DEVA Partisi’nin Ankara 2. Olağan İl Kongresi, saat 12.00'de İl Başkanlığı binasında başladı. Genel Başkan Ali Babacan da kongreye katılım sağladı. Konuşmasına Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümünü kutlayarak başlayan Babacan, "Bugün Ankara'da büyük bir coşku ve heyecanla 2. Olağan İl Kongremizi yapıyoruz. 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yılında hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize minnetlerimi sunuyorum. Ankara'dan yavru vatana sevgilerimi gönderiyorum" dedi.

2008'den bu yana devlet memurluğuna 1 milyon 600 bin kişinin alındığını vurgulayan Babacan, bu kişilerin mülakat yöntemiyle iktidara yakın olanlardan seçildiğini belirtti. Babacan, "2008'de devlette çalışan sayısı 3 milyon 600 bindi. Şu anda bu sayı 5 milyon 200 bine ulaştı. Kamu personeli sayısında 1 milyon 600 bin kişilik bir artış var. Biz ekonominin başındayken sürekli bunun mücadelesini verirdik. Erdoğan, ihtiyaç olmamasına rağmen sürekli daha fazla kişi almak istiyordu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile freni olmayan bir dönem başladı. Bu işe alınan 1 milyon 600 bin kişi, ‘Erdoğan’ı destekliyor musun, desteklemiyor musun?’ anlayışıyla seçildi. En düşük memur maaşı şu an 39 bin 200 TL, asgari ücret ise 17 bin TL. Ancak bu işe alınan 1 milyon 200 bin kişi asgari ücretle çalışmıyor. Bu 1 milyon 200 bin kişi 1 Temmuz'da zam aldı. Mülakatla eleyerek kendine yakın olanlardan aldığı bu 1 milyon 200 bin kişi, asgari ücretle çalışmıyor. Erdoğan ise asgari ücretlilere ‘bunların sırtında küfe yok’ diyor. Asgari ücreti devlet değil işveren ödüyor. Sağduyulu bütün işverenlerimiz 1 Temmuz'da gerekli zammı çalışanlarına verdi. Ancak asgari ücreti bile alamayan çok insan var. Şu anda Türkiye'de büyük bir zulüm var. Erdoğan, kendi eliyle yanlış politikalarını dayatarak enflasyonu patlattı ama bunun karşılığını asgari ücretliye vermedi. Yoksulun cebinden alarak yoksulu daha da yoksul yaparak ülkenin ekonomisini düzeltemezsiniz. En zor krizlerde dahi biz bu ülkeyi iki krizden çıkardık. Yoksulun ahını alarak bu ülkenin ekonomisini düzeltemezsiniz" dedi.

Babacan, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen vergi paketiyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "İktidar için kalkınma deyince akla sadece beton ve inşaat geliyor. Sanayi, teknoloji yatırımı, üretim ve ihracat bu iktidarın öncelikleri arasında yer almıyor. Neden? Haksız rant sağlamak ve bazılarını zengin etmek için. Bu kadar inşaat yapılıyor, bu kadar ev yapılıyor ama tarihin en büyük konut krizini yaşıyoruz. Ev kiraları 10 kat arttı. Gençlerin çalışarak bir ev sahibi olma hayalleri yok edildi. Vergi tahsil etmek istiyorsanız imar rantlarına bakın. Bakkalın yanında iki ay çıraklık yapan biri bile bu kadar büyük hatalar yapmaz. Sayın Erdoğan'a buradan bir kez daha sesleniyorum: Çok istediniz ve tek yetkili oldunuz. Ülkede olan her şeyden tek başınıza siz sorumlusunuz. Bakanların bile gerçek bir sorumluluğu yok. Sadece ekonomi politikasıyla bu ülkenin ekonomisi düzelmez. Hukuk ve adalet olmadan ekonomi olmaz ve olmayacak da. 'Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımam, uyumam, saygı duymam' dediğiniz sürece, her gün bu ülkede hukuk ihlali yaptığınız sürece bu ülkenin ekonomisi düzelmez, insanlar yatırım yapmaz. Ülkenin kısa vadeli borcu rekor kırdı, 235 milyar dolar. Bu ne demek? Önümüzdeki bir yılda vadesi dolacak 235 milyar dolar borcu var bu ülkenin."