Başörtüsü zulmü, başı açık zulmüne dönüştü!

O gün, başörtüsü zulmüne uğrayan kadınların, bugün, başı açık olduğu için eğitim öğretim hakkı elinden alınan kadının yanında olması gerekir!..

O dönem başını örten kadınların bugün başını örtmediği için şiddete maruz kalan, eğitim alma ve verme hakkı ellerinden alınan kadınların yanında olması gerekiyor önce! Ve hepimizin, bütün kadınların!

Bursa İmam Hatip Orta Okulu’nda müdür yapılmış bir zorba, devlet tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından  o okula müdür yardımcısı olarak atanmış bir kadın öğretmene başı açık diye mobbing uyguluyor, yetmiyor, kadının ofisinin kapısını tekmeyle kırarak, evet müdür, müdür yardımcısının kapısını tekmeyle kırıyor, odayı boşalttırıyor! Burası Afganistan olmuş! Bu rezilliğe ilk önce başı örtülü kız kardeşlerimiz karşı çıkmalıdır, o müdür yardımcısının yanında onlar olmalıdır!

İMAM HATİP EĞİTİMİ

40 yıllık meslek hayatımın ortasında cumhuriyetin en önemli ilkelerinden biri olan “Eğitimde Birlik-Tevhidi Tedrisat” yasasına uygun olarak İmam Hatip Okulları’na karşı çıktım. Yıllarca bu konuda yazı yazdım. Geleceği görmüştüm çünkü; ölü yıkayacak personel yok diye başlattıkları İmam Hatip Okulları’na, müezzin lazım diye desteklediklerine karşın kızları da aldılar bu okullaraKadından din görevlisi mi yapacaksınız dediğimiz zaman kem küm. İsteyen başı açık gelir dedikleri okullarda kız öğrencilerin tek tip başörtüsü kullandıklarını da mı görmeyecektik? Bir tür üniforma.

Dini iktidar yerini sağlamlaştırdıkça eğitimde reform başlığı altında imam hatip liseleri çoğaldı. İhtiyaç var, mahalleli istiyor diye yalanlar atılarak, velilerin topladığı karşı imzalar görülmezden gelinerek, tepkilere kulak tıkanarak, normal liseler, imam hatip liselerine dönüştürüldü. Giderek Fen Lisesi açacaklarına imam hatip liselerinin sayısı arttırıldı ve boş kalmasın diye veliler bu okullara çocuk istemediği halde çocuklarını yollamaları için mecbur bırakıldı! Din derslerinin sayısı arttırıldı. Seçimlik dersler içindeki din dışı konuları içeren dersler açılmadı ve onun yerine yok peygamberin hayatı, yok şusu busu gibi dersleri seçmeleri zorunlu oldu! Bu ülkenin ordusunu yönetmiş, MSB yapmış, 15 Temmuz’un yöneteni mi, mağduru mu olduğu belli olmayan biri, kendisini hiç ilgilendirmediği halde kalkıp tek amaçlarının gençlerin dini eğitim alması olduğunu söyledi!

KADINA DÜŞMAN

Bu seçimden ortaya çıkan ne yazık ki dini eğitime mecbur edilen, başı kapalı genç kızlarımız olmuştur. Bir dönemin en çok eleştirilen başı örtülü öğrencilerin eğitimden uzak kalması, ikna odaları, örtü üzerine peruk takma gibi kabul edilemez uygulamalar, yerini başı açık öğretmenlerin görevlerinden alıkonulmasına, tekme tokat okuldan atılmasına gelmedi mi? 

O dönem başını örten kadınların bugün başını örtmediği için şiddete maruz kalan, eğitim alma ve verme hakkı ellerinden alınan kadınların yanında olması gerekiyor önce! Ve hepimizin, bütün kadınların! 

Çünkü bu yobazlara izin verilirse, göz yumulursa sonumuz Afganistan’dır! Bugün Afganistan’da kız çocukları okula gidemiyor. Sokağa yanlarında bir erkek olmazsa çıkamıyor. Sokağa çıkarken BURKA denilen bir çuvalın içine girmek zorunda ve konuşmamak. Kadın sesi yasak. Kadının adı yasak! Bizim ülkemizde bile düğün davetiyesinde kadının adının olmadığı örnekleri gördük. Erkeğin adı var, yanında zevcesi yazıyor. Kadın davetlilerin arka kapıdan gireceği de! Biz böyle mi olacaktık? İnsan haklarına aykırı bu uygulamalar İslam dininde bile yok, ama yobazlar uyduruyor.

KADIN CAHİL Mİ KALSIN?

MEB’nın son tasarruf tedbirleri uygulamalarıyla taşımalı eğitime son verildi. Köy okulları da kapatılmıştı. Aileler köyden uzaktaki okullara çocuklarına nasıl gönderecek? Gönderemeyecek. Pansiyona ise kızlarını vermeyecek! Böylece kız çocuklar okuldan hepten uzaklaşacak. Onlar erken yaşta evlendirilecek. Onlar cahil kaldığı için çocuklarına da bir şey öğretemeyecek.

AÇEV’DEN YARDIM

Ana Çocuk Eğitim Vakfı AÇEV, Perşembe günü yeni uygulamaya geçtikleri bir programı açıkladı. Türkiye’de 18-29 yaş aralığındaki 3.5 milyon genç kadın ne eğitime ne de istihdama erişemiyor. Yani ev işi yapıyor, ya evli, ya da koca bekliyor! Oysa internet kullanan 16-74 yaş aralığındaki nüfusun yüzde 90’a yakını KADIN. Yani bu kadınların, kızların elinin altında bir internet var ve dünyaya ulaşıyorlar. O zaman bu yolla onlara eğitim fırsatı verilebilir. Onlar da internette boş boş dolaşmak yerine hayata katılabilir. 

HAYAT DOLU BULUŞMALAR

AÇEV; Yaşam Boyu Eğitim İçin E-platforma geçti. Bu platformun adı HAYAT DOLU BULUŞMALAR. Bestseller Vakfı’nın destek olduğu youtube üzerinden kolayca ulaşılabilecek bu uygulama tamamen ücretsiz. Katılımcıların da sadece seyretmeyip, aktif olacağı, soru cevap yapılacak, çeşitli sohbetler ve oyunlarla eğitimin gerçekleştirileceği bu program, genç ve her yaştaki genç kafalı, dijital okur yazarlığı olan kadınlar için bir çıkış yolu. Telefonunda internet olan her kadın katılabilir buna, ya da şehirlerde yaşayanlar, kütüphanelerdeki belediye internetlerinden yararlanabilir. Bin kişi bile yararlansa faydadır, benden hatırlatması…