünya eğlence tarihini değiştiren Netflix’in patronu yok.
Bence tartışılacak bir durum.
ULUKAYA 30 DÜNYANIN EN GÜÇLÜ
100 İNSANINDAN BİRİ OLDU
Hamdi Ulukaya 1994’de ABD’ye göç etti.
30 yıl içinde önce Chobani Yoğurt markasını yarattı ve pazarın en büyüğü haline getirdi.
Sonra üst kahve markası olan La Colombe’u sakın aldı.
Son olarak da San Francisco merkezli bira şirketi olan Anchor Brewing Company’i bünyesine kattı.
Yıldan yıla büyümesi yüzde 20-23…
Ayrıca ABD iş dünyasında çok güçlü ilişkileri var.