2. Menemen faciası

Evet aynen böyle bir haberle karşı karşıyayız…

90 yıl sonra yine aynı ilçede yaşananları öğrendiğinizde bunun bir dinci ayaklanma değil siyasi facia olduğunu göreceksiniz…

Haberimizde ihanetse ihanet, kumpas ise kumpas, iftira ise iftira, hukuk cinayete ise cinayet. Yani tekmili birden huzurunuza getireceğiz…

Lafı uzatmadan konuya girelim…

Yıl 2019…

Yerel seçimlerde Menemen’de CHP ile AKP arasında seçimler bıçak sırtıdır…

İpi, CHP adayı Serdar Aksoy göğüsler…

Yeni başkan belediye başkanlığı koltuğuna oturduğunda Menemen Belediye bütçesinin sıfırı tükettiğini, maaş ödeyemeyecek durumda olduğu gerçeğiyle yüzleşir…

Çaresizce devlet kurumlarına baş vurur, bütün kapılar yüzüne kapanır…

Mali yönden sıkıntılarını aşma çareleri arayan Menemen Belediye Başkanı Aksoy, çare olarak özel bankalardan kredi arayışına girer. Ankara’da bir büyük bankaya müracaat eder. Bankanın üst düzey yöneticileri Aksoy’u Hablemitoğlu suikastı zanlılarından emekli Albay Levent Göktaş’la görüşmesi gerektiğini bildirir. Görüşme bankanın gökdeleninde gerçekleşir. Göktaş, kredi talebinin yerine getirileceğini belirtir. Ancak bir isteği vardır: “Tuncay Özkan’ın sizden bazı talepleri olacak. Bunları yerine getirmeniz gerekiyor” diyerek mesajını iletir…Devasa büyüklükteki ihale birçok siyasinin takibindedir.

Başkanlığı döneminde maaşları ödeyemeyecek mali bir tabloyla baş başa kalan Aksoy, gelir getirecek projeler üretme derdine düşer…

Belediye mülklerinden biri olan 1,5 milyon m2’lik bir arsa üzerinde çalışmalar başlatır. Bu çok değerli arsa üzerine lüks villa, AVM ve benzin istasyonları yaparak belediyeye gelir sağlamak istenmektedir… Bu proje hayata geçmek üzere ihale aşamasındadır…

İLK ZİYARETÇİ TUNCAY ÖZKAN

Bu arada CHP’nin bıçkın tiplerinin ziyaretleri de başlamıştır. Tahmin edeceğiniz gibi ilk ziyaretçisi CHP’nin Ege bölgesi ağası Tuncay Özkan’dır

Beraberinde CHP TBMM CHP Grup Başkan Vekili Engin Özkoç ile gerçekleşen ziyaretin konusu CHP’nin ve Türkiye’nin geleceği değildir. Özkan’ın derdi CHP destekli medya organlarına ayda 15 bin liralık ödenek, Özkoç’un talebi ise ilçedeki asansör bakımlarının işaret edecekleri firmaya verilmesidir…

Talepler bununla sınırlı değildir. Tuncay Özkan’ın devasa rant projesinden haberdardır. Başkan Özsoy’a ihalenin açık değil, pazarlık usulü yapılması talebinde bulunur. Özsoy, bunun mümkün olmadığını, en adil ihalenin açık şekilde yapılması kararından diretir. Özkan ve Özkoç karardan hiç de memnun kalmamıştır…

Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un hayatını karartacak süreç böylece başlıyordu.

Aradan bir süre geçtikten sonra İzmir İl Başkanı’ndan bir çağrı gelir. Çağrıda, CHP milletvekillerinin kendisiyle lüks bir otelde görüşmek istemektedir.

Aksoy, “neden CHP il başkanlığı değil de otel?” diye sorduğunda ise il başkanının yanıtı ilginçtir:

“Kendileri öyle uygun gördüler. İl binasında buluşmak istemiyorlar” yanıtı alır…

Bunun üzerine avukatı ve özel danışmanıyla birlikte otelde buluşulur. Sohbet edilirken CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu elindeki belgeyle Menemen Belediye Başkanı Aksoy’a hücum eder. Aksoy belgeye bakar ve sinirlenerek “Bu da nereden çıktı…İmza benim imzama benziyor. Ben böyle bir işe imza atmadım” diyerek küfürler eşliğinde Erdoğdu’ya tepki gösterir…

Peki belge denilen şey nedir?

Aksoy’un bu sorumuza yanıtı ilginçti:

MENEMEN BELEDİYESİ’NİN METAL HURDALARININ SATILMASINDA, TAKLİT İMZA İDDİASI!

”Gösterdiği şey belge değildi. Helvacıların kullandığı A4 boyutunda bir kağıttı. Üzerinde benim belediyenin metal hurdalarını satılmasına yönelik bir görevlendirme yaptığım görülüyordu. İmzamın taklit edildiğini ve sahte olduğunu belirterek, “Böyle uyduruk bir belgeyse partili belediye başkanını nasıl suçlarsınız? İmzanın bana ait olup olmadığına yönelik elinizde bir rapor var mı? Amacınız ne?’ diyerek bağırıp çağırmaya başladım. Aykut Erdoğdu ise tekrarla 'Sana gününü göstereceğiz' diyerek karşılık veriyordu. Düşünün, bu suçlamayı yapan AKP veya MHP’li değil, CHP milletvekiliydi…

Bu tartışma yaşanırken odada iki CHP Milletvekili daha vardı ve tartışmaya müdahil olmadan izliyorlardı…”

BAŞKAN AKSOY’UN EVİ GECE YARISI BASILIR!

Bu tatsız buluşmanın hemen ardından Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un evi gece yarısı polislerce basılır. Ev didik didik aranır. Evde kasa olup olmadığı sorulur kendisine. Aksoy, polislere çelik kasalarını gösterir. Ardından Emniyet Müdürlüğüne götürülür, ifadesi alınır. Savcılık ifadesi alınırken suç duyurusunun AKP’li İlçe Başkanınca yapıldığı ve Aykut Erdoğdu’nun elinde bulunan belgenin kanıt olarak kullanıldığını öğrenir. Savcılık, Aksoy’un zimmet ve irtikap suçlamasıyla yargılanmasını istemektedir…

AKSOY SORUŞTURMA SÜRESİNCE GÖREVDEN ALINIR!

İç İşleri Bakanlığı da hemen devreye girmiştir. Bakanlık soruşturmanın selameti açısından Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy’u açığa alır.

Bu arada CHP Genel Merkezi de boş durmamaktadır. Aksoy’un durumundan haberdar olan CHP tüm medyaya bir haber açıklar. Serdar Aksoy kesin ihraç talebiyle CHP Disiplin Kurulu’na sevk edilmiştir. Aksoy, darbe üstüne darbe almaya başlamıştır. Derhal CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile temas kurmak ister. Telefonlarına kimse çıkmaz…

Bunun üzerine aynı gün CHP’den istifasını açıklar…

SAHTE BELGEYLE 7,5 AY HAPİS

Derken, mahkeme günü gelir. Aynı gün Cumhuriyet Gazetesinde Tuncay Mollaveisoğlu, yargılamaya konu olan belgenin kriminal incelemede sahte olduğu belgesini yayınlar. Ne MASAK ne Menemen Belediyesi ne de kriminal şube raporları dava dosyasında yoktur. İlk mahkemede Aksoy, zimmet ve irtikap suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine konur. Ve tam 7,5 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilir.

Peki, önce açığa alınıp sonra tutuklanan Menemen Belediyesi’nde neler yaşandı?

CHP’Lİ MENEMEN’E AK PARTİLİ BAŞKAN

Boşalan makama bir vekil atanması gerekiyordu. Meclis oylamalarında nasıl olduysa sonuç alınamamıştı! Oysa Cumhur İttifakı 11. Millet İttifakı’nın 18 meclis üyesi bulunuyordu. Yanıtı basit aslında! Çünkü 5 CHP meclis üyelisi nedendir bilinmez partisinden istifa ediyordu! Güç dengesi AKP’nin adayına kayıyordu ve sonuçta bu da gerçekleşiyordu. Menemen’in yeni başkanı CHP ağırlıklı meclisten AKP’li aday vekil olarak çıkmayı başarıyordu…

Nasıl operasyon ama?

Sonra neler oluyor derseniz sözü Menemen Belediye eski Başkanı Serdar Aksoy’a bırakalım: “Önce 1,5 milyon m2 projem için ihaleye çıkıldı. Kimse teklif vermedi! Oysa benim dönemimde müteahhitler kapımdan eksik olmuyordu. Sonra bu arsayı parsel parsel sattılar… Bu yetmezmiş gibi yine körfez manzaraları bir başka arsamız daha vardı. Bu arsa da 1,5 milyon m2 idi… O da satıldı… Ardından aşırı işçi alımları yapıldı. Belediye şirketi üzerinden yapıldı bu istihdamlar. Belediyenin benim dönemimdeki toplam personeli 1400 idi…

Şimdi bu sayının 5100 olduğunu görüyoruz… Partiden ayrılan beş meclis üyesine ne mi oldu? Oldukça memnun edildiklerini biliyoruz!”

Son noktayı koymanın zamanı geldi…

Herkesin iştahını kabartan bu imarlı arsaların m2 birim fiyatlarının 8 ile 10 TL olduğunu, toplam satılan arsaların değerinin 30 milyar TL’yi bulduğunu hatırlatıp bitiriyoruz…